Cabbar ŞIKTAŞ Ak Parti'nin Alternatifi Kim?
Tarih : 2012-01-06
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



          İlginç bir durum söz konusu, ülkemizin her bölgesine gider, gezer, iş görüşmeleri yaparım. Her türlü insanla konuşur, tartışırım. Facebook sitesinde binlerce kişiyle fikir alış verişinde bulunurum. Görüştüğüm, konuştuğum herkes Ak Partiyi eleştirmekte, ülke yönetimde ki tutumlarını beğenmediklerini ifade etmektedirler…
          Peki, Ak Parti bu kadar eleştiriliyorsa almış olduğu oy neden düşmüyor ve neden hep yükseliyor?
           Sandıkta hile falan sözlerine asla inanmıyorum.
            Seçmen sandığa gidiyor ve oyunu da kullanıyor. Kullanılan oyların neticesi de sonucu ortaya koyuyor…
            Bana göre asıl sorun muhalefet liderlerinde, gerek CHP olsun ve gerekse MHP olsun her ikisinin de Lideri bu işi kaldıracak kapasite de değillerdir… 
            Sandığa giden vatandaş “alternatif” bulamadığı için Ak Partiye oyunu kullanmaktadır…
             Ülkemi seviyorum, slogandan ibaret olmamalıdır. Eğer gerçekten ülkenizi seviyorsanız, bırakın görevinizi biraz da başkaları ülkesini sevsin…
               Dediğim gibi söylemden ibaret ülke sevilmez.
             Ülke sevmek fedakârlıkla olur. Özveriyle olur. Nefsini yenmeyle olur…
               CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu göreve geldiğinde Merhum Ecevit’e benzetmişlerdi…         Kurtarıcı, Karaoğlan gözüyle bakılan Kılıçdaroğlu, 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde bütün gücüyle çalıştıysa da, arzu edilen, beklenen oy oranını alamadı… 13 Haziran 2011 günü misyonunu tamamlamış olmasına rağmen bu zamana kadar görevde kalarak mücadelesini sürdürdü…
           Ancak görülmektedir ki, olmuyor, olmuyor, olmuyor… 
            MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, Merhum Alparslan Türkeş’in vefatının ardından konum itibariyle ağır bir yükün altına girmişti… Girdiği ilk seçimde %18 oy alarak şahlandı. Taze kan, yeni kadro bir anda MHP camiasına güç kuvvet vermişti… Kurulan DSP-ANAP-MHP koalisyon hükümetinde beklenen performansı gösteremeyen Bahçeli, Hükümette ki sıkıntıları aşamayınca, 3 Kasım 2002 tarihini işaret ederek seçim startı verdi…
               Seçimden yenilgiyle çıkan ve oyları %8’lere inen MHP,  Devlet Bahçeli’nin görevi bırakıyorum söylemleriyle yeni bir ivme kazandı… MHP’liler Devlet Bahçeli görevi bırakacak diye beklerken, Parti Genel merkezi önünde kendilerini zincirleyen ülkücüler Bahçeli’nin istifasını engellediler…
              Bu bazı MHP’lilerce şöyle de yorumlandı, ‘ Yapılan danışıklı bir hareketti.’
              Netice itibariyle 1997 yılında Başbuğ’un vefatından sonra göreve gelen         Bahçeli yaklaşık 15 yıldır aynı görevde bulunmaktadır…
            Peki, Sayın Bahçeli, Rahmetli Başbuğ gibi ölünceye kadar o koltukta oturmayı mı düşünüyor, yoksa aklında farklı bir projemi var?
           Neticeye gelecek olursak, bu gün Ak Parti eleştiriliyor olsa da, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana değişmeyen yasaların, geleneklerin, hiyerarşinin değişmiş olmasına rağmen oyları düşmüyorsa, bu alternatiflerinin olmayışıdır…
              Hemen şunu anlamayalım, Ak Parti’nin veya Muhalefet liderlerinin varlığından rahatsızlık duyduğum falan yok. Ben, herhangi bir partiyi benimsemesem de, halkın iradesine saygı duyarım. Sonuçta her insanın farklı fikri ve dünya görüşü vardır…
              Belki merkezden uzak, doğunun en doğusunda böyle bir görüşü dile getirmenin çokta faydası olmayacaktır. Ancak birtakım gerçeklerin tartışmaya açılmasından yanayım…
            Sayın Kılıçdaroğlu ile Sayın Bahçeli’nin bulundukları makamlarda ısrarla durmaları, doğal olarak mahallindeki kişileri de fevkalade ilgilendirmektedir…
              Iğdır özelinden gündeme bakacak olursak, yarınlarda hep muhalefet olacak partilere oy verecek bir tabanın partide tutulması mümkün olmayabilir. Nitekim oy düşüşü de bu sebeplerden kaynaklanmaktadır…

  1. SİNAN 2012-01-06 20:28:39

    Sayın Şıktaş,asıl güç 230 lar civarında olan Tv lerin takriben 190-200 ü her gün 24 saat sizi de desteklese çok daha güçlü konumda olursunuz..MHP ile diğer Partileri aynı kefede tartmak hele Iğdırın konumunda olan bir bölge için sizi doğru noktaya taşımaz.Bazen siyaset siyasetten çıkar, toplumsal menfaatler kenetlenmeyi, birlikteliği ve sosyo-kültürel dayanışmaları ön plana çıkarır.Iğdırın en büyük kaybı elini hiç bir karşılık beklemeden taşın altına sokabilecek idealist insanlarının azlığı ve olanında ekonomik değerlerinin yetersizliğidir.Kültür savaşları çok pahalı savaşlardır.Bedel ödemesini bilmediğinizde asimile olup,varlığınızı bitirirsiniz.Size haddim olmadan 2009 yılında Iğdırdan dışarıya göçü ve Iğdıra gelen göçü irdelemenizi ve neticesinde tesbitlerininzi okuyucularınız ve mensub olduğunuz toplumunuzla ders olacak şekilde paylaşmanızdır. Sayın Bahçeli'nin bugünkü mevcudiyeti bir rastlantı değil devam eden bir idealin kendisine ve temsil ettiği MHP ye geçmişinin yüklediği bir görevdir,Iğdır daki Türklerin meselesi parti değil bir mevcudiyet meselesidir,doğru bazen insanı farklı yanlışlara itebilir.Başarı dileklerimle.

  2. nevzatalp 2012-01-07 08:19:36

    Merhaba<br />Cabbar abi bizler nasıl ığdır,ımızı her zaman muhalefete teslım ediyorsak seçimlerde chp.ve mhp de aynı 2nciliği ve 3ncuyu kimselere kaptırmak ıstemıyorlar oturdukları koltuk güzel rahmetli kemal sunal boşuna çevirmedi koltuk sevdası diye kılıçdaroğluda bahçelide koltuk sevdasındadır ondan kılıçdaroğlu bıraksa denız baykal acak değişen birşey olmuyacak bu öğlede devam edecektir (akp türkiye)

  3. Beşir Alpoğlu 2012-01-29 17:03:15

    selamlar.. sabri beye hörmetlerimi sunuyorum..

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.