Bir işi dört dörtlük yapan görmedim. İlla birini yaparken, diğerini yarım bırakırız…
Iğdır’da yapılan 1. Sempozyumlar gibi… 2.’si, 3.’sü, 4.’sü, 5.’si genelde olmadı…  Birinciden sonra bir başka idareci geldi, yapılanlar unutuldu…
Merhum Ali Asker Aşırım tarafından açılan ve Topçular Mahallesini, Bağlar Mahallesinden ayıran Iğdır’ın gözde mekânı Valilik yolu örneğinde olduğu gibi…
Yıllar önce açıldığında derme çatma çay bahçelerinin kurulduğu Valilik yolunun ilk ismi Tansu Çiller Caddesi oldu… Resmiyette halen bu isim geçerli olmasına rağmen, insanların akşamsefası yapıp yoğun yürüyüşe başlamasıyla ismi SEVGİ YOLU konuldu… Sonrasın da adres tarifinin en kolay yolu, Vali Konağının bu yol üzerinde bulunması sebebiyle yolun ismi VALİ YOLU olarak adlandırıldı…
Herkes Vali yolunda ev sahibi olmak isteyince, yapsatçılar mantar gibi türeyen inşaatları ard arda dizdiler… Kaliteli binaların yapıldığı valilik yolunda, derme çatma çay bahçeleri yerini modern kafeteryalara bıraktı…  Bıraktı bırakmasına da, maalesef keşmekeşliğin önüne geçilemez oldu…
Akşam olunca Kafeler masa sandalyeyi kaldırıma diziyor, yolu sağlı sollu tek sıra park eden araçlar kaplıyor, vatandaşta yolda hızlı araç kullanan magandaların arasından geçmeye çalışıyorlar… Hal böyle olunca vatandaşın yürüyüş yaptığı valilik yolu daha çok araçla gezilen yol olarak kullanılmaya başlandı… 
Vali Yolunun her yıl olduğu gibi Trafiğe kapanması gerek aslında… Ama yol üzerinde evi olanların evlerine gidiş gelişleri de ayrı bir sıkıntı konusu, öncelikle devam eden inşaatların bir an önce bitirilmesi, yol ve kaldırımların tekrardan düzene sokulması gerekmektedir.
Vali yolu veya başka güzergâhlarda da hız kesicilerin artırılması gerekmektedir. Her ne kadar nasihat edilse de, direksiyona çıkan insan kendini kaybetmekte, hız sınırını aşmaktadır…

DİNİ DAYANIŞMA
Iğdır Müftüsü Cüneyt Kulas, Iğdır Ehl-i Beyt Alimler Derneği Başkanı Veli Beder, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şadi Eren, Caferilik Araştırma Merkezi (CAMER) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Yusuf Macit’in diyalog içerisinde olması ve birbirilerine nezaket ziyaretlerinde bulunup toplantılarına iştirak etmeleri saygıyla karşılanmaktadır…
DİN’li  DİN’siz…
Ülkemizin yüzde 99’u Müslüman olmasına rağmen, Dindar, Dindar olmayan ayrımı giderek artıyor. Bu çok tehlikeli süreç toplumumuzu her geçen gün daha çok ayrıştırmaktadır… Dini inanç noktasında hiçbir şekilde ön yargısı olmayanlar bile, bu süreçte Din adına baskı yapanlara karşı durma eğilimi göstermektedirler…
Şu anda devam etmekte olan psikolojik mücadele, yarınlarda yerini fiili çatışmaya bırakabilir… Din çok tehlikeli bir olgudur… Dini konuda insanlar yaptıkları eylemi Allah rızasını kazanmak adına yaptıklarından,  kraldan çok kralcı olabilmektedirler… Bu çok tehlikeli sürece dikkat edilmeli, süreci doğru tahlil etmek gerekmektedir…
Yüce mevlanın rahmeti herkese yeter, sevgi ve hoşgörü dini olan İslamiyeti, insanlara sevdirerek anlatmalı, dün şikâyet ettiğiniz kişilerin yaptığı gibi davranmamalısınız…

  1. ferhat 2012-05-03 08:32:41

    Cabbar Bey , yazınızı okuyunca ince ince esen seher yeli aldı beni maziye götürdü . rahmetli A. asker aşırım bu yolu açtığı zaman çok güzel hayalleri vardı. burası bağlı bahçeli villa tipi evler olacaktı sakinleri huzurlu bir şekilde yasayacaktı . Oysa şimdi dönüp baktığımız zaman hız pistine döndü allah muafaza her an bir kaza olacak diye ödüm kopuyor. testi kırılmadan tedbil alınmalı Sagılarımla.....

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.