Suriye'nin savaş uçağımızı  düşürmesinin ardından Türkiye Suriye ilişkileri bir hayle gelirdi. Savaş isteyen tellellar kafa karıştıran senaryolar üreterek, Türkiye'yi savaşın ortasına iteklemeye  çalıştıkları  görülmektedir... 
Bir musibet, bin nasihatten iyidir
Savaş uçağımızın Suriye tarafından düşürülmesi belki bizim için bir nasihat oldu. Etrafımızda ki insanların dost mu, düşman mı olduklarını daha iyi görmemize vesile teşkil etmiştir...
Elbette ki böylesi vahim bir durumun vuku bulmamasını canı gönelden arzu ederdik, ancak olacağa  çare yoktur... Nitekim bir süre önce Gazze'ye yardım malzemesiyle gitmekte olan Mavi Marmara gemisine müdahale eden İsrail ordusu 9 vatandaşımızı öldürmüş, özür dilememiş, tazminat ödememiş  ve bizde onlara yaptırım uygulayamamışızdır...
Suriye ise olayın yanlışlıkla olduğunu, vurduktan sonra Türk jeti olduğunu farkettiklerini söylemiş, istenirse özür dilemeye hazır oldukları imajını vermişlerdir ve düşman değiliz, aramızda ki siyasi bir kırgınlıktır demektedirler... Bu açıklamaların ardından savaşçıl bir tavır takınmamız doğru olmaz...
Unutmayalım ki biz Suriye topraklarını  daha önce defalarca bombaladık... Suriye ile Türkiye  arasında hiçbir diyalogun olmadığı yıllarda  PKK  Bekaa vadisindeydi... PKK Lideri Abdullah Öcalan Suriye'de olduğu tarihte Ülkemiz tarafından Suriye'ye gösterilen yoğun baskı neticesinde Suriye bu tutumundan vazgeçmiş, Öcalan sınır dışı edilmişti...
Bekaa vadisini bombaladığımızda Suriye sınır ihlali yaptık diye karşılık vermedi... Suriye alenen PKK ile ulu orta toplantı yapmazken, bizler Suriye'nin PKK'sı ile İstanbul'da defalarca toplantı tertip etmiş, para yardımı yapmış, silah vermişizdir... Ben, ülkem haksız da olsa yanındayım. Ancak empati yapmak gerektiğine, öz eleştiride bulunmak gerektiğine inanıyorum... Kendi haklarımız için ölümüne varım, ama başkalarının ÇIKARLARI için ölmeye ve öldürmeye kesinlikle karşıyım...
Suriye'nin yaptığı yanlışı  tasvip etmiyorum. Ancak bunun bir savaş sebebi olmadığını, olmayacağını da vurgulamak istiyorum...
Unutulmasın ki hükümet yetkilileri İsrail için gereken yapılacak, hadleri bildirilecek, hesabı  ödettirilecektir gibisinden açıklamalar yaptılar. İsrail'in özür dilemesi ve ölenlerin yakınlarına tazminat ödemesi gerektiğini vurguladılar...
Hiçbirisi olmadı...
Suriye ise yapılanın bir yanlışlık eseri olduğunu, kasıtlarının olmadığını, vurduktan sonra Türk jeti olduğunu anında açıklamış, uçağın enkazının aramasına Türk yetkililerle birlikte katılmış, iyi niyet gösterisinde bulunmuşlardır...
Belki yaşananları çok iyi analiz edemeyebilirim. Bunun için affınıza sığınıyorum. Ancak gördüklerimi gördüğüm gibi yorumlayarak sizlere aktarmak durumundayım...
Gördüğüm şudur ki, ABD, İsrail ve AB bizim Suriye ile savaşa girmemiz için can atıyor... Suriye ile olası bir savaşa girdiğimiz taktirde:
Suriye bataklığında yıllarca boğulur kalırız...
Topraklarımızı koruyamaz, iç kargaşayı önleyemeyiz...
Ekonomimiz çöker...
Dost sandıklarımız bizleri yolda bırakır, hatta arkadan bir tekmede kendileri vururlar...
Ülkemiz aldığı bu yarayla kolay kolay bir daha düzlüğe çıkamaz...
Kıbrıs örneğinde olduğu gibi...
Dostumuz kim, düşmanımız kim görmek için illada bir savaşa gireceksek, bunun adını Suriye olmamalıdır... Aklı selim davranmalı, nefsimize yenik düşüp bir ulusun geleceğini heba etmemeliyiz...
Bu başlıkları eminim ki sıralamakla bitiremeyiz. Sözün sıkası Suriye ile Savaşa Hayır diyerum...

Tweet