Şu sıralar sanal dünya da İran’ı köşeye sıkıştırmaya çalışan ve ha bire vuranları görünce, aklıma şöyle bir soru geldi…
İran nükleer programı nedeniyle bildik ülkelerin tepkisiyle karşılaşıyor ya, acaba diyorum, Türkiye aynı programı uygulamaya koymuş olsaydı, mesela nükleer bomba üretmek (İranda böyle bir çalışma yok galiba) isteseydi o malum ülkeler ne derlerdi acaba?
Ak Parti 11 yıldır iktidarda… İlk gün başlasalardı, bugün çoktan nükleer programı tamamlamış, hazır hale getirmiş olurdu… Türkiye nükleer teknolojiyi becerememiş veya ihtiyaç duymamış olabilir.
Bu teknoloji dünyanın birçok ülkesinde var olan ve hatta çok geliştirilen bir teknolojidir… Kimi ülke bu teknoloji sayesinde silah yapıp satar, kimi de enerji ve değişik sahalarda kullanır…
Mesela silah sanayisinde İsrail ve ABD bu teknolojiyi fevkalade kullanmakta, satmakta istedikleri bombayı üretmektedirler… Nedense kimse bu ülkelere “asıl tehlike sizsiniz” diyememekte ancak İran’a gelince eleştiriden geri kalmamaktadırlar…
Bu gün bize dost gözüken ABD, İsrail ve AB, yarın nükleer program uygulamaya başladığımız anda gerçek yüzlerini gösterecek, düşmanlıklarını sergileyeceklerdir. Bu kaçınılmaz gerçeği ülkemiz halkının çoğunluğu bildiği halde susmayı, banane deyip geçiştirmeyi tercih etmektedirler…
Batının İran’a uyguladığı ambargo, Müslümanlar tarafından İsrail’e uygulanamamıştır…
İsrail’in Filistin, Lübnan, Gazze’ye yağdırdığı misket bombaları, kimyasal bombalar engellenememiştir… Haddini bildiririz sözleri havada kalmıştır… İşgâlcı İsrail, Filistin halkına zorbalık etmekte, kutsalımız Kudüs ve Mescidi Aksa İsrail askerlerinin kanlı postalları ile kirletilmeye devam edilmektedir… Bu manzara karşısında suskunluğunu koruyan dünya Müslümanları, İran’ın nükleer program uygulamasını her fırsatta İsrail’e arka çıkarcasına eleştirmekte, tepki göstermektedir…
Bu nasıl bir anlayıştır ki, İsrail, ABD ve müttefikleri Ortadoğu’da her gün Müslüman kanı dökmekte, içmekte ve yine en büyük müttefikleri de Müslümanlardan oluşmaktadır…
Mesele İran meselesi değildir… Mesele tabii olup olmama meselesidir… Yani şöyle de diyebiliriz… Hz. Hüseyin (as) Kerbela’da Lanetlik Yezit’e tabii olsaydı, “otoriteye başkaldırmamış olurdu.” Peki ne yaptı Hz. Hüseyin (as) “Ceddim Resulullah’ın dini benim kanımla ayakta kalacaksa, ey kılıçlar doğrayın beni” dedi ve zulme, haksızlığa tabi olmadığını beyan ederek savaştı…
Peki, biz ne yapıyoruz…
Zulmedenin yanında duruyoruz…
Haksıza arka çıkıyoruz…
Zorbaya destek veriyoruz…
Hakkı, dünyevi çıkarlarımız için görmezden geliyoruz…
Ülkemizin içinde bulunduğu durum iç açıcı değildir… Toplumu psikolojik travmaya sürükleyen terör olayları her geçen gün artmakta, hiçbir önlemde alınamamaktadır… Bazı şeyleri görmezden gelip yok saymamız o var olan hadisenin yok olduğu anlamı taşımaz…
Bu gün Suriye’ye dolaylı fiili müdahalemizin bizlere faturası oldukça ağır olmuştur… Nakliye sektörü ve ihracat çok ciddi zararlar görmüş, sığınmacı mültecilere milyon dolar para harcamış ve
pazar payımızı kaybetmişizdir…
Irak ile Haşimi polemiğimiz giderek derinleşiyor… Yeniden yapılanacak olan Irak’ta Türk şirketlerini bekleyen çok büyük işlerin olduğu gerçeğini görmezden gelinmiş, her şeyi bir anda elimizin tersiyle silip atmışızdır… İran, İsrail-ABD savaşı çıkacak olursa bölgedeki durumumuz içler acısı bir hal alacaktır… Bunun aksini düşünmek bile saflık olur… Hal böyle ve komşularımızla komşuluk ilişkilerimiz bozuk iken, ülkemizde güven ve istikrar giderek kötüleşirken, hiçbir şey olmamış gibi davranıp günü kurtarmamız, üzülerek ifade edeyim ki yarınlarda mümkün olmayacaktır…
Beşeriz ve şaşarız…
Bu ülke hepimizindir… Ülkemizi idare edenlerin yaptığı yanlışta bizimdir, doğruda… Hatadan geri dönmek erdemliktir. Bizler hata yapmış olabiliriz. Suriye politikamız bu gün içinde bulunduğumuz olumsuzluklara davetiye çıkarmıştır, kabul etmeliyiz…
İktidarıyla, muhalefetiyle hiddetle, şiddetle tepki vereceğimize, birbirimize laf yetiştireceğimize metanetle, sabırla birbirimizi dinleyip ortak akılla hareket etmemiz gerekmez mi?
Liderler ve partilerin akil insanlarının kendi başlarına kalırlarsa doğruyu bulacaklarından hiç şüphem yoktur. Ancak kraldan çok kralcı kesilen, üstüne vazife olmayanların vazife üstlenmesi durumu böyle içinden çıkılmaz bir hale sokmaktadır…
Ben yurdum insanını aklıselime davet ediyorum…

  1. serhat salam 2012-09-26 05:48:41

    :)cem yılmazın şöyle bir espirisi vardı ,anlatayım;niyorka gitmiş yani tarzanyanın bir şehrine orada standap için bir gösteri yapacak ,türk bilim insanlarıyla tanıştım ne okuyorsun diye sorunca atom cevabını aldım ki ben okuyupta adam olamıyan biri olarak dedim ki sakın okuyupta memleketine dönme atom karınca diye lakap takarlar bitirirler karyerini iki dakkada:)diğer bir espirisi şöyleydi, bir gün istanbulu dolaşıyorum k.çekmeçenin orda nükler araştırma ensititsü tabelesi görünce göğsüm kabardı,memlekette neler yapılıyora haberimiz yokmuş dedim arkadaş,daha 2 yıl gecmeden o tabela fos cıktı,istanbula bir nükler atık geldi bizimkiler atığı paspasla ittirmeye çalışıyor kaç ulan kaç,inanasım gelmdi adam nötrondan sanki hızlı kaçıyor:)memleketimden insan manzaraları sundum bunlar komik ama gerçek,ne kadar kızsak da gerçek.DAHA ELEŞTİRİYE TAHAMÜL EDEMEYEN BİR ÜLKENİN ÇOCUKLARIYIZ BİZ,BİZE BÖYLE ÖĞRETİLMİŞ ,SİZ NASIL ANLARSANIZ ANLAYIN

  2. vedat karasu 2012-09-26 13:12:15

    kardeşim yüreyin gibi kaleminide dürüstçe kullanıp bizleri aydınlattığın için seni sonsuz kere kutluyorum sevgilerimle

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.