Sevgili okurlar, bir şehir düşünün ki, işlenebilir tarım arazileri olsun, dağı, ovası hayvancılığa uygun olsun, HES’ler tarafından kesilmese bol suyu olsun. Üç ülkeye sınırı olsun ancak yarı aktif çalışan bir kapısı olsun, Buna rağmen de borç batağında olsun…
Bir yerlerde sıkıntı var sanırım. 
 Ya biz ticareti bilmiyoruz, o yüzden borç batağındayız.
 Ya da ticaret yapacak iş kalmadığından borçtan kurtulamıyoruz.
     Hükümet Iğdır’a yatırım yapmadı desek yalan olur. Havaalanı en önemli yatırımlardan birisi. Yollar, Okullar, Hastane, Üniversite gözle görülür yatırımların başında gelmekte. İrili ufaklı birçok yatırımda yapıldı ve yapılmaya devam etmekte… 
     Bu yapılanlar bölgede ticari hareketlilik sağlamıyorsa, bazı şeyleri sorgulamak gerekir diye düşünüyorum… 
     Ya işi alan müteahhitler Iğdır esnafına hiçbir katkı sağlamıyorlar, ya da Iğdır ekonomisine yansıyacak yatırım değiller.… 
     Yapılan yatırımlar inşaat ağırlıklı olduğundan, müteahhitler alacakları malzemeyi direk fabrikadan almayı, fiyat açısından daha avantajlı buluyorlar sanırım… Böyle olunca da Iğdır esnafı yapılan bu yatırımlardan pek faydalanamıyor. Kısmen gıda sektörü nasiplenebiliyor… 
     Birkaç sektörün işinin iyi olması, bütün sektörlerin işinin iyi olacağı anlama gelmez… Bankarlarda ödenemeyen çekler, icralık olan borçlar, iş bırakan esnaflar herkesin bilgisi dâhilindedir… 
     Üç ülkeye sınırız… Boralan sınır kapısı resmiyette açık gözükse de, fiiliyatta öyle değil. Nahcivan kapısı ise açık olmasına açık ta, bir türlü rayına oturtulamadı... Kimi zaman sınırlamalar getirilerek keşmekeşlik önlenmeye çalışıldı, kimi zaman da esnetildi. Ancak vatandaş hakkına riayet etmeyerek kapıyı işlemez hale getirdi.… Doğal olarak bu olumsuzluklar, ticaret erbabına yansımakta, şehrimizde işsizlik yaşanmakta.… 
     TARIM VE HAYVANCILIK CAN ÇEKİŞİYOR
    Tarım ve hayvancılık evlere şenlik, sıkıntılar bir tek Iğdır’a özgü bir durumda değil.. Ülke genelinde yaşanan bir sıkıntı... Ancak Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı konuyla alakalı önlem almamakta, üreticiyi kendi haline terk etmiş durumda.… 
     Tarım Bakanlığı, Ziraat Bankası borçlarının bir yıl faizsiz olarak erteleneceğini açıklandı, Iğdır ilçeleri ile 500 civarında dilekçe verildi, ama borçlar ertelenmedi. Ertelemek isteyenlerden toplam para üzerinden %15 civarında faiz talep edildi… 
     Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker yine hayvan başına 300 TL. yem desteği paketi açıkladı, bu destekten sadece besiciler faydalanabildi… Onlarda hayvanlarını kesime götürürlerse eğer bu destekten faydalanabilmekteler… 
     Anlayacağınız söylenen sözler, kuru bir sözden ibaret olmanın ötesine geçmedi… Yem fiyatlarının Türkiye tarihinde hiç olmadığı kadar yüksek oluşunu kimse umursamadı. Üretici kendi haline bırakıldı… Et Balık Kurumu ve bazı özel izinli firmalar şu an bile yurt dışından karkas ve canlı et ithal etmeye devam etmekteler… 
 Veteriner giderleri, ot, saman gibi kaba yem, süt ve besi yemleri birkaç kat artarken, hayvan fiyatları da aynı oranda düştü. Bu olumsuzlukları tüm üreticiler dile getirmekte, ancak seslerinin duyulmaması üzerine damızlık hayvanlarını kesmekten başka çarelerinin kalmadığını belirtmektedirler...
    ÇÖZÜM ÖNERİSİ
    1-Ziraat bankası borçları  faizsiz olarak ertelenmeli...
    2-Yurt dışından karkas et ve canlı  ithalatı hemen durdurulmalı...
    3-Besicilere verildiği gibi, damızlık yetiştiricilerine de nakdi destek verilmeli...
    4-Ot ve saman sıkıntısını  Bakanlığın kendisi ithal etmeli ve üreticiye maliyetine devretmelidir... 
    5-Ülkeye kaçak hayvan girişleri mutlaka yasaklanmalıdır...
    Ülkemizin en uç noktasında bulunan ve yaşam koşulları batıya göre daha zor olan Iğdır'da,  işsizlik bir hayli ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Olumsuzlukların ifade edilemiyor olması , sorun olmadığı anlamına gelmiyor...

Tweet