Cabbar Bey, iyi geceler.
    Son yıllarda internetin ve iletişim vasıtalarının katkılarıyla Iğdırlı hemşerilerimiz Azerbaycan Türk kültür ve sanatını izleme ve tanıma imkanı buldu. Artık özellikle gençlerimiz daha fazla yozlaşmadan, Türk kültüründen kopmadan, tarihini ve kim olduğunu unutmadan yeni bir adım atma zamanı gelmiştir. Bunu ise sizin başarabileceğinizi düşünüyorum. Bizler memleketimizden fiziken uzakta ancak gönülden yakındayız, ne var ki gönül yakınlığı yetmiyor, işin mutfağında olmak çok daha önemli. Size önerim şudur. Bir dernek kurun, amacı sadece Azerbaycan Türk kültürünü yaşatmak olsun, içinde siyaset olmasın, rant olmasın, kimse orayı atlama taşı, ya da bir yerlere gelmek için araç olarak görmesin. Ben inanıyorum ki siz bu konuda bir adım attığınız ve bunu ciddi olarak ortaya koyduğunuz zaman benim gibi Iğdır dışında yaşayan binlerce hemşerim elini taşın altına koyacaktır. Bu derneğin 5000 üyesi olduğunu düşünün, belki ilk bakışta çok gelebilir ama Iğdır dışında yaşayan yüz binlerce insan olduğunu hatırdan çıkarmayalım. 5000 kişi fazla değil aylık 10,00 TL dernek aidatı ödediği takdirde aylık toplam 50.000 TL tutarında bir gelir elde edilir. Bu gelirle Azerbaycan'dan 1 tar, 1 garmon, 1 garaney-kemança sanatçısı, 1 ses sanatçısı çok rahat bir şekilde istihdam edilerek gençlerimize eğitim verilebilir.. İlk aşamada bu şekilde başlayan dernek daha sonra tiyatro çalışmalarına başlar. Ben bu konuda Azerbaycan ve Nahçıvan yönetimlerinin de destek olacağını düşünüyorum. Eğer Iğdır'ın birliği, geleceği, evlatlarımıza miras bırakacak bir vatan parçası için bir şeyler yapmak gerekirse önce kültürel birlik ve bağlılığın sağlanması gerekir. Bu çok önemli ve ivedidir. Kendi adıma ve ulaşabileceğim, sözümü dinletebileceğim tüm dostlarım adına elimden gelen her türlü desteği vermeye hazırım. Iğdır'da bu tür işlerin ne kadar zor olacağını da bilirim.
    İyi niyetli girişimler ya ciddiye alınmaz, ya da bir süre sonra nifak odağı haline gelir, bu yüzden sizin bunun üstesinden gelebileceğinizi düşünüyorum. Bir an için, çok değil 1 yıl sonra Iğdırlı 20 gencimizin klasik anlamda bir mugam konseri verdiğini düşünün ve o gün yaşayacağınız gururu hayal edin lütfen. İşte o gün Iğdır sevdalıları gerçek anlamda kenetlenecektir.
    Bu konuyu size görevim nedeniyle özel mesaj olarak yazdım, ancak bunu kaynak göstermeksizin kendi fikirlerinizi de katarak yoruma ve desteğe açabilirseniz minnettar olurum. Değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür eder, saygılar sunarım.
    Bana gelen onlarca mailden biriydi. Çok beğendim. İçten ve samimi duygularla kaleme alınmış bir öneri… Bende siz değerli okurların dikkatine sunmak istedim… Sevgili kardeşimiz görevi gereği isminin açıklanması istememiştir. Bu talebini saygıyla karşılıyor, yapmış olduğu önerinin altına imzamızı atıyoruz…
Başka bir arkadaşımız ben SİNEMA İSTİYORUM demiş…
    Ayberk Emre Tezel isimli genç kardeşim: “Cabbar bey Iğdır’da neden bir sinema yok? Sorusuyla başlıyor yorumuna… ‘’Bunca işadamımız var, ama bir sinema açan yok. İşadamlarımızdan ricamız Iğdır’ın en önemli eksiklerinden biri olan bir sinemanın açılmasıdır. Bu potansiyel var. Iğdır Üniversitesi öğrenci sayısı her geçen gün artıyor. İlimize konuk olarak gelen öğrenci, öğretmen, memur ve biz Iğdır’lı gençlerin gösterime giren yeni filmleri izlemek en doğal hakkımız değil mi?”
    Ayberk kardeşime de katılıyorum. Yeni bir sinema için yatırım yapılmasa dahi, bunun olmasını çok isterim, Kültür Sarayımızdaki sinema salonu kiralanarak yeni vizyona giren filmler gösterime sunulabilir.
    Iğdır’da yıllar öncesinde bizim çocukluğumuzda dahi iki sinema varken, yazlık sinemalar kurulurken şimdi ulaşımın kolaylaştığı, teknolojinin ilerlediği, dünyanın küçüldüğü bu dönemde sinemanın
olmaması, kültürel olarak daha geriye gittiğimizin göstergesi değil mi?
    IĞDIR VALİLİĞİNDEN KANSER HABERLERİNE İLİŞKİN DÜZELTME
    “Bizde bir gün kanser olabiliriz” başlıklı köşe yazıma ve Kanser vakalarıyla ilgili yaptığımız genel haberlere Iğdır Valiliği tarafından yazılı açıklama geldi…
    Kanser haberlerinin abartıldığının vurgulandığı açıklamada;
    “Gazeteniz aracılığı ile çeşitli tarihlerde “Kanser Vakalarıyla” ilgili olarak haberler yayınlanmıştır.
    Yayınlanan haberlerin mevcut gerçekler açısından doğru olmadığı yapılan araştırmalar sonucunda anlaşılmıştır.
    Halkımızın doğru bilgilendirilmesi amacıyla yapılan araştırma sonucu; ilimizde 279 tane kanser vakası tespit edilmiş olup, kanser oranı on binde 9’dur. Türkiye’de ise bu oran on binde 14’tür.
    Bu verilerle kanser oranı Türkiye geneline kıyasla daha düşük seviyelerdedir.” denildi.
    Doğruları yansıtmadığımızın vurgulandığı açıklamada, ilimizde 279 kanser vakasının tespit edildiği, kanser vakasının on binde 9 oranında olduğu, Türkiye’de ise bu oranın on binde 14 olduğu istatistik verisi olarak sunulmasının, Iğdır’da 279 kanser vakası gerçeğini görmezden gelmemize engel değil.
    Eğer Iğdır’da 279 kanser vakası tespit edilmiş ise bu çok büyük bir rakamdır. Yani buna on binde 9 oranı yazmamız sayının az olduğu anlamına gelmez. Ben halen iddia ediyorum 279 sayısı eğer Iğdır devlet hastanesi teşhisiyle ortaya çıkan vakaysa, buna il dışında tedavi görenleride eklediğimizde oranın bir hayli yüksek olduğunu göreceğiz…
    Peki, Iğdır’da tespit edilen 279 Kanser vakası için neler yapılıyor,
    -279 hastaya kanser tedavisi yapılabiliyor mu?
    -Kemoterapi uygulanabiliyor mu?
    -İlaçları bulunabiliyor mu?
    Yoksa, Iğdır Devlet Hastanesi’nin yaptığı açıklama da olduğu gibi oluşturulan bölgelerde mi bu sorun çözülebiliyor.
Daha kapsamlı bir araştırma yapılmalı, bilimsel çalışma neticesinde sağlam verilerle sonuç tespit edilmelidir...

Tweet