Cabbar ŞIKTAŞ Suriye-İmralı ve Iğdır Siyaseti
Tarih : 2013-01-07
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



    2013 yılının ilk yazısını kaleme alırken, genel bir değerlendirme yaparak gündemi irdelemek istedim. 
Çünkü, 2013 yılı birçok gelişmeye şahitlik edecek, "su akar, Türk bakar" misali gelişmeleri Türk halkı olarak izleyeceğiz... 
    Konuyu fazla dağıtmadan üç ana başlık üzerinde yorumlamak istiyorum.. 
    1-Suriye ve Ortadoğu da ki gelişmeler, 
    2-Ak Parti Hükümetinin, silahların susturulması düşüncesi ile İmralı da PKK Lideri Abdullan Öcalan ile görüşmesi,
    3-Iğdır'ın siyasi gündeminde meydana gelebilecek gelişmeler.
    Öncelikle şunun bilinmesi gerekiyor; Suskun, yorumlamayan, sorgulamaktan çekinen, taraf olma kaygısı taşıyan bir toplum olsak da, iş başa düştüğünde gereğini yapabilecek bir alt yapıya da sahibiz... 
    1-Suriye de yaşanan gelişmeler adım adım ülkemizi, savaşın, sıkıntının içine çekmektedir. Nitekim Başbakan R. Tayyip Erdoğan'da geçtiğimiz hafta yaptığı bir konuşmasında; "Gerekirse müdahale ederiz" ifadesini kullanmış, Suriye de Muhaliflere açık destek vererek, kendi cam evini görmezken, başkasının cam evine taş atmaktadır. MHP'nin desteğini arkasına alan hükümet, maddi ve manevi desteğini Suriye'li muhaliflere esirgemediğini defaten ifade etmiş, son açıklamasıyla da müdahale edebileceğinin sinyalini vermiştir... 
    Elbette Suriye'ye müdahale edebiliriz. 
    Ancak girdiğimiz Suriye topraklarından sağ salim çıkabilir miyiz orası tartışılır. 
    Şöyle de sorgulayabiliriz;
    -Biz Suriye'ye Esad'a karşı muhalifleri desteklemek için mi,
    -Yoksa, 800 km. sınırımızın PKK'nın uzantısı olan PYD'nin eline geçen bölgeyi muhaliflere teslim etmek için mi gireceğiz? 
    Başka bir açıdan bakacak olursak; Kendi ülkemizde PKK'ya karşı bu güne kadar hiçbir mevzi elde edemeyen TSK ile mi Suriye'yi kontrol altına alacağız?
    2-Kürt açılımı ile başlayan dialoglar, Oslo ile devam etmişti. Başbakan önce görüşmedik dediyse de, sonrasında devlet gerekirse görüşür demiş, görüşmenin kendi bilgisi dahilinde yapıldığını ifade etmişti. 
Yılın son ayında ve yeni yılın ilk haftasın da İmralı ile yapılan görüşmeler ülke gündemine bomba gibi düştü, gelişmeler adım adım izlenmeye başlandı. 
    İmralı'da PKK lideri Abdullah Öcalan ile Mit müsteşarı Hakan Fidan'ın görüşmesinin ardından, BDP Milletvekilleri Ahmet Türk ve Ayla Akat'ın görüşmeleri günlerdir tartışılmakta.
    Öcalan ile yapılan görüşmeler eleştirilebilir. Ancak, silahların susması için görüşmelerin bir yerden başlaması da gerekiyordu. 
    Ancak akıllara takılan bazı  sorular cevap beklemektedir... 
    -Öcalan, Kandil'e ne kadar hakim?
    -Sözü dinlenilir mi?
    -Silahların gölgesinde yapılan uyuşturucu ve kaçakçılık işlerinden vazgeçilir mi? 
    -PKK gurup liderleri, silahlarını bırakıp, sıradan vatandaş olmayı kabul ederler mi?
    -Silahların bırakılması karşılığında, ne vaatler verildi veya verilecek? 
    -PKK'nın içinde etkin olan dış güçler, bu anlaşmaya izin verirler mi? 
    -Türk Kamuoyu ve Şehit yakınlarının bu görüşmelere vereceği tepki nasıl göğüslenecek?
    Sonuç olarak şunu ifade etmek istiyorum; "Hiçbir ana ağlamasın" madem bu yola girdiniz  bir ileri, iki geri giderek olayı daha da çıkmaza sokmayın, elinizde, eteğiniz de ne koz varsa koyun ortaya, silahları susturun...
    3-Her seferinde ifade ettiğim gibi bölge ve ülkede yaşanacak gelişmeler, şüphesiz Iğdır siyasetini de ciddi manada etkileyecek, yönlendirecektir... 
    Iğdır'ın siyaset vadisinde üç partili bir yarışın olacağı herkesçe malumdur. AK Parti, MHP ve BDP'nin yerel seçimlerde kıyasıya mücadele edeceği, PKK'nın silah bırakması durumunda siyasi arenanın yapısının da değişebileceği öngörülebilir. 
    Birçok yazımda Ak Partinin kilit parti olduğunu belirttiğimde itiraz edilememiş, fakat görmezden gelinmesi gerektiği üstü kapalı olarak ifade edilmiştir. 
    Mesela; Ak Parti'nin göstereceği aday, BDP ve MHP'nin alacağı oy oranlarını etkileyebilecektir. Yani, Kürt aday gösterse MHP sevinecek, Azeri aday gösterse BDP sevinecek... 
Yukarıda da değindiğim gibi, ülkemizde ve bölgemizde yaşanan gelişmeler, Iğdır siyasetini mutlaka etkileyecektir. PKK ile mutabakat sağlanır ve silahlar susturulursa, Ak Parti, BDP ve MHP'den daha etkin konuma geçebilir. 
    Bu gün itibariyle Ak Parti'nin Azeri aday gösterme eğelimi %51 oranında olsa da, yarın bu oran silahların susmasıyla tersine de dönebilir... 
    Şöyle ki; bu gün itibariyle Ak Parti'den adaylık düşünen Kürt, PKK varlığı ve korkusu endişesiyle bu düşüncesini rafa kaldırmış durumdadır. Yarın barış sağlanırsa, raftan indirilecek ve eyleme dönüştürülecektir... 
    Süreç bu doğrultuda devam ederse, Ak Partinin %51 Azeri aday düşünüyor olması, 15 aylık süreçte tersine dönebilir, %51 Kürt aday gösterme eğilimi ön plana çıkabilir...

  1. Guest 2013-01-07 11:36:14

    hayirli günler eyer bizim insanimiz akp den bizim icin iyi birsey bekliyorsa yaniliyor nedeni ermeni sorunu icin ugrasan mehmet perinceki iceri atmazdi. yani su anda tafsan kac tazi tut oyunu oynaniyor . önemli tercübeli insanimizin hepisi asker sivil yani kim türkiyenin cikarlarini düsünüyorsa iceride.kibrisi bunlar verdi yunanlar sag olsun istemedi kerkükü bunlar veriyor ermeni sinirini acmak isteyen bunlar karabagli insanimiz aglarken diyarbakirida baskent yapmak isteyende bunlar igdirida vermek isteyen bunlar türk halki uyansin artik yeter

  2. Guest 2013-01-08 00:22:15

    Sayın Şıktaş Şunu belirtmek isterimki cok güzel konulara değinmişsiniz fakat bu söylemlerinizi realde ne kadar insan kayda değer bulur bilmiyorum ki alınması gereken konular ama bildiğim birtek gercekte varsa oda şudur ki kaybeden hep halkımız olacaktır bu kürtte olsa türkte olsa kaybeden halkın ezilişi kacınılmazdır anlam veremiyorum birileri cıkacak bişiler yapmaya calışacak konuşacak bilip bilmeden bu yapılan hatalardan veya konuşmalardan dolayı helk bir birine düşman olcak veya düşman edilmek istenecek yazık bizeki bu tür insanların provakasyonuna geliyoruz halk olarak görmezden gelineceğiz bir yanda şehit aileri bir yanda pkk ( terörü ) sonuc ne binlerce cansız beden anlamak mümkün değil oysaki dinimizde en büyük günahlardan biri işlenmektedir herkes olaya taraflı olarak bakıyor sizin gibi objektif değil yazık artık dursun bu kan bu cile ne suriyeye karışmaya hakkımız var nede bundan dolayı birilerine iyi olmaya ihtiyacımız var yüce rabbim hepimizi korusun üstümüzde oynanmak istenen kirli oyunlarda inşallah boğulurlar allah herkesi ıslah etsin amin.. ayrıca tekrardan teşekkürler sizin gibi yürekli insanlara ihtiyacımız var sorunlarımızı dile getirmesi ve bu bağlamlarda yardımını hiç bir zaman esirgemeyen sizdende allah razı olsun ve her daim yar ve yardımcımız olsun amin..

  3. Guest 2013-01-09 10:03:08

    O halde bizi de duysunlar.<br />Sayın köşe yazarı, Korkarak bin yıl yaşanacağına, onurlu duruşla bir gün yaşamak daha iyidir. <br />AKP dönemi 10 yıl geride kaldı. Bu dönemde yara bere içinde bir Türkiye ortaya çıktı. <br />Kimlere Ak, kimlere kara olduğunu anlamak için, dönüp geriye bakmak yeter. Bir de AKP, MHP'nin yani Bahçelinin yalpalamasından besleniyor. Türkiye'nin gerçek, ve dürüst bir siyasi parti iktidarına ihtiyacı var. Yoksa bu ülkeye yazık olacaktır. Bir de Devlet Bahçeli MHP'den hemen gitmelidir. Yoksa Iğdır'da kazanamaz artık.<br />Suriye Savaşını İsrail körükledi. kendisine diklenen bir tek Suriye vardı. o da bölünüp parçalanacaktır. Böylece ABD ve Türkiye sayesinde İsrail istediğini alacak ve sıra İran'a gelecektir. Bizler TV kanallarıyla uyutulup aldandıkça daha neler olacak neler... <br />Selamlar,<br />Ayla Aras

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.