Cabbar ŞIKTAŞ Iğdır Gündemi
Tarih : 2013-02-25
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



    NAKLİYECİLERİN SORUNLARI
    İki hafta önce Iğdır’da faaliyet gösteren nakliyat firmaları standart depolarına gümrükte ceza kesildiği gerekçesi ile Gimaş alışveriş merkezinin kafeteryasında bir toplantı tertip etmişlerdi. Bu toplantıya yüzün üzerinde araç ve firma sahibi katılmış ve sonrasında Ak Parti İl Başkanı Mustafa Buluş davet edilerek konu kendisine aktarılmıştı…
    Toplantı sonrasında Mustafa Buluş tarafından konu ilgili makamlara iletilmiş ve sorun çözüme kavuşturulmuştur… Aynı toplantı da firma sahipleri İran tırları ile rekabet edemez olduklarını kendi aralarında tartışarak değerlendirmişlerdir…
    Değerlendirme neticesinde, konunun Gümrük bakanlığına ve Ulaştırma bakanlığına iletilmesi kararı  alınmış, Ali Rıza Arslantürk bu işin öncülüğünü yapmak adına Ankara’ya giderek alınan randevular neticesinde konuyu yetkililere iletme görevini üstlenmiştir…
    Ali Rıza Arslantürk bana da bir gazeteci olarak, Ankara’ya gitme teklifinde bulundu. Bende bunu kabul edip, toplumsal bir sorunun çözümü için Ankara’ya gittik…
    Iğdır’da taşımacılık yapan tır firmaları genellikle Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan’a gitmektedirler. İran tırları da aynı güzergâha Türkiye’den yük alınca Mazot fiyat farkı ve İran karayolu parası ödediklerinden daha maliyetli taşımacılık yapmış olmakta, rekabet şansları bulunmamaktadır…
    Bu ve buna benzer sorunları, nakliyecileri temsilen Ankara’ya taşıyan Arslantürk, Ak Parti İl Başkanı Mustafa Buluş’u da bilgilendirerek birlikte, Gümrükler Genel Müdür Yardımcısı Sefa Ekin ve Kara Ulaştırması Genel Müdürü Ali Rıza Yüceulu ile görüşmeler gerçekleştirildi… Nakliyecilerin sorunları ilgili Genel Müdürlere Ali Rıza Arslantürk tarafından yazılı ve sözlü olarak ifade edildi… İlgili makamlarda çözüme kavuşturacaklarını, İran yetkilileri ile görüşüp sorunu karşılıklı protokole dökeceklerini, şartları eşit hale getireceklerinin sözünü verdiler…
    TİCARET ODASI SEÇİMLERİ
    Ticaret Odası seçimleri yaklaştıkça, ticaret erbabının gerildiğini görüyorum.
    Doğrusu hiç yakışmıyor.
    Ticaret odasında her birey aday olma hakkına sahipken, sen niye aday oldun deme lüksüne kimse sahip değildir…
    Sonuçta Ticaret Odası, oraya üye olanların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yerdir…  Kişiler adaylıklarını açıklar, üyeler beğenirlerse oy verir kazandırır, beğenmezlerse bir başkasını temsilci seçerler…
    Olayı germenin, dostluk, arkadaşlık bağlarını zedelemenin hiçbir manası yoktur… Her meslek mensubu kendini bağlı bulunduğu oda da eşit görmeli, eşit şartlarda yarışa girmeli, kazanan hakkıyla kazanmalıdır…
    Ticaret Odası 6. Guruptan aday olduğumu açıkladım…
    Hayatımda ilk defa sivil bir kuruluş  seçimine giriyorum.                                                                                                                                Çok rahat ve neşeliyim. Seçilsem mutlu olacağım, seçilmezsem, seçilen arkadaşlarımı alkışlayacağım. Ama mutsuz olmayacağım. Çünkü orası gönüllü hizmet edilen bir yerdir. Oy avcılığı yapmak adına gerilmemin, etrafımdaki dost ve arkadaşlarımla kırılmamın hiçbir manası yoktur. Ben nasıl ki aday olma hakkına sahipsem, aynı guruptan başkalarının da aday olma hakkının olduğunu, demokrasinin de güzelliğinin bu olduğunu düşünerek saygı duyuyorum…
    Cumartesi günü Ticaret Odasının yaptırmış olduğu harika binanın açılışı oldu. TOBB Başkanı  Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun açılışını yaptığı görkemli bina Iğdır’a yakışmıştır… Kamil Arslan ve yönetimini bu hizmetlerinden ötürü canı gönülden kutluyorum…
    Açılış davetiyesi, Ticaret odası  adayları tarafından dağıtılıyordu. Yani 10 gurupta Kamil Arslan adayları kim ise, onlar davetiye dağıtıyorlardı. Ticaret odası çalışanları var iken, adayların davetiye dağıtıyor olması pek şık olmadı… Yani bende Ali Rıza Arslantürk gurubundan adayım. Eşitlik olması açısından bana da gurubumdakileri davet etmem için davetiye verilmesi gerekmez miydi?
    Neyse çokta önemli değil… 
    Oda seçimi için tekrar adaylığını  açıklayan Kamil Arslan’a, ilk defa açıklayan Ali Rıza Arslantürk’e ve Şeref Artantaş’a, 10 gurupta yarışacak olan tüm meclis üyesi adaylarına başarılar diliyorum…
    CABBAR AK PARTİLİ  OLMUŞ(!)
    Aslında kızmıyorum, insanlarımızın konuşacak konusu, yaslanacak limanı olmadığını düşünüyorum…
    Hep konuşur, sözden öte bir icraat ortaya koyamazlar.
    Ben öncelikle bir Iğdırlıyım, bu belde de eşim, dostum, arkadaşlarım, vazgeçilmezlerim var. Ticaretle iştigal ediyorum, kimseyi sınıflandırma, ötekileştirme gibi bir durumum söz konusu olamaz. Bir gazeteciyim, her gurupla, hep partiyle, her fikirle konuşurum, sohbet ederim, tartışırım…
    Ben Ak Partiye hiç oy vermedim. Buna rağmen ‘Cabbar Ak Partili olmuş’ diyenlerin, kendi geçmişlerini gözden geçirmeleri gerekir derim… Zira oy versem de kimseye hesap vermek zorunda da değilim…
    Benim duruşum belli, ilkelerim bellidir…  Suriye tezkeresine evet diyen Ak Parti’ye de, MHP’ye de eleştirimi yapmış, Suriye politikası başta olmak üzere dış politikamızın iflas ettiğini birçok kere kaleme almışımdır…
    Yani Ak Partiliye selam verince, bir masada oturunca Ak Partili, MHP’liyle bir masada oturup sohbet edince MHP’li olunuyorsa… MHP’nin, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile başlayan, Başbakana Allah uzun ömür versin ile devam eden ve Suriye tezkeresine evet diyerek son bulan desteği, MHP’nin, Ak Partili olduğunu mu gösteriyor?
    Ya da her gün mecliste birbirinin hal hatırını soran, muhalefet partisi olmaları münasebetiyle iktidar milletvekillerinden, bakanlarından sorunlarının çözümünü talep eden muhalefet milletvekilleri partimi değiştirmiş oluyorlar?
    Bu ve benzeri dedikodular, kendi beceriksizliklerine ortak arama arayışıdır.
    İnsanlar kendi çıkar ve menfaatleri için birilerinin omzuna basıyorsa sorgulamak gerekir. Ben bu güne kadar hiçbir çıkar için birilerinin omzuna basmış değilim. Seçilmemişim, seçilmek için de talepte bulunmamışım…
    Bu yarın seçilmek istemeyeceğim anlamına gelmemeli. Gün çattığında, gerekli adım atılır. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın…
    HOCALIYI BİZ UNUTMADIK!
    25 Şubat’ı 26 Şubat 1992’ye bağlayan geceydi… Rus ordusu destekli, Ermeniler Karabağ’ın Hocalı kentine girmiş ve vahşice bir katliam gerçekleştirmişlerdi…
    Yakın tarihimizin en acı insanlık dramının yaşandığı bu vahim olayı bizler unutmadık, unutturmuyoruz!
    Dünyanın bu olayı duyması  için ilk günden, günümüze hep haykırıyor, Ermenilerin yaptığı vahşi terörü lanetliyoruz…
    KISADAN HİSSE
    Her şey sen olursan, hiçbir şey olamazsın…

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.