Cabbar ŞIKTAŞ Susmak mı Gerek?
Tarih : 2013-04-22
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



    Çoğunlukla susmayı değil de, konuyu kamuoyunun gündemine taşımayı tercih ederim. Elbette her konuyu taşıyabildiğimizi, gerçek manada özgürce bir gazetecilik yapabildiğimizi söylememiz mümkün değildir.
    Bu bir tek bizim içinde bulunduğumuz durum  değil, ülke genelinde herkesi etkisi altına alan, susturan, susmaz ise başına türlü hallerin geleceği gerçeğidir…
    Kimimiz, ekonomik çıkarlar, yaşamak için giderlerinin karşılanabilmesi, kazanımlarının olması gerektiğinden susmayı tercih eder.
    Kimimiz, adli, hukuki, çekinceleri olduğundan yazmaya çekinir. 
    Kimimiz, konuya muhatap kişinin mahalle baskısından sakınarak yazılması gerekenleri kaleme alamayız…
    Kimimiz, falanca gurubun destekçisi, falancaların işbirlikçisi, hain, satkın damgası yememek için yazamayız…
    Kimimiz, taraf tutar yazmayız.
    Kimimiz, taraf olur yazmayız.
    Kısaca anlayacağınız, her birimizin yazmamak için birçok sebebi vardır.
    Peki, hep susacak mıyız?
     Yani sırf Ticaret Odası seçimini kazanmak için, kendi üyesine güvenmeyip, Esnaf Kefaletten üye kaydıran, yeni üye girişleri yaptıran zihniyeti eleştirmeyelim mi?
     Seçim kazanmak için her yol mubah mıdır diyelim?
    Adaylığımı açıkladığım gün şöyle demiştim;
    Kazanırsam mutlu olacağım, kaybedersem üzülmeyeceğim ve kazananları alkışlayacağım. Bu sözüm halen geçerli… Çünkü Ticaret Odası seçimlerine adaylığını koyan herkes akraba, arkadaş, dost… Yani kimsenin kimseye seçim yüzünden kırılması, darılması, söz konusu bile olamaz… Ancak benim ve birçok listede taşıma oylarla şişirme yapılması sizce etik midir?
    Bunu da mı sorgulamayalım?
    Tamam diğer konular da malum sebeplerden ötürü korkularımız, endişelerimiz var ve görmezden geldiğimiz durumlar oluyor, bunu kabul ediyorum. Sivil bir kuruluş olan ve üyelerinin tamamı tüccar ve esnaflardan oluşan böyle bir kurumda bu ve benzeri davranışları da mı görmezden geleceğiz?
    Bunun hiçbir izahı yoktur. Ben adaylığımı açıkladığım gün 6. gurupta 66 kişi vardı. Listeler seçim kuruluna teslim edildiğinde 80’e çıkmıştı. Askı süresinde bu sayının 92 veya 93’e çıktığı bilgilerini alındı. Kesin liste bu gün veya yarın netlik kazanacak…
    Sanki benim seçilmemem için yoğun bir çaba sarf edildiğini hissediyorum. Sanki varlığımdan rahatsızlık duyuluyor gibi bir durum söz konusu… Sanki ben oraya seçilirsem “feleğin tekerine çomak sokacakmışım” gibi bir anlayış hâkim olmuş, nedir bu telaş anlam veremedim doğrusu…
     Sevgili arkadaşlar, bedel ödesem de yazılmaz dediğimde bile yazdığımı, kamuoyunu bilgilendirmem gerektiği noktada bilgilendirdiği mi, üzerime düşen sorumluluğu Iğdır ve Iğdırlı adına yerine getirdiğimi düşünüyorum.
    Beni bilen iyi bilir.
    Ucuz kahraman olmam… 
    Birilerinin etkisiyle etkilenip yorum yapmam. İnandığım bir olayı sahiplenir, vazife bilir ve gereğini yapmaya çalışırım.
    Dediğim gibi bu sebepten ötürü hem bedel ödemişim, hem mahkûm edilmişim, hem de işimin zorluğunun bir kez daha farkına varmışımdır…
    Gerek Mülki, gerek Siyasi ve gerekse Sivil inisiyatifin içinde bulunduğu menfi ve müspet durumu siz değerli okurlarla buluşturmak benim görevlerim arasında yer almaktadır…
    Sözüm ona, ben Ali Rıza Arslantürk ile bir gurup oluşturmuş, 6. guruptan seçim çalışmalarımı yürütmekteyim. Her gurup kendi listesine çalışmakta, seçmeniyle iletişim kurmakta, oyunu talep etmektedir. İşveren, tacir, tüccar’dan istenen oylar, ne yaptığını bilen, kime oy vereceğini bilen kişilerden istenmektedir. Dolayısıyla her kes her şeyin farkındadır… Taşıma oy da getirilse, seçmenlerin Nace kodlarına aykırı listelere dağılımı da yapılsa, bilinçli seçmen sayesinde sonuç değişmeyecektir…
    4 Mayıs Cumartesi günü yapılacak olan Ticaret odası seçimlerinin güzel bir ortamda geçmesini temenni ederim… 

  1. Guest 2013-04-22 07:09:12

    daha önce hile dolan ile seçilenler,kolay seçim kazanmışlardı.şimdi papuçun pahalı olduğunu görünce bu tür sahtekarlıklara baş vurulmaktadır.bu ne demektir bir kayıp etme hezeyanın işaretleridir.halbuki fiili görevde iken adam gibi çalışılsaydı önüne dağ çıksaydı bile korkusu olmazdı.insanlar bir yerlere aday olurken kendilerini ölçüp,tartmazlarmı evet dün ığdır küçük bir yerdi ekonomisi zayıftı bu gün bir ildir.herkesin kapasitesi kaldırmaz,tahsil seviyesi,bilgi becerisi yetmez.yani işi bilgi,becerisi tahsil seviyesi ve dünya görüşü,vizyonu iyi olanlara bırakmak lazım.eski yönetim bunu anlamılıdır.

  2. Guest 2013-04-22 12:59:53

    saygilar.basarilar.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.