ilucu gümrük kapası herkesin dilini yaktı... Gümrükten bir iş yapan pişman, birde yapmayan... Birzamanlar Iğdır ekonomisinin can damarı olan mazot ticareti vardı. Dönemin Valisi Şemsettin Uzun elini taşın altına koyarak vatandaşa mazot ticareti yaptırmış, Yeni il olan Iğdır’ın tüm kurumlarının oluşmasında mazot geliri kullanılmış, birçok kuruma bina yapılmış, birçok kurumun mefruşatı alınmış, Birçok kuruma Valilikte dahil araç alınmış ve ardından Vali Şemsettin Uzun’dan sonra mazot ticareti sekteye uğratılarak kademe kademe kapatılmıştır... Adı gümrük ama, işlevliği hiçte cazip olmayan Dilucu gümrük kapısı, mazot takıntısını her geçen gün sürdürmektedir. Kimi zaman günlük giriş çıkış yapan araçlara çift, tek plaka uygulaması getirilmiş, kimi zaman orjinal depolarında getirdikleri mazotlarına cezai işlem uygulanmış... Otobüsler günlük veya günde bir iki defa girip çıktığı için getirdikleri mazot’un aracı götürebileceği kilometre kadar yol yapmaları gereklidir uygulaması başlatılmış... Ardından bu uygulama küçük araçlara da uygulanmıştır... Yanlış hatırlamıyorsam bu cümleyi birkaç ay öncede yazmıştım... “kanunlar harfiyen uygulansa, ne vatandaş iş yapabilir, nede bürokratlar ceza evinden dışarı çıkabilir.” İster kabul edelim, ister etmeyelim. Yaşantı- mızda hepimizin ufak tefek hataları vardır. Kimimiz bu hataları bilerek ama kastımız olmadan yaparız, kimimizde bilerek ve farkında olarak hata yaparız... Ama sonuçta ortada suç teşkil eden hatalar her an için yapılmaktadır... Yalanın pembesi olurmu.? Olmayan bir şeyi söylemek yalandır. Ama kimi yalan zarar vermez, kimisi verir. İşte biz zararsız işlerin, zararsız günahların, ticaretin yapılmasına göz yumulmasını isti-yoruz... Dilucu gümrük kapısının işlevlik kazanmasını istiyoruz... Nahcivan’daki işlerini takip için gidecek olan vatandaşın, bugün çiftmi, tekmi düşünme derdinin olmamasını istiyoruz. İthalat kaleminin ve hacminin artırılmasını istiyoruz. Araçların depoları kadar mazot getirip, tarım döneminde traktörlerinde kullanmalarını istiyoruz. Çok şey istemediğimizin farkındayız. Kısacası biz halk olarak aş istiyoruz, iş istiyoruz. Bize yeşil kart balığı vereceğinize, bize balık tutmamızı öğretmenizi istiyoruz...