Geleneksel olarak her yıl kutlanan 24. Vergi Haftası Defterdarlık personellerince Atatürk anıtına çelenk koyma töreni ile başladı.
    Iğdır  Ticaret Odası ve Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası’da çelenklerini takdim ettiler.
    Çelenk koyma töreninin ardından Iğdır Valisi Ahmet Pek, Iğdır Defterdarı Mehmet Durusoy, Vergi Dairesi Müdürü Şahin Demirci, Vergi Dairesi Müdür Yardımcısı
Çetin Kozat, Vergi Dairesi Müdür Yardımcısı Cüneyt Solak, Gelir Müdürü Subahan Gögcebulak, Milli Emlak Müdür Yrd. Muharrem Turan, Personel Müdür Yardımcısı Hasan Coşan, Muhasebe Müdürü Yılmaz Özdoğan,
ve Defterdarlık birim amirleri tarafından ziyaret edilerek Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından gönderilen hediye kiti kendilerine takdim edildi.
    Verginin önemini vurgulayan Vali Pek, ziyaretçilere hitaben yaptığı konuşmasında; ‘’Kamu hizmetlerinin daha hızlı ve etkin bir şekilde yürütülebilmesinde vergi gelirleri Ülkemiz açısından son derece önem arz etmektedir. Verginin artması kamu gelirinin artması demektir. Vergi Haftasının amacı; vatandaşlarımıza zamanında vergi ödeme alışkanlığının kazandırılması ve onların bu konuda bilinçlendirilmesidir. Vergi gelirlerinin genel bütçe gelirleri içerisindeki payı % 89’lardadır. Bu da gösteriyor ki kamu harcamalarının karşılanabilmesi için vergi önemli bir kaynaktır. Bugün ne yazık ki kayıt dışı ekonomi varlığını sürdürmektedir. Amacı ne olursa olsun; vergi kaçakçılığı bir ülkede, mali ve iktisadi yönden ağır sonuçlar doğurmaktadır. Kaçakçılık her şeyden önce ekonomik ahlakı bozduğu gibi kamu gelirlerini de azaltır. Bu durum kamu giderlerin karşılanması için yeni vergilerin konulmasını ve mevcut oranlarda artışlar yapılmasını mecburi kılar. Bunların yanında Sanayi ve hizmet sektörünün geliştirilmesi, tarım ve hayvancılıkta vergi doğuran ekonomik tedbirleri almak gerekir. Bu bakımdan sizlere önemli görevler düşmektedir. Bizler bu konuda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bundan sonra da bu gayretleri göstermeye devam edeceğiz.’’ dedi.
    Ziyaretlerinden dolayı Defterdar ve çalışanlarına teşekkür eden Vali Ahmet Pek, Vergi Haftasının Ülkemize ve çalışanlarımıza hayırlı olmasını diledi.
        Ardından Vali Yardımcıları Hacı Uzkuç ve Şenol Kaya ziyaret edilerek vergi haftası kutlandı. Vergi Haftası konulu açıklama yapan  Defterdar Durusoy, “1990 yılında kutlanmaya başlanan ve bu yıl 24 üncüsü kutlanacak olan ‘Vergi Haftası” 25 Şubat- 3 Mart 2013 tarihleri arasında çeşitli etkinliklerle kutlanacaktır.”dedi.
    Defterdar Durusoy; Bilindiği üzere, Devletin zorunlu olduğu görevleri yerine getirebilmesi, yani kamusai ihtiyaçları karşılayabilmesi için kamu otoritesine dayanarak vatandaşlardan mali güçleri oranında kanunla ve zorla aldığı paraya vergi diyoruz. Vergi ödemek Anayasal bir görevdir. Vatandaşlarımızın vergi ödeme bilinç ve alışkanlıklarının geliştirilmesine yardımcı olmak, idaremiz ile mükelleflerimiz arasındaki ilişkileri daha sağlıklı ve düzenli hale getirebilmek için Türkiye genelinde “Vergi Hafta”ları düzenleniyor ve kutlanıyor. Bizler vergi ödevimizi, vatandaşlık” görevlerimizi tam olarak yerine getirirsek Devlet de vatandaşlara daha kaliteli kamu hizmetleri sunar.
Amaç; Adil bir vergi sistemidir. Kazanan kişiden kazandığı oranda almaktır Prensibimiz az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi almaktır. Her şey, “Vatandaş en iyisine layıktır.” felsefesinden hareketle düzenlenmiştir.
    Tüm Gelişmiş ülkelerde de böyledir. Amaç, toplumsal refahtır. Biz idare olarak vatandaştan Devlete karşı ödevlerini yerine getirmesini beklerken, vatandaşında “Ülkeme karşı ödevlerimi yerine getiriyor muyum.?” diye düşünmesi lazımdır. İşte o zaman Devletten bir şeyler isteme hakkına sahip olabiliriz.
    Artan hizmet talebi, kamunun finansman açıklarını artırmakta, kamu açıkları ekonomik istikrar ve rasyonel kaynak kullanımı üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. İşte, ekonomik dengelerin korunabilmesi ve genel fiyat seviyesinin yükselmesi olan ENFLASYON5 un etkilerinin azalmasında en önemli araçlardan birisi ve belki de en önemlisi “Vergi’dir.
    Vergi gelirlerinin genel bütçe gelirleri içerisindeki payı % 89’lardadır. Buda gösteriyor ki kamu harcamalarının karşılanabilmesi için vergi en sağlam kaynak olarak kendini göstermektedir.
    Tüm bunların yanı sıra, halen ne yazık ki kayıt dışı ekonomi önemini korumaktadır.
    Nedenleri ne olursa olsun; vergi kaçakçılığı bir ülkede, mali, iktisadi ve psikolojik yönden ağır sonuçlar doğurur. Kaçakçılık her şeyden önce ekonomik ahlakı bozduğu gibi kamu gelirlerini de azaltır. Bu durum kamu giderlerinin karşılanabilmesi için “yeni vergilerin” konulmasını veya mevcut oranlarda artışlar yapılmasını mecburi kılar.
    Değerli basın mensupları, vatandaş olarak ödeyeceğimiz vergi oranlarının artırılmasını istemiyorsak bireyler olarak kayıt dışı ekonominin en büyük takipçisi olmamız gerektiğini düşünmekteyim.
    Vergileri bir havuza toplamak ve toplanan vergileri gerekli olan alanlara kanalize etmek her ne kadar Anayasa ve diğer yasalarla Maliye Bakanlığına verilmiş bir yasal yükümlülük olsa da vergi bilincini oluşturabilmek için vergi bilincinin küçük yaşlarda çocuklarımıza verilmeye başlanılması, vergi kayıp ve kaçağının büyük bir ölçüde azaltılmasını ve vergi bilincinin her kademedeki bireylere yayılmasını sağlayacaktır.
    Vergi Gelirlerinin devleti ayakta tutan en önemli kaynak olduğunu hepimiz gayet iyi bilmekteyiz. Yakalarımıza taktığımız mavi-beyaz kurdelenin neyi sembolize ettiğine gelince, beyaz mükelleflerimizin vergi ödevini yerine getirmelerini, mavi ise en iyi şekilde hizmete hazır olduğumuzu ifade etmektedir.
    Verginin bize dönük bir hizmet olduğunu, bu ödevin zamanında ve tam olarak yerine getirilmesinin daha iyi yo!, havaalanı ve üman; daha iyi oku!, daha iyi ulaşım, daha iyi hastane ve daha iyi nice hizmetler olduğuna inanmamız gerekmektedir.
    Nitekim gelişmiş ülke vatandaşlarının vergi bilinci ve vergi ödeme alışkanlığı gelişmekte olan ülkelere göre çok daha fazladır.
    O zaman burada işin içine vergi bilinci ve kültürü girmektedir. İnsanlarımızın ödedikleri vergilerinin hizmet olarak geriye döndüğüne inanmaları gerekmektedir. Bunun içinde İlkokul eğitiminden itibaren verginin bir ödev olduğu, vatandaşlık görevi olduğu çocuklarımıza anlatılmalı diye düşünüyorum. Verginin ders olarak ilkokuldan itibaren Milli Eğitim tarafından müfredata konulması gerekmektedir.
    Küçük bir ilkokul öğrencisinin tasarrufu bilmesinde, devlet malına zarar verirken esasen kendi malına, kendi parası iîe yaprian sıraya, tahtasına, tebeşirine zarar verdiğini, yurttaşlık bilincinin vergi ödevi ile paralel olduğuna inanması gerekiyor.
    Kısaca bireylerin, kalkınmış ve çağdaş bir ülke için vergisini tam ve zamanında ödemeyi alışkanlık haline getirmesi gerekmektedir.
    Maliye Bakanlığı sadece devlet gelirlerinin toplanması ile ilgili görevleri yapmaz. Aynı zamanda gider bütçesinin de yapımını ve kontrolünü elinde bulundurur. Görevleri arasında Devlet bütçesinin yapılarak harcamaların
yerinde kullanılmasını takip etmek de vardır. Bu sebeplerle çok zor şartlarda topladığımız devlet gelirlerinin harcamasında da israftan kaçınmalıyız, Bütün Kamu Kurum ve Kuruluşlarının yönetici, amir, memur ve tüm çalışanlarına Vergi Haftası nedeniyle sesleniyorum. Devlet bütçesinden yaptığımız harcamalarda lüksten ve israftan uzak duralım. Devletin tek kuruşunu dahi harcarken gerçek ve zaruri ihtiyaçlar olup olmadığına dikkat edelim ve mevcut gelir kaynaklarımızı çarçur etmeyelim. Bu hususları Vergi Haftası nedeniyle bir kez daha hatırlatmayı bir borç ve görev biliyoruz.
Vergi Haftasının hepinize ve hepimize daha bilinçli bir vatandaş mükellef ve kamu görevlisi olma ve vergi bilinci aşılaması temennisiyle Vergi Haftamız kutlu olsun.şeklinde konuştu.

Tweet