Pazar günü değerli işadamı Fuat Kumtepe'nin misafiriydik…  Çay sohbet derken saat epey ilerledi ve gece karanlığı çöktü… Ermenistan'ın başkenti Erivan'ın ışıltıları nerdeyse yüzümüze yansıyordu. Fabrikanın çatısına çıktım ve yukarıdan Ermenistan'ı  bir müddet  seyrettim.
Hemen yanı başımızda   2 milyonluk bir ülkenin olduğunu düşündüğümüzde, doğrusu sitem ettim dünyaya… Bu savaşlar  olmasa ne olurdu ki… dedim içimden…
Ermenistan özlemi yok içimde, Ermeni sempatizanı da değilim.  Ancak yaşadığım coğrafyanın öyle güzellikleri var ki,  bunlardan yararlanmamak ağırına gidiyor insanın… Ermenistan'daki Ermenilerin  öyle anlatıldığı gibi vahşi olduklarına inanmıyorum. Asıl vahşiler dışarıda lobi faaliyeti sürdürüyorlar, Ermenistan'daki Ermeniler de bu işin çilesini çekiyorlar… Halbuki Ermenistan'daki  Ermenilere kalsa çoktan Karabağ'dan çekilecek, Türkiye'den toprak ve tazminat taleplerinden vaz geçecek, sınırların açılmasını talep edecek ve iki uyumlu komşu gibi yaşamlarını sürdüreceklerdir…
Fakat bu işin olmasını istemeyenler, Türkiye'yi her fırsatta kıskaca almak isteyenler  maalesef hem Ermenistan'ı mahkum etmiştir, hem de  bölgenin kalkınmasını önlemişlerdir…
Azerbaycan Türkiye için önemli bir ülkedir.
Aynı dili konuşan, aynı inançları paylaşan, aynı duyguları hisseden komşu ülkedirler…  Azerbaycan'ın topraklarının yüzde 25'lik bir kısmı Ermeni işgali altındayken bizim kalkıp Ermenistan'la kapı açma niyetimizin olması mümkün değildir.
Ancak  dünya giderek küçülüyor, sınırlar kalkıyor, riskler azaltılıyor… Oysa bizler dünyamızı büyütüyor, sınırlarımızı geçilmez kılıyor, risklerimizi artırıyoruz…
Hepimizin  şapkamızı önümüze koyup ciddi ciddi düşünme vakti gelip çatmıştır.  Birilerine muhalefet etme adına söylemek istemiyorum… Ama, Azerbaycan'ın her türlü imkanlarından yararlananların, aynı zamanda Ermenistan'la da olan ticari işbirliğinin farkında olduğumuzu hatırlatmak istiyorum.  Eğer Ermenistan ambargosu varsa, bunu delenlere yine Azerbaycan'ın  gösterdiği özel ilgi dikkatlerden kaçmamaktadır…
Türkiye Cumhuriyeti  devleti Ermenistan'la ilgili olarak devlet politikası gereği sınırlarını açmamaktadır. Yani Azerbaycan'ın  toprağı işgal altındayken, biz Ermenistan’a sınır kapılarımızı açamayız demeye getirmektedir…  Büyük ülke Türkiye'ye de yakışan budur elbet… Ancak madal yonun diğer yüzünü de görmek gerekmektedir. Karşılıklı ilişkilerin gelişmesi adına atılan adımların karşılığı daha farklı olmalı, daha duyarlı davranılmalıdır…  
Umarız, akıllı devletler akılları ile hareket eder, küresel ısınmayla birlikte kuraklık ve açlıkların yaşandığı dünyamızda kavgalar bitirilir, zeytin dalları uzatılır…

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.