Ekrem BAYDAR YÜZÜNÜ GELECEĞE DÖN IĞDIR
Tarih : 2021-01-05
Tüm Yazılar

Ekrem BAYDAR



YÜZÜNÜ GELECEĞE DÖN IĞDIR

          Ekonomist değilim, dış ticaret uzmanı da değilim ancak, görünen köy de kılavuz istemez.   
Dünya ülkeleri arasında hızlı bir ticari gelişme meydana gelmektedir. Bu gelişmeler genellikle komşu ülkeleri arasında daha hızlı gelişmeler göstermektedir. Gelişen bu ticari gelişmeler, ister istemez bir yanda, ülkeler arasında beraberinde sosyal, politik ve ekonomik uygulamalar getirirken bir yandan da  politik ve siyasi yaklaşımlara da zemin hazırlamaktadır. Genelde ülkemiz, yerelde de Iğdır bu gelişmelere hazır olmalıdır. Bu gün olmaz yarın bu corona belası ortadan kalkınca bu ticari gelişmeler daha da hızlanacaktır. İleride dış ticaretin serbestleşmesi durumunda, en avantajlı il konumundaki Iğdır, ticari, ekonomik ve sosyal alandaki bu gelişmelerden payına düşeni almalıdır ve bu potansiyel Iğdırda vardır. Bu durumda Iğdır’a sınırı bulunan İran, Nahçıvan ve ileride, illa ki açılmaya gebe olan Ermenistan kapısının açılmasıyla ve bu ülkeler üzerinden diğer ülkelere ulaşmak ta mümkün hale gelecektir.
        Bu anlamda, sınır ticaretinin gelişmesi, diğer illerin de Iğdır üzerinden bu sınır ülkelere ulaşmak istemeleri, Iğdırı ticari cazibe merkezi haline getirmesiyle birlikte, Iğdır’a ekonomik ve sosyal refah açısından da büyük faydalar sağlayacaktır. 
Iğdır coğrafi konum olarak, iklim olarak,ulaşım olarak sınır ticaretine en uygun ve en şanslı illerden biridir. Karşılıklı ticari alışverişler ülkeler arasında barış ve huzur ortamının sağlanmasına da yol açacaktır. Bölgenin etnik yapılarında da geçmişte olduğu gibi, barış, huzur ve refah açısından da en uygun zemindir. Düşmanlıklar dostluğa dönüşerek, ilişkiler samimi komşuluk temellerine dayanacaktır. Iğdır bu ortama ve bu dileklere hazırdır, hazır olmalıdır. Bu gelişmeler ilerledikçe Iğdır bir nevi çevre illerin ve sınır komşularının çekim merkezi olacaktır. Kısmen de olsa işsizlik azalacak, sosyal refah düzeyi artacaktır. Gelişen sınır ticareti hayvancılığa ve tarım ürünlerine de etki edeceğinden, yok olmakta olan tarım ve hayvancılık ürünleri yeniden filizlenerek, dağda bayırda çobanların kaval sesleri, ovada tarlalarda yükselen mani ve türkü sesleri birbirine karışarak yeniden duyulacaktır. 
       Bu gün bölge açısından en sıkıntılı sosyal ve ticari kapı Ermenistan kapısı olsa da gelişen ticari ve ekonomik kazançlar ister istemez bu kapının da açılmasını zorunlu hale getirecektir. Tıpkı 1920 lerden 1938-40 lara kadar olduğu gibi. 
O yıllardaki ticari ilişkilerde Iğdır, Erivan’a hayvan, yün, pamuk satarken, Erivan’dan da gazyağı, şeker, yağ ve çeşitli manifatura ürünleri alınıyordu. O gün de siyasi ve ırkçı çekişmeler vardı bu gün de var. Ancak, toplumların refah düzeyi yükseldikçe, huzur ve barış ortamı gelişerek samimi temellere dayandıkça, bu çirkin çekişmeler ve düşmanlıklar da yerini yavaş yavaş barışa ve huzura bırakacak düşmanlıklar dostluğa dönüşecektir.
     Karabağ da sorun olmaktan çıktığına göre, bu coğrafyada sıkışan Ermenistan ister istemez yüzünü Türkiye’ye çevirmek zorundadır. Bu durumda Aican Sınır Kapısının açılmasıyla gelişecek olan sınır ticareti bir yandan ırkçı Ermenileri yalnızlaştırırken bir yandan da Paşinyanı daha akılcı ve daha öngörülü olmaya ve gelişen olayları yeniden gözden geçirmeye zorlayacaktır. 

 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.