Iğdır Milletvekili Pervin Buldan 2010 Yılında Amed’den Bir Özgürlük yürüyüşünün başlayacağını bildirerek : “Bu özgürlük yürüyüşünün içinde Sayın Abdullah Öcalan’da olacak.

Bu Özgürlük yürüyüşü Amed’de başlayıp, Serhat’te (Iğdır’da) sona erecek. Biz de Serhat’te (Iğdır’da) sayın Abdullah Öcalan’ı karşılayacağız. Bunun için sizlere söz veriyoruz sayın Iğdırlılar, 30 Mart Günü Iğdır Belediyesini kazanmanın şerefine bu meydanda bayram yapacağız 85 yıllık hasret bitecek?” Muş Milletvekili Sırrı Sakık: “Benim Milletvekilimi bu halk seçmiştir. Sayın Vali benim milletvekilimle görüşmüyor, siz kimsiniz. Siz halkın iradesinden daha mı büyüksünüz Iğdır da. Mehmet Nuri Güneş kardeşim burada Belediye Başkanı olacak ve biz il genel meclisinin çoğunluğunu alacağız. Vali sizin emrinizde olacak, o zaman ne yapacaksınız yine  görüşmeyecekmisiniz.” dedi. DTP Iğdır il teşkilatı Nevruz bayramını yaklaşık 12 bin kişinin katıldığı kalabalık bir gurup la kutladı.
     Melekli caddesi şeker pancarı kantarında yapılan mitingde konuşan DTP Milletvekili Sırrı Sakık, Iğdırlılardan belediye başkan adayları Mehmet Nuri Güneş’e oy istedi.
    DTP İl başkanı Ahmet Barbaros, sonunda özlemimiz bitecek. 85 yıllık hasret 29 Mart gecesi sona erecek.  Kavanın ateşi gibi  29 martta Belediye başkanlığının  meşalesini yakacağız. Mehmet Nuri kardeşimizi başkan seçeceğiz” dedi.
    DTP Belediye başkan adayı Mehmet Nuri Güneş ise, peşmerge kıyafeti ile konuşmasını kürtçe yaptı. DTP’li Sakık: “Biz bu günlere çok kolay gelmedik. Şu Dağlarda gizli gizli Nevruz Ateşini ateşleyen Kürt çocukları, güvenlik güçlerinin silahlı saldırısına maruz kalıyorlardı. Kürtlerin Özgürlüğünden korkuyorlardı. Bilmiyorlardı ki Korkunun ecele faydası yok. İşte Kürtler bugün burada Nevruz’u kutluyor. Peki, kutladıkları için Türkiye Parçalanıyor mu? Bölünüyor mu? Hayır. Kürtlerin Değerlerine Diline Ne olur saygılı olun. Eğer saygılı olursanız iç barış sağlanır bir arada yaşayabiliriz. Maalesef bu saygı yok. Şiddet ve baskı var. Kürt Hareketinin Özgürlük ateşi bütün Türkiye’de yanıyor. Her yerde başımız dik. Özgürlük mücadelesini sürdürüyoruz. Bizi sandıkta boğmaya çalışıyorlar. Benim Geldiğim Her yerde Allah adına Sevgi vardı. Dayanışma vardı. Sayın Başbakan Yeni bir slogan Geliştirdi ‘Barış İçinde Yarış’ ama nerede. Sayın Başbakan senin dağıttığın Kömür gibi Yüzün Kara olsun. Sen devletin bütün olanaklarını kullanıyorsun. Hazineden 150 Trilyon Para alıyorsun. DTP almıyor. Senin adına yasa dışı görev yapan Devletin Valisi, Kaymakamı, Güvenlik birimleri size sesleniyorum. Siz burada AKP’nin valisi değilsiniz güvenlik birimleri de AKP’nin özel güvenlik birimleri değil. Mevki ve Makamınız ne olursa olsun sizler Bu halka hizmet etmek için varsınız.  Bunu yaparsanız, hizmet ederseniz başımızın üzerinde yeriniz var. Eğer böyle davranmazsanız, sizinle cebelleşir bela oluruz başınıza. Benim Milletvekilimi bu halk seçmiştir. Sayın Vali benim milletvekilimle görüşmüyor, siz kimsiniz Allah adına. Siz halkın iradesinden daha mı büyüksünüz. Siz benim il başkanımla belediye başkanımla nasıl görüşmezsiniz görüşmek zorundasınız. 29 Martta alacağız Allah’ın izniyle. Nuri kardeşim burada belediye başkanı olacak ve biz il genel meclisinin çoğunluğunu alacağız. Vali sizin emrinizde olacak. Seçilmişlerin emrinde olacak. Böyle keyfiyet yok 2007 seçimlerinde diyordunuz ki. Bir grup gitseler bile parlamentoda konuşamazlar. Bunlar gitseler de Türkçe bilmezler, mecliste konuşturmazlar. Onlar siyaseti bilmezler diyorlardı. Bakın biz 21 kişiyiz dost’ta bizi tanır düşman da bizi tanır. Nasıl siyaset ettiğimiz herkes iyi bilir. Başta sayın başbakan iyi bilir. Parlamentoda tek muhalif güç, halkın sesi DTP’dir. Onun için sevgili kardeşlerim onların politikaları bu halka karşı acımazsız silah gibidir. AKP hiçbir dönem halkın dostu olmadı. Ne yaptı bu AKP 2002 seçimlerinde 365 milletvekiliyle iktidara geldi. Peki, Türkiye’nin sorunlarını çözdü mü. 2004 ve 20007 seçimlerini de aldı. Ne oldu. Iğdır’da da belediyeleri var ne oldu. Iğdır’ın kaderi değişti mi. Şimdi dönüyorlar 2009 yerel seçimlerinde Kürt halkının oylarını nasıl allem edip, gullem edip almaya çalışıyorlar. Aslında Kürt ve Türk halkları sizleri tanıyor. Türkiye’nin sorunlarını çözemezsiniz. Çözmek için önce Allah’a ve vicdana inanmak lazım. Çözmek için cesur olmak lazım ve yürekli olmak lazım. Korkakların işi değil siyaset. Korkaklar ten vazgeçmelidir. Korkaklar gidip çoluk çocuklarıyla birlikte mutlu bir hayat sürmelidirler. Bakın sayın başbakan sana buradan sesleniyorum sen git hanımla mutlu bir hayat sürdür. Sen git Amerika’da okuttuğun çocukların yanında mutlu bir hayat sürdür. Sen git onlarla Amerika’ya mı yerleşirsin, Suudi Arabistan’a mı, İran’a mı, Avrupaya  mı yerleşirsin yerleş ama sen bu ülkede bu toprakların sahibi olan Kürtlere ‘ya sev ya da  terk et diyemezsin. Herkes şunu iyi bilsin Kürtler Bu coğrafya da Diğer Halklarla birlikte eşit bir şekilde yaşamak istiyor. Kürtlerin ayrı bir devlet talebi yok.Kürtlerin ayrı iki bayrak talebi yok. Kürtlerin ne talebi var?. Tek Halk Değiliz. Biz Farklı bir halkız. Kürtlüğümüzü hayatın her alanında yaşamak istiyoruz. Diğer halklar da bunu yaşamak istiyorlar. Bize Soruyorlar diyorlar ki siz Kürtler ne istiyorsunuz? Biz Kürtler ne istediğimizi açıkça ilan ediyoruz bu kutsal günde. Sayın Başbakan Sen Türk kimliği için ne istiyorsan. Sayın Baykal, Sayın Bahçeli Siz Türk kimliği için ne istiyorsanız Biz Kürtler de, DTP’ de Kürt Kimliği için onu istiyoruz. Bunun dışında hiç gizli saklı bir şeyimiz yok.
     Vakit olsa da bu 85 Yıllık süreç içinde Kürtlere ve diğer Halklara Uygulanan Zulüm politikalarını anlatsam Allah adına. Bu Coğrafyada o kadar kan ve gözyaşıyla karşılaştık ki onun için bir daha Kan ve Gözyaşı istemiyoruz. Bakın 85 Yıllık Cumhuriyet Döneminde Hepimiz Kimliğimizi, dilimizi, kültürümüzü ifade edebilmek için o kadar ağır bedeller ödedik. Hala dağlarda Kürt Çocukları yaşamlarını yitiriyor. Halen dağlarda Anadolu’nun yoksul Türk ve Kürt Çocukları canlarını yitiriyorlardı. Asker Olarak Yaşamlarını Yitiriyorlar. Halen Polis burada görev yaparken onlar da yaşamlarını yitiriyorlar. Ama biz DTP olarak diyoruz ki Herkes Bizim Kardeşimizdir. Biz Dağdaki kardeşimizin de ölmesini istemiyoruz, Asker Kardeşimizin de polis kardeşimizin de ölmesini istemiyoruz. Onun için biz Anadolu Halklarının çocukları ölmemelidir. Çünkü Bizi Yönetenler Çocuklarını ne buraya Polis olarak gönderir, ne de Asker olarak gönderir. Onların Hepsinin görevi çocuklarına Amerika’da istikbal aramaktır. Bu kirli savaşta Tek bir siyasetçinin çocuğu ölmüşse ben Milletvekilliğinden istifa ederim. Yok, Böyle bir şey.
    Başbakanın Davos’taki çıkışını sahte kabadayılık olarak değerlendiren Sakık: “Sayın Başbakan İsrail Başbakanına ‘Biz sizin çocukları nasıl öldürdüğünüzü biliriz’ diye çıkışıyor. Biz de sizi ve bu Coğrafyadaki politikalarınızı bilmez miyiz. 2006 Yılında Emrinizde olan güvenlik güçleri 6 Tane masum çocuğu öldürmedi mi sayın başbakan. Bunun gibi nice olaylar sizin iktidarınızda gerçekleşmedi mi. Filistin halkı için 1970 yıllarda gidip bedenini ölüme yatıran kimdi biliyor musunuz? Kürt ve Türk Devrimcileri idi. Gittiler Halkların Kardeşliği adına öldüler. Sayın Başbakan ne yapıyordu o sıralar biliyor musunuz? Sayın Başbakan Kasımpaşada top oynuyordu top.” dedi.
     Bir Kürt Çocuğunun Zafer işareti yaptığından dolayı 5-6 gün önce 6 ay ceza aldığını belirten Sırrı Sakık : “Demokrasi düşmanlarına karşı hepinizin zafer işareti yapmanızı istiyorum. Sayın başbakan bizi görün biz bu ülkede zafer işareti yaparak suç işlemeye devam edeceğiz. Bu Ülkede Barış ve Kardeşliği sağlayıncaya kadar suç işlemeye devam edeceğiz. Eğer Bu Ülkede bu masum çocuklara cezalar verilmeye devam ederse. Eğer bu ülkede Hak, Hukuk, adalet yerli yerine oturmaz sa. Allah adına yemin ediyorum ki Demokratik Mücadelemiz sürecek ama iç barış asla olmayacak” dedi.
    Bu Halkın sorunlarına hiçbir partinin eğilmediğini ekleyen Sakık: “Başbakan Eşek diyor, Ana Muhalefet Partisi Eşek diyor, Bahçeli Eşek Diyor. Bir Eşek Muhabbetidir Tutturmuş gidiyorlar. Hâlbuki bu Ülkenin İnsanlarıyla ilgili bir projeniz yok mu? Başbakan CHP ile MHP’ye ikiz diyor. Ben de diyoruz ki sizin hiçbirinizin birbirinden farkınız yok. Siz Üçüzsünüz” dedi.
     Birileri DTP’ ye karşı Milli bir duruş sergileme peşinde diyen Sırrı Sakık, “Siz Kürt halkının da buna karşılık onurlu bir duruş sergi lemek namus borcunuz değil mi?” diyerek sözlerini tamamladı.
     DTP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ise Kürt Halkının yıllardan Beri Acı Çektiğini, Zulüm gördüğünü belirterek Yapılacak olan 29 Mart Yerel Seçimlerinde Kürt Halkının onuruna sahip çıkarak Oylarını DTP’ ye vermelerini istedi.
      Buldan, Başbakanın Kürt Halkını kandırdığı böylece 2007 Genel seçimlerinde bu yolla 70 Kürt Kökenli Milletvekili çıkardığını ifade ederek: “ Şimdi yerel seçimlerde sizlerin kapılarını çalarak oy isteyeceklerdir. Sakın bu oyuna gelmeyin. Şunu çok iyi bilmelidirler ki Kürt halkı eski Kürt halkı değil artık. Bugün bu meydanı dolduran Halk oyunu bir torba Makarnaya, bir torba Şekere, bir torba Kömüre satacak halk değildir.” dedi.
 Buldan, “Biz barış dedikçe siz savaşta ısrar ettiniz. Durmak yok yola devam dediniz. Biz kardeşlik dedikçe siz Türk ve Kürt Halkı arasına ayrım koydunuz. Azerilerle Kürtler arasına ayrım koydunuz durmak yok, yola devam dediniz.”
    29 Martta yapılacak yerel seçimlerde Kürt Halkına büyük görevler düşüyor diyen Buldan: “Adayımız Mehmet Nuri Güneş’i başkan olarak görmek istiyoruz. DTP dışında başka partilere ve Bağımsızlara oy vermek bu harekete, bu partiye ihanettir.” dedi
    Buldan 2010 Yılında Amed’den Bir Özgürlük yürüyüşünün başlayacağını bildirerek : “Bu özgürlük yürüyüşünün içinde Sayın Abdullah Öcalan’da olacak. Bu Özgürlük yürüyüşü Amed’de başlayıp, Serhat’te sona erecek. Biz de Serhat’te sayın Abdullah Öcalan’ı Karşılayacağız. Bunun için sizlere söz veriyoruz sayın Iğdırlılar.” diyerek sözlerini tamamladı.
     Daha sonra Kürt sanatçılar şarkılar türküler söylediler. Nevruz ateşini Sırrı Sakık ve Pervin Buldan yaktı.

Tweet