İnsanlığı Tükenenlerin, Dışa Vuran Duygular

Tarih : 2011-10-29 / Kategori : Genel Haber

İnsanlığı Tükenenlerin, Dışa Vuran Duygular

       Kardeş olduğumuzu, aynı coğrafyanın ve aynı devletin vatandaşları olduğumuzu, aynı dine ve aynı kitaba inandığımızı, aynı mezarlığa gömüldüğümüzü anlamak için illa da bir felaketin olması gerekmez. 

          İyi günde kötü günde birbirimize aynı duygu ve aynı şefkatle yaklaşmazsak, birbirimizi sevmezsek, bütün bu duyguları başkaları bizlere ayrı ayrı öğütleyerek, gruplara ayırıp, istediği gibi yönlendirip yönetecektir.
             Her televizyonu açtığımızda karşımıza onlarca ölüm haberleri çıkıyor. Üç asker, beş asker, onbeş asker, 20 asker, polis, sivil vatandaş… İster terörist deyin, ister PKKlı deyin ister gerilla… Bir o kadar da onlar…  Adını ne koyarsanız koyunuz. Onlar da bu toprakların insanları ve onların da diğerleri gibi birer anneleri ve birer babaları vardır. Otuz yıldır öldürülüyoruz, öldürüyoruz. Otuz yıldır bir kere olsun Kürdü, Türkü, Azerisi, Lazı, Çerkezi,  v.s tek yürek olmadık, olamadık bu günkü olduğu kadar. Evet, Türkiye olarak acımız çok büyük. Bu felaketi yaşayan herkesin acısını bütün yüreğimle paylaşıyorum. Çekilen acıları empati kurarak iliklerime kadar hissediyorum. Ama içimden geçeni de sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim.  Bu depremle, “ BÜTÜN TÜRKİYE TEK YÜREK OLDU.” Bu slogan beni çok ama çok duygulandırdı. Bu tek yürekliliği bir de şu terör belası, kardeş kavgası için gösterebilsek…  Evet; Bu deprem çok acı veriyor ama onun yanında Türkiye’yi TEK YÜREK haline getirebiliyor. Türkiye’de Kürt olmanın suç olmadığını ispatlıyor. Ne yazık ki bu kenetlenmeyi, bu tek yürekliliği hazmedemeyenler de vardır. Kimi  “Darısı Diyarbakır’ın başına”  Derken, kimisi yardım paketlerinin içinde taş, sopa ve Türk Bayrağı gönderiyor. Kimileri televizyon kanallarında insan olamama yoksulluğunu yaşayarak zembereği kurulmuş naylon bebekler gibi konuşup, tüm Türkiye’nin güya sempatisini ve takdirini kazanacağım diyerek yerin dibine batıyor. Kimi de bakışlarındaki çaresizlikle uzanan Yunusun eli için, “ işte o el askere, polise taş atan eldir. Bir de taş attığı askerden, polisten yardım bekliyor.” diyerek daha da küçülüyor. Bütün bu duygular insanlığı tükenenlerin dışa vurdukları duygularıdır. Bu düşünce ve davranışlar Kürtlerin yüreğinde 7.2 lik depremden daha şiddetli bir deprem yaratsa da, Kürtler biliyor ki bu sözler kendini bilmez üç beş soysuzdan fazla olamaz ve Kürdü asla ama asla Türke düşman edemez.  İşte; Yunusa taş attıran, askere polise kurşun sıktıran bu zihniyet ve davranış içinde olanlardır. Onların eserleridir. Onların yarattığı Yunuslardır. Bunlara ve bu gibilere Türk Milleti, kardeşlik duyguları ve yaptığı yardımlarla gereken cevabı veriyor zaten. Ancak; Bunlara en güzel cevabı Sayın Bahçeli verdi. Hem de öyle bir cevap verdi ki Dünyanın en maharetli terzisi dikseydi bu kadar cuk oturmazdı üstlerine. “Bu tutum ve davranışlar soysuzluktur.” Dedi. Bir kendini bilmez insan siluetine bu kadar mı yakışır bu elbise.
Bu davranışlar ne kadar soysuzluksa, Van’a, Erciş’e gelen yardımları av köpekleri gibi talan edenler, bir ekmeği üç liraya satanlar, talan ettiklerini tekrar onlara satanlar da en az onlar kadar soysuzdurlar.
Bu naylon insan siluetleri, ne Kürdü Türke, ne de Türkü Kürde düşman edemeyeceklerdir. Kendi faşist, ırkçı, şoven duyguları içindeki girdapta boğulup gideceklerdir. 
Tabiatta “ Bir şey her şey içindir. Her şey de bir şey içindir. “ Unutmayalım ki,  bu coğrafyada hepimiz din, dil, ırk cinsiyet inanç demeden birbirimiz için varız. Olmaya da devam edeceğiz. Bu devamlılığı da çocuklarımız sağlayacak, torunlarımız sağlayacaklardır. 
Siyasilerin, siyasi mezesi olmadan, ister Kürt ister Türk olsun, onların şoven ve ırkçı duygularına kapılmadan bu tek yürekliliği, dökülen bunca yıllık kardeşkanı içinde sürdürelim. Hani derler ya “Bir musibet bin nasihatten daha iyidir.” Umarım Yüce Allahın bize verdiği bu musibet, bizlerin her şartlarda kardeş olduğumuza,  siyasilere de ders olur. Başta Azerbaycan Devleti ve onun kadirşinas halkı olmak üzere, Türkiye’mizin yardımına koşan dost ve düşman tüm ilgililere teşekkür ederim.
Allah Türkiye’mize ve Dünyamıza bir daha böyle acı bir ders yaşatmasın. Hepimizin başı sağ olsun. 
Ekrem BAYDAR

Facebook Beğenenler

  1. İSTANBUL MELEKLİLERİ 2011-10-29 09:15:57

    Ekrem Baydar ve ailesi bir barış çimentosudur. Melekli Yüksek Tahsil Derneği Üyleri olarak Baydar ailesine ve onlar gibi ''önce insan'' diyen herkese... Bölmeyen ve yabancılara maşa olmayan herkese... Saygı ve selamlarımızla..<br />Yaşasın barış ve de kardeşliğimiz. MELDER...

  2. nevzatalp 2011-10-29 12:52:03

    Bu kaleme aldığınız güzel duygulu sözler ve cümler için teşekürler hocam iyi çalışmalar dilerı.

  3. muhtar 2011-10-31 06:44:59

    sayın yazar yazınızda bu doğal afeti ve acı sonuçlarını anlatırken maşallah hiçbir olumsuz münferit hareketleride kaçırmamışsın tabiki yazdığınız bu olumsuz tabloya katılmamak elde deyil elbette insanların sıkıntılı günlerinde onlara yardım yerine acı söz söylemek ahlaki deyil elbette AMA aynı yerde yani vandaki bu acı ve doğal felakette o sıkıntılı vatandaşlara yardım elini canla başla uzatan kahraman mehmeçiğe hala bingölde hakaride yani kalleş bölgelerde alçakca sıkılan kuruşunlara ne demeli gerek bebek katili pkk gerekse onların şehir uzantıları bdp bunlar içinde soysuz diyebiliyormusunuz merak ediyorum türkiye tarihinde vana yapılan yardım hiçbir yere yapılmadı buna karşılık ne yapıyor o vatandaşlarımızın sözde savunucuları yardım eli uzatan insanların çocuklarına kurşun sıkıyorlar sizden beklentimiz aynı cesur sözleri yani SOYSUZ sözünü pkk ve onun şşehir yapılanması için vede kürt vatandaşlarımızın sözde siyasi kanatı içinde söyleyebilirmisin ?

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.