Son Haberler
- İsa Ambarcı’dan Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay’a Ziyaret
- Genel Sekreter Yüksel Kasım Çarman, İl Özel İdaresinin genel faaliyetleri hakkında brifing aldı.
- Terörden arındırıldı, vatandaşlar akın etti
- 11. Yeşilay Bisiklet Turu 81 ilde eş zamanlı düzenlendi
- TARIM VE ORMAN BAKAN YARDIMCISI PROF. DR. AHMET GÜMEN İLİMİZİ ZİYARET ETTİ
- İL JANDARMA KOMUTANLIĞI TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ GÜZERGAHLARI İLE AFİŞ-PANKART ASILABİLECEK YERLERİ BELİRLEDİ
- İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ GÜZERGAHLARI İLE AFİŞ-PANKART ASILABİLECEK YERLER,
- TAZİYE VE TEŞEKKÜR MESAJI
- TAZİYE TEŞEKKÜR MESAJI
- Taziye Teşekkür Mesajı
- İL BAŞKANI AYAZ 14 MAHALLE MUHTARIYLA BULUŞTU
- SENGER BAŞKAN MAZBATASINI ALDI
- TUZLUCA BELEDİYE BAŞKANLIĞI TÜRKAN’A VERİLDİ
- MEHMET NURİ GÜNEŞ MAZBATASINI ALDI
- ÜLKÜ ÖCAL’DAN SEÇMENE TEŞEKKÜR MESAJI
1991 Yılında Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesi Hocalı'da Ermeni çeteleri Rus ordusunun desteği ile bir insanlık dışı katliam gerçekleştirmiş ve binlerce Azerbaycan vatandaşını katletmişlerdi.
Dram öylesine üst seviyedeydi ki, insanlar yitirdikleri yakınlarına mı, ortada kalan yaralılarına mı, yoksa kaybettikleri topraklarına mı yanacaklarını bilmiyorlardı.
Bildikleri tek şey dünyanın gözü önünde katlediliyor olmalarıydı.
Azerbaycan'ın dağlık Karabağ bölgesinde yaşayan, Azeri Türkü ile Kürt halkı aynı kaderi paylaşmış, topraklarını müdafaa etmekte aciz kalmış ve yurtlarından olmuşlardı.
Yaklaşık bir milyon Karabağ kaçkını, bugün Azerbaycan'ın başkenti Bakü etrafında sığındıkları alanlarda yaşam mücadelesi vermektedirler.
Azerbaycan'ın yüreğindeki bu ateş, Türk Dünyasını öylesine bir sarmış ki, 26 Şubat denildiğinde hemen akıllara Hocalı gelmektedir. Ermenilerin en büyük katliamı gerçekleştirdikleri Hocalı, Karabağ'ın sembolü olmuştur.
Karabağ'ın, HANKENDİ, HOCALI, ŞUŞA, LAÇIN, HOCAVEND, KELBECER, AĞDERE , FÜZULİ , GUBADLI, AĞDAM, CEBRAYIL ve ZENGİLAN bölgelerini işgal eden Ermeni çeteleri, bu bölgelerde 20 binin üzerinde insanı katletmiş, 50 binin üzerinde insanı yaralamış, binlerce insanın diri diri uzuv larını keserek işkence etmiş ve bir milyon insanı topraklarından, evlerinden, yuvalarından uzaklaştırmış, ele geçirdikleri bölgelerin yapısını değiştirmek maksadıyla yıkıp dağıtmış ve yerleşmişlerdir...
Geçenlerde İstanbul'da Firuz Iğdır'ın lokantasında Azerbaycan büyükelçiliğinde görevli bir Konsolosla sohbet ediyorduk. Konsolos çok güzel iki cümle söyledi: "Biz Hocalı'yı, Karabağ’ı, Türkiye'ye anlatamamışız. Hocalı’yı öncelikle Iğdır'dan başlayarak Türkiye'ye, daha sonra da dünyaya anlatmalıyız." demişti…
Genelde suya sabuna dokunmaksızın, olaylara yüzeysel yaklaşmakta, dramatize sahnelerini anlatıp olayı kapamaktayız.
Karabağ Azerbay- can'ın kanayan yarası olduğu kadar, bizlerinde yüreğindeki yara ve derttir.
Peki bu yaranın merhemi yokmu?
Bu yara her fırsatta bizleri ağla tacak, sızlatacak ve böyle devam edip gidecek mi?
Peki bizler ne zamana kadar bu yası tutacak, topraklarımıza uzaktan
uzaktan bakacağız.
Bizler gerçekten bu kadar gayretsiz ve acizmiyiz...
Azerbaycan halkının tam desteği ile Cumhurbaşkanlığını yürüten Sayın İlham Aliyev, son zamanlarda Azerbaycan ordusuna büyük önem vermekte ve silahlı kuvvetlerini modernize etmektedir. Bu bağlamda Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in diplomatik yollarla çözümü mümkün olmayan Karabağ'ı gerekirse askeri güç kullanarak geri alması artık kaçınılmaz olmuştur.
Bu sözleri ifade etmekten kaçınmanın hiç gereği yoktur. Dünyanın gözü önünde Ermenistan, Azerbaycan'a saldırmış ve topraklarının yüzde 25'lik bir bölümünü işgal etmiştir. Savaş geçici olarak durmuş olsa da, diplomatik savaş hala devam etmektedir. Bu savaşın galibi henüz belirlenmedi. Rus destekli Ermeni çeteleri işkal ettikleri Azerbaycan yurdundan çekilmedikleri sürece bu savaş devam ediyor demektir.
Artık yeter demenin zamanı gelmiş ve hatta geçmiştir bile… Bizler ne zamana kadar bekleyecek, topraklarımıza uzaktan bakıp ağlayacağız.
Karabağ'da, Hocalı'da canlarını vatanları için veren şehitlerimizi rahmetle anıyor, yaralılarımızın acılarını paylaşıyor, vatan toprağının geri alınması için ne gerekiyorsa yapılmasını diliyoruz…
Dram öylesine üst seviyedeydi ki, insanlar yitirdikleri yakınlarına mı, ortada kalan yaralılarına mı, yoksa kaybettikleri topraklarına mı yanacaklarını bilmiyorlardı.
Bildikleri tek şey dünyanın gözü önünde katlediliyor olmalarıydı.
Azerbaycan'ın dağlık Karabağ bölgesinde yaşayan, Azeri Türkü ile Kürt halkı aynı kaderi paylaşmış, topraklarını müdafaa etmekte aciz kalmış ve yurtlarından olmuşlardı.
Yaklaşık bir milyon Karabağ kaçkını, bugün Azerbaycan'ın başkenti Bakü etrafında sığındıkları alanlarda yaşam mücadelesi vermektedirler.
Azerbaycan'ın yüreğindeki bu ateş, Türk Dünyasını öylesine bir sarmış ki, 26 Şubat denildiğinde hemen akıllara Hocalı gelmektedir. Ermenilerin en büyük katliamı gerçekleştirdikleri Hocalı, Karabağ'ın sembolü olmuştur.
Karabağ'ın, HANKENDİ, HOCALI, ŞUŞA, LAÇIN, HOCAVEND, KELBECER, AĞDERE , FÜZULİ , GUBADLI, AĞDAM, CEBRAYIL ve ZENGİLAN bölgelerini işgal eden Ermeni çeteleri, bu bölgelerde 20 binin üzerinde insanı katletmiş, 50 binin üzerinde insanı yaralamış, binlerce insanın diri diri uzuv larını keserek işkence etmiş ve bir milyon insanı topraklarından, evlerinden, yuvalarından uzaklaştırmış, ele geçirdikleri bölgelerin yapısını değiştirmek maksadıyla yıkıp dağıtmış ve yerleşmişlerdir...
Geçenlerde İstanbul'da Firuz Iğdır'ın lokantasında Azerbaycan büyükelçiliğinde görevli bir Konsolosla sohbet ediyorduk. Konsolos çok güzel iki cümle söyledi: "Biz Hocalı'yı, Karabağ’ı, Türkiye'ye anlatamamışız. Hocalı’yı öncelikle Iğdır'dan başlayarak Türkiye'ye, daha sonra da dünyaya anlatmalıyız." demişti…
Genelde suya sabuna dokunmaksızın, olaylara yüzeysel yaklaşmakta, dramatize sahnelerini anlatıp olayı kapamaktayız.
Karabağ Azerbay- can'ın kanayan yarası olduğu kadar, bizlerinde yüreğindeki yara ve derttir.
Peki bu yaranın merhemi yokmu?
Bu yara her fırsatta bizleri ağla tacak, sızlatacak ve böyle devam edip gidecek mi?
Peki bizler ne zamana kadar bu yası tutacak, topraklarımıza uzaktan
uzaktan bakacağız.
Bizler gerçekten bu kadar gayretsiz ve acizmiyiz...
Azerbaycan halkının tam desteği ile Cumhurbaşkanlığını yürüten Sayın İlham Aliyev, son zamanlarda Azerbaycan ordusuna büyük önem vermekte ve silahlı kuvvetlerini modernize etmektedir. Bu bağlamda Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in diplomatik yollarla çözümü mümkün olmayan Karabağ'ı gerekirse askeri güç kullanarak geri alması artık kaçınılmaz olmuştur.
Bu sözleri ifade etmekten kaçınmanın hiç gereği yoktur. Dünyanın gözü önünde Ermenistan, Azerbaycan'a saldırmış ve topraklarının yüzde 25'lik bir bölümünü işgal etmiştir. Savaş geçici olarak durmuş olsa da, diplomatik savaş hala devam etmektedir. Bu savaşın galibi henüz belirlenmedi. Rus destekli Ermeni çeteleri işkal ettikleri Azerbaycan yurdundan çekilmedikleri sürece bu savaş devam ediyor demektir.
Artık yeter demenin zamanı gelmiş ve hatta geçmiştir bile… Bizler ne zamana kadar bekleyecek, topraklarımıza uzaktan bakıp ağlayacağız.
Karabağ'da, Hocalı'da canlarını vatanları için veren şehitlerimizi rahmetle anıyor, yaralılarımızın acılarını paylaşıyor, vatan toprağının geri alınması için ne gerekiyorsa yapılmasını diliyoruz…
Yorum yazabilirsiniz.
Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.