Ülkemizi yasa boğan şehit haberlerine tepkiler her geçen gün artıyor...

Edirne’den Iğdır’a tüm yurtta PKK’nın yapmış olduğu eylemleri kınayan, lanetleyen mitingler yapılıyor, yanan yürekler haykırarak teselli bulmaya çalışıyor...

Dün Iğdır’da da benzeri bir telin mitingi düzenlendi.

Vali, bazı Belediye Başkanları, bazı sivil toplum kuruluşları ve Azeri Türklerinin yoğunlukta olduğu bir miting düzenlendi.

Miting kortejinin tam içinde yer almayıp kenarda yürüyerek gözlem yaptım. Devletin hertürlü imkanlarından yararlanan Kürt kökenli vatandaşların yürüyüşte ve miting alanında olmadığını gördüğümde gerçekten üzüldüm... Mitinge katılan gençler Türk-Kürt kardeştir sloganı attığında, resmi devlet memuru olan birkaç Kürt kökenli vatandaş haricinde kimsenin olmaması zannediyorum dikkatlerden kaçmamıştır...

Herkes şapkasını önüne koyup düşünmeli, içinde bulunduğumuz bu vatan gemisi batarsa, herkes batar. Gemiden atlayıp kurtulma planı, okyanusun ortasında hiçbir işe yaramaz. Okyanusun ortasından karaya ulaşmak imkansızdır. Gayret sarfedelim içinde bulunduğumuz vatan gemimiz batmasın...

Devletin her türlü imkan ve olanaklarından sınırsızca yararlanıp, ihaleleri hamuduyla götürüp, yeri geldiğinde adını devlet yanlısı koyup nema kazanan kişilerin, devletin temel unsuru olan ordusuna kurşun sıkıldığı için yine sivil toplum organizesiyle düzenlenen Miting’e maalesef iştirak edilmemiştir.

Elbette sözüm iştirak edenlere değildir. Yeri geldiğinde mezhep faşistliği yapan bazı devlet yetkilileri, bugün yaşanan bu olayları acaba nasıl değerlendiriyor merak ediyorum doğrusu?..

Iğdır’da yaşayan ve bu vatan topraklarının asıl unsuru Azeri Türkleri hükümet tarafından ve hükümetin atadığı bazı bürokratlar tarafından itilip kakılsalarda, vatanlarına bağlılıklarını herzaman olduğu gibi ortaya koymuşlardır...

Ateş düştüğü yeri değil, hepi mizin yüreğini yakıyor. Bu ateşi biran evvel söndürmek yetkililere düşer. Yetkililer lafı bırakıp ateşi söndürsünler. Memlekette iç kargaşa çıkmasımı bekleniliyor. Umursamazlık almış başını gidiyor. Yorumcular, uzmanlar televizyon kanallarında öyle şeyler anlatıyorlar ki, hepimizin kanı donuyor.

Lütfen ama lütfen, herkes üze rine düşeni yapsın... Gidişat kötü, kimse boş hevesler peşine takılıp gitmesin. Sonu olmayan bir yolda hayel kurmak, hayel kurarken bir taraftan da devletin sırtına basmak, ‘yemeyen domuz’ mantığıyla har vurup harman savurulmasına müsaade etmek, vatan hayinliğinin ta kendisidir...

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.