Cabbar ŞIKTAŞ Metsamor
Tarih : 2005-06-14
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Gazetemizin internet sayfasını ziyaret eden bir okuyucumuz Metsamor nükleer santrali ile ilgili olarak neden bir yorum yapmıyorsunuz mesajlarını atarak tehlikenin ciddiyetini dile getirmeye çalışmış... Okuyucu arkadaşımız takip etmediği için bizim konuyla ilgili haber yapmadığımızı düşünüyordur. Oysa Yeşil Iğdır Gazetesi yanıbaşımızda ki tehlikeyi defalarca kaleme almış, dünyanın bu tehlike karşısında duyarsız kalmaması gerektiğini çeşitli defalarda vurgulamıştır... Sayın okuyucu Ankara’da yaşayan bir Iğdır’lı... Medsamor nükleer santralinin Iğdır sınırında çalışır vaziyette olmasından ötürü büyük bir tedirginlik taşıyan, o anlamda Iğdır ve bölgenin muhtemel bir tehlike karşısında görebileceği zararları korku ve kaygı ile düşünen duyarlı bir hemşehrimiz... Ermenistan’ın başkenti Erivan’da bulunan ve Ermenistan’ın enerji ihtiyacını karşılayan santral, eski teknolojilerle yapılmış, geçmiş zamanlarda yaşadığı depremden ötürü çatlamalar meydana gelmiş bir santraldir. Çernobil faciasını bilmeyen yoktur. Yıllar önce meydana gelen facianın kalıntıları henüz yeryüzende varlığını korurken, bizler yanıbaşımızda ki facia yüklü bu santralin çalışmasına göz yummak zorunda bırakılmışız... Ermenistan halkınında rahatsızlık duyduğu santral, başta Iğdır olmak üzere bölge insanları üzerinde ciddi korku ve tedirginlik yaratmaktadır. Hernekadar Türkiye atom enerjisi yetkilileri yaptıkları incelemede bir tehlike yok raporu verselerde, Metsamor’un Iğdır için herzaman bir tehlike olduğu bilinen gerçektir... Ucuz enerji elde etmek adına böyle bir santrali çalıştırmayı uygun gören Ermenistan yönetimi, tehlikenin boyutunun farkında olmasına rağmen, bu tehlikeyi bir koz olarak kullanma havası içerisinde, tepkileri hiçbirşekilde ciddiye ve dikkate almamaktadır... Korkunun ecele faydası yok... Elbette vakti ve zamanı geldiğinde yaşayan her canlı gibi bizlerde ebediyete intikal edeceğiz. Ancak, “Yüce Allah tehlikelere karşı önlem almamız içinde bizleri uyarmıştır.” Peki bizler, bizi bekleyen bu tehlikeye karşılık önlem alabiliyormuyuz. Herşey ortada, alabilseydik bugün tüten ve zehir saçan bacalar tütmemiş olacaktı... Demek ki alamamışız... Yani kaderimize razı olarak tehlikenin bizimle nezaman buluşacağını beklemeye koyulmuşuz. İlginçtir, “bizler bölgemizi ilgilendiren bu tehlikeyi yazarken, bölgemiz halkından bazı kendini bilmezler, haber bulamadıkları için yazıyorlar.” Deme düşüncelerini sesli olarak düşünmektedirler...

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.