Cabbar ŞIKTAŞ NEDE KOLAY ÖLÜYORUZ
Tarih : 2009-05-08
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Bu ülkede ölümler çok kolaylaştı… 
Trafik kazasında ölmek çok kolay,
Terör yüzünden ölmek çok kolay,
Kazaen ölmek çok kolay,
Ansızın bilmediğiniz birileri tarafından öldürülmek çok kolay,
Hasmınız tarafından acımasızca öldürülmeniz çok kolay,
Bir koca köy halkının, katliam yapılırcasına taranıp öldürülmesi çok kolay,
Nam yapmak için birilerini öldürmek çok kolay,
Cahilin silahına sarılmasıyla ölmek çok kolay,
Ottan, sudan, itten, bahanelerle ölmek çok kolay,
İşten, aştan, geçim sıkıntısından ölmek çok kolay,
Kısacası bu ülkede hayvan ölümüyle, insan ölümü arasında hiçbir fark yok desek yeridir.
Hayvanlar ile insanlar arasındaki ölüm farkları:
Hayvanlar ölürken mundar olmasınlar diye bıçakla başları kesilir ve insanlar etinden istifade ederler…  
İnsan öldüğünde ise, bir din görevlisi gelir dini vecibeleri yerine getirir, kokusu çıkmasın diye 2 metre toprağın altına gömerler…  
Hayvan sahibi tarafından, hayvanların ölümü mutlaka araştırılır… Kazada ölmüşse ona göre muamele yapılır, hastalıktan ölmüşse takdiri ilahi denilir. Biri bilinçli olarak öldürmüşse hesabı sorulur…
İnsanlar daha farklı, ölen babasının kesesinden gider, bir daha ne arayanı olur nede soranı…
Peki niye ölüyor, niye öldürüyoruz.?
Psikologlar vatandaşı aydınlatmak adına televizyonlarda bol bol tıbbi hikayeler anlatıyorlar…
Aslında bu hikayeleri bize değil, bizi idare edenlere anlatsalar,  kanun koyuculara, hüküm vericilere anlatsalar,  yasaları düzenleyen, yasa çıkaranlara anlatsalar belki daha etkili olacaktır…
Aksi halde ölenler babalarının kesesinden gitmeye devam edecek, faili meçhuller her geçen gün artarak devam edecektir…
Bana değmeyen yılan bin yaşasın demenin hiçbir manası yoktur. Bu yılan her birimizin ayaklarının arasında dolaşıp duruyor. Her an birilerimizi sokacak ve o zaman bizde vay anasına bizi de soktu deyip feryat edeceğiz…
Müslim babanın dediği gibi “son pişmanlık neye yarar”  sayın psikolog hocalarım, son pişmanlığının bir işe yaramasını istiyorsanız, toplumu değil, toplumu idare edenleri tedavi altına almanız gerekmektedir…
Vatandaş zaten perişan durumda, işi yok, aşı yok, ekmeyi yok… Sizler böyle insanlara ne kadar psikoloji dersi verseniz nafiledir.  Çünkü aç insan ne anlar psikolojiden…
Mardin’in Bilge köyünde meydana gelen vahşeti anlatmaya, kelimeler bulamadığım için bu yazıyı kaleme aldım… Kaç gündür televizyonlarda gösterilen ve feryatların arşa çıktığı o haykırışları duyunca yüreklerimizin sızladığını, içimizin kan ağladığını, ancak elimizden hiçbir şey gelmediğini sizlerle paylaşmak istedim…
Tarifi ve yorumu mümkün olmayan bir katliamda, hamile bayanlara kurşun sıkılmış, çocuklara kurşun sıkılmış, Namaz üstündeki erkeklere kurşun sıkılmıştır… Bunun hiçbir tarifi olamaz… Bunun kız meselesiyle, arazi meselesiyle, çıkar yüzünden işlenmiş olabileceğine asla inanmıyorum…
Ama kan yerde kalmaz, mutlaka gerçek ortaya çıkar diye ümit ediyorum…

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.