Cabbar ŞIKTAŞ SİYASET TİYATROSU
Tarih : 2010-07-30
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



    Geçenlerde arkadaşın birisi ilginç bir olay anlattı… Arkadaşım yaşadığı olayı anlatırken, bende Merhum İbrahim Bozyel’in Iğdır siyasetini konu alan tiyatro skeçlerini hayal etmeye başladım… 
    İsterseniz önce arkadaşımın, Ali’nin, Veliyle yaşadığı diyalogu anlatayım…
    Arkadaşım Ali’yi, arkadaşı Veli arıyor…
    Ne var ne yok, hal hatırdan sonra, konu siyasete ve adaylığa geliyor…
    Arkadaşım Ali, Veliye: “Tabii ki neden olmasın, senden iyisi mi olacak, ama falan falan büyüklerle de konuşman, fikirlerini alman daha doğru olur demiş…
    Arkadaşı Veli: “Elbette hepsiyle görüşeceğim, hepsinin fikrine başvuracağım” demiş…
    Arkadaşım Ali, görüşmesini istediği aksakallarımızın isimlerini tekrar etmiş…
    Arkadaşı Veli’de onaylayarak hepsiyle görüşeceğini tekrar etmiş… 
    Arkadaşım Ali, hakkın rahmetine kavuşmuş olan değerli büyüklerimizin ismini bilinçli bir şekilde söylemiş meğersem…  Arkadaşı Veli’de o kişilerin öldüğünden bihaber, aday olmak için onlara başvuracağım demiş…
    Sayın Demirel boşuna dememiş, “siyaset öğrenmek isteyen gidip Iğdır’da staj yapsın” diye…
    Kültür elçimiz merhum İbrahim Bozyel, Iğdır siyasetini sahneye koyduğunda bu tarz davranışları cımbızla çekip sahneliyordu… Siyasetçi ile seçmen arasında ki diyaloglar, seçmenin siyasetçiden talepleri, seçin döneminde seçmenin akla hayale gelmeyen istekleri, siyasetçinin hızını alamayarak verdiği sözler, ilginç diyaloglar, şeytanca kandırmacalar espriyle karışık sahneye uyarlanıyordu…
    Burası Iğdır, hele gündem siyaset olunca ne cinlikler döner kimsenin haberi bile olmaz… Kimi kendini cin sayanlarda, siyasetin bu zorlu yolunda aç götürülür, susuz getirilirler…
    Benden söylemesi, ağzınızdan çıkan sözü tartarak çıkarın derim…  Belli mi olur sokak levhasını ters döndürüp istikametinizi değiştirirler haberiniz bile olmaz…
    Orta yaşlı bir amca tanıştığı delikanlıya kimin oğlusun diye sorar, genç adam Hasan’ın oğluyum der… Hangi Hasan muhabbetinden sonra tanıdığını beyan eden yaşlı amca, “babanla iyi dostuz sürekli görüşürüz, çok yakın arkadaşız der ve ne yapıyor çoktandır göremiyorum” sorusunu yöneltir…
    Genç âdâmda biraz kızararak babam beş yıl önce hakkın Rahmetine kavuştu der…  
    Şaşkınlık yaşamak istemiyorsak, konuşmak için konuşmamalıyız…
    Elbette siyaset zorlu bir yol, isteyen herkes bu zorlu yola girip adaylığını açıklayabilir… Ama adaylığını açıklamadan ofsayta düşmek istemiyorsa, dediğim gibi dersine iyi çalışmalıdır…
    Yoksa aylarca, yıllarca temizleyemeyeceği bir kargaşanın içersine düşer ve neye uğradığını şaşırır…
    Bakalım hangi adayımız, hangi rahmetliyi arayıp, icazet alacak… 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.