Cabbar ŞIKTAŞ REFERANDUM SONRASI
Tarih : 2010-09-13
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



    12 Eylül seçimi nihayet bitti…
    Seçim diyorum, çünkü referandumla hiç alakası olmayan bir tarzda, seçim kampanyalarının harfiyen uygulandığı, afişlerin asılıp, bildirilerin dağıtıldığı, kapı kapı gezilerek oy istenilen bir referandum olmayacağı için, 12 Eylül seçimi nihayet sona erdi diyorum…
    AKP, SP, BBP’nin Evet istediği, CHP ve MHP’nin Hayır istediği, BDP’nin de oylamayı boykot ettiği bir referandumu daha geride bırakmış, çıkan sonucun ülke gündemine nasıl yansıyacağı şimdiden tartışmaya başlanılmıştır…
    Anayasa da değiştirilmek istenen maddelere evet oyu vermek isteyen birçok kişi,  referandumdan çok seçim havasına sokulan oylamanın, AKP’ye evet veya hayır olması gibi algıladığından, referandumun siyasallaşması, siyasi parti liderlerinin halkı germesi,  haber kanallarında yorumcuların ülke insanını kutuplaştırması ve benzeri sebepler tercihlerin değişimine neden olmuştur…
    Neyse ki ülke referandum gerginliğinden kısmen de olsa kurtuldu… Kısmen diyorum, çünkü referandum sonrası kopacak kıyametlerde, referandum süresince kopan kıyametleri aratmayacak gibi gözüküyor…
    Başbakan R. Tayyip Erdoğan referandum oylamasını değerlendirirken, akıllı bir üslup kullanmış, tansiyonu düşürücü ifadeler sarf etmiştir…
    Anayasa değişikliğini ince ayrıntılarıyla çokta anlamayan halk, anladığı kadarıyla sandığa gitmiş, alınan bu sonuçların gerçekte partilerin oylarıyla orantılı olmadığı görülmüştür…
    BDP’nin sandığı boykot kararına uyan kişi sayısının tartışılır boyutta olduğu hesaplanırsa, MHP tabanında da Evet’e  kaymalar olmuştur…  Aynı doğrultuda AKP’de seçmenine tam hâkim olamamış, dün AKP’ye oy verenler 12 Eylül referandum oylamasında Hayır oyu vermişlerdir… Veya dün AKP’ye oy verenler, bugün BDP’nin boykot kararına ya uymuş, ya da korkudan sandık başına gitmemişlerdir… Şunu da belirtmeliyiz ki, BDP’nin boykotu, seçmeni tarafından boykot edilmiştir… Bölgede yaşayan Azerilerin bir bölümü BDP’nin boykotuna destek verir gibi sandığa gitmemiş, ciddi bir bölümü de evet oyu vermiştir… 
Referandumda sandığa giden seçmenin kullandığı oyların yaklaşık yüzde 30’u partizanlıktan ziyade, referandum oylamasında değiştirilmek istenen veya istenmeyen anayasadan ötürü sandığa yansıyan oylar olarak görülmektedir…
     Ülke genelinde çıkan oy oranları ile Iğdır özelinde ki oy oranlarını mukayese ettiğimizde ve 29 Mart seçimlerinde alınan oylara baktığımızda kafaları karıştıran sonuçları görmemiz mümkündür… Bunun çeşitli sebepleri vardır… Öncelikli olarak BDP’nin almış olduğu boykot kararından ötürü sandığa giden seçmen sayısının azalmış olması, hayvancılıkla ilgilenen binlerce insanın yaylalarda oluşu ve siyasi faaliyetlerden bıkkınlık yaşayan ve bu sebepten ötürü pikniğe gitmeyi oy kullanmaya tercih edenler oluşturmaktadırlar…
    Siyasi baskıların, bizden olanlar veya olmayanlar yakıştırmasının çokça görüldüğü bir atmosferde, kendi iradesini sandığa yansıtmaktan imtina edip piknik yapmayı tercih edenlerin, haklı yanları olsa da, iradelerini sandığa yansıtmamış olmaları da tartışılır… 
    Keşke seçmenin tamamı huzur ve güven içersinde sandığa gitse, oyunu kullansa ve iradesini sandığa yansıtsaydı…

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası