Cabbar ŞIKTAŞ OY NAMUSTUR, OY ŞEREFTİR...
Tarih : 2010-11-22
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



    Bir toplum nasıl yönetilmek isterse öyle yönetilir… 
    Bayram Namazında, Namaz öncesi bir konuşma yapan H.Hacer Camii hocası Şeyh Veli Beder özetle şöyle demiş “Ne zamana kadar birbirinizle küs kalacak, ne zamana kadar bölük pörçük yaşayacaksınız… Oy bir insanın namusudur. Seçim zamanı piknik yapmayı, oy kullanmaya tercih eden insanlarımızın bu umursamaz tutumu ne zamana kadar böyle devam edecektir… Evini barkını satıp Iğdır’dan gidenlerin halini görünce yüreğimiz sızlamakta, üzüntü duymaktayız…
 Bu duyarsızlık nereye kadar, birbirimize kem bakışlarımız nereye kadar, birlik olmadan bölük pörçük yaşantımız nereye kadar devam edecek? İnşallah bu Kurban bayramı vesilesiyle toplumumuz içindeki kini öfkeyi bir tarafa bırakır, dostluk ve kardeşlik içerisinde laik oldukları biçimde yönetilirler” demiştir…
    Bir toplum nasıl yönetilmek isterse öyle yönetilir… Bizler rotasını kaybetmiş kaptanlar, dümenini yitirmiş tayfalar gibiyiz… Okyanusun ortasında dalgaların şiddetine göre sürüklenmekte, bazen durulmakta, bazen de batma tehlikesi geçirmekteyiz…
Din âlimi Veli Beder, cemaatine ‘iyiliği emretmek, kötülükten men etmek’ adına nasihatte bulunmuş, ‘ne zamana kadar bölük pörçük yaşayacak, birbirinize düşmanca tavırlar takınmaktan vazgeçeceksiniz’ diyerek uyarıda bulunmuştur… Elbette bir toplum huzur içinde, dostluk ve kardeşlik duygusuyla yaşasa iyidir… Siyaseten yolları ayrılan bir milletin, kurtuluşu mümkün olmaz… Durum ortada, sokakta birbiriyle konuşmayan, görüşmeyen, Allah’ın selamını esirgeyen bir dünya insan var…  Peki, bu küskünlük ve dargınlık ne zamana kadar devam edecek?
Öfkesini yenemeyen insanlar, her zaman etraflarına zarar verirler… Firavun’laşmanın, zulümkar olmanın kimseye bir faydası olmamıştır, olmaz da… Herkesin kendisini kontrol etmesi, geçmişte yaptığı hataları gözden geçirmesi, mutlaka ve mutlaka öz eleştiri yapması gerekmektedir… Toplumsal mutabakatın bugünden tezi yok sağlanması gerek ki, yarınlaroa sancılı sürece girilmesin…
Demokratik ülkelerde yönetim, seçimle işbaşına gelenler tarafından yürütülür…
 Dolayısıyla insanlar kendilerini yönetecek kişileri verecekleri kutsal oyları ile seçer, işbaşına getirirler… Ne acıdır ki, konuşurken mangalda kül bırakmayan, sözün en büyüğünü konuşan, her mecliste söz söylemeyi adet edinen birçok insan, basit ve kendine yakışmayacak şekilde oy kullanma yeteneğinden mahrum davranmakta, seçim zamanı sandığa gitmemeyi bir marifetmiş gibi savunmaktadır…
Pireye kızıp, yorgan yakılmaz!… 
Bir insanın onuru, gururu, şerefi her şeyin üstündedir. Onurluca yaşamanın yolu da, demokratik ülkelerde halkın sandık başına gitmesi ve vereceği kutsal oylarla seçeceği iradedir… Eğer bir insan iradesini pireye kızarak bir başkalarına emanet ediyorsa, bu davranış o kişinin acizliğini, korkaklığını ve de duyarsızlığını gösterir… Veli Beder hocanın işaret ettiği gibi, insan namusu sayılan oyuna gerek ki sahip çıksın, duyarsız, duygusuz, tabir yerindeyse ‘amorf’, (akmaz, kokmaz, her kalıba, her şekle girebilen)  olmamalıdır… Toplumsal değerleri hiçe saymamalı, kendi çıkarlarını toplumun çıkarlarının önüne koymamalıdır. Haddini bildirmek yerine, haddini bilmeyi de öğrenmelidir…
Her zaman olduğu gibi yine temenniyle bitiriyor ve umuyorum ki, toplumumuz kendine yakışanı yapar, pişman olunmayacak adımlar atarlar…

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası