Ulus olarak almamız gereken önlemler. 

          1-Çanakkalede, Kurtuluş savaşında, 15 Temmuz’da canını siper eden vatan evlatları, tek varlıkları olan canlarını ortaya koymuşlardı. Şimdi de sıra zenginlerimizde, paranızın hepsini değil bir kısmını bu vatan için ortaya koyun. Karaborsacılık yapmayın. Dövizin yükselişini bahane edip piyasa da fiyatlara tavan yaptırmayın. Kur sabitlenmediği için fiyat politikası ayarlayamadık deyip ürün satmamazlık yapmayın. 

        2-Tasarruf tedbiri uygulamalı ve bütün illerde valilikler, kurumlar fuzuli harcamalardan vazgeçmelidirler. Makam otoları, hizmet araçları gereksiz şekilde kullanılmamalı, mesai bitiminde hepsi kurumun önünde park ettirilmelidir. Lüzumsuz koruma orduları, lüzumsuz harcamalar, israflar bu günden tezi yok bitirilmelidir.  

       3-Milletvekilleri ve eski milletvekillerinin maaşlarının yarısı bir yıl boyunca kesilmelidir. 

       4-Aciliyeti olmayan yeni yatırımlar yapılmamalıdır.

       5-Eski yatırımlar külfet oluşturmayacak şekilde bitirilmelidir. 

       6-Bakanlar bir ile gittiklerinde özel uçakla değil, tarifeli uçakla gitmeli ve hoyratça harcama yapılmamalıdır. 

       7-Esnaf piyasa koşullarını fırsata çevirmemeli, makul ölçülerde kazancından feragat etmelidir.  

       8-Daha çok çalışmalı, dış piyasaya daha çok ürün satmanın önün açılmalı, mevzuatlar kolaylaştırılmalı, tarım ve hayvancılık teşvik edilmeli, kendi kendimize yeten ülke olacak şekilde programlanmalıyız. 

       9-FETÖ’nün halen iş başında olduğunu bilmeli, radikal kararlar almalı, kararlı adımlar atmalı, FETÖCÜLERİ koruyup kollayan Ak Parti içinde ve devlet içinde gizlenenler bir an önce bertaraf edilmelidir. 

       10-Bu bir kurtuluş mücadelesidir. Ak Parti hükümetini seversiniz, sevmezsiniz. Ülke başkanını desteklersiniz, desteklemezsiniz. Bu işle hiçbir ilgisi yoktur. Bu ülkenin birliğe, beraberliğe dayanışmaya ihtiyacı olduğu bir gündür. Bu günde siyasi görüş farklılığı kesinlikle dikkate alınmaksızın hareket edilir. Ülkemizin ekonomik olarak çöküntüye uğramaması için mücadele edilir. Kurtuluş savaşında elinde avucunda ne varsa ülkesi için seferber eden bir milletin torunları olarak bizlerde üzerimize düşeni fazlasıyla yerine getirmeli, kaybettiklerimize hayıflanmadan, ayakta kalışımıza sevinmeliyiz. 

        BAŞ EĞMEYECEĞİZ

        Sevgili okuyucular, bu işin şakası yok, bu işin siyaseti yok, ekonomisi çöken birçok ülkeyi TV ekranlarında izlemişsinizdir. Yağmalar, çatışmalar, iç kargaşa vs. Evet biz onurlu bir millet olarak böyle onursuzca yağmacı olmayız ama, Allah bizlere o günleri yaşatmak isteyenlere de fırsat vermesin. 

        ABD ve yandaşları bizi o hallere düşürmeye çalışmaktadırlar. Bizlere dayattıkları şeyleri kabul ettiğimiz takdirde ülkenin anahtarını da ABD’ye teslim etmemizi istemektedir. 

        ŞEYTAN ABD BİZDEN NE İSTİYOR

        Şeytan ABD bizden işte bunları istiyor. 

        1-Papaz Brunson dahil 15 Temmuz darbe girişiminde rol alan 20 ajanın ivedi serbest bırakılması. ABD, özellikle Brunson’un tahliyesi için 15 Ağustos Çarşamba gününe kadar Ankara’ya süre verdi.

        2-Türkiye’nin İran’a kapsamlı ambargo uygulaması.

        3-Rusya’dan S 400 satın alınmaması.

        4-Ankara’nın Kudüs politikasını gözden geçirmesi.

        5-Kıbrıs adası etrafında doğalgaz ve petrol aramaktan vazgeçmesi.

        6-Halkbank’a kesilecek cezaya razı olunması.

        7-Ankara’nın Fetullah Gülen’in iadesini talep eden dosyayı kapatması.

        8-Türkiye’nin sahip olduğu kritik madenlerde ruhsatların Amerikan şirketlerine verilmesi. 

        Bu 8 madde işin başlangıcı, bunlara evet denildiği anda ülkemizin ne duruşu kalır, ne varlığı kalır. 

        Bu sebepten ötürü direnmeli, ABD ile yollarımızı ayırmalı, ülkemizde bulunan üstlerini bir an önce boşalttırmalı. Restine rest çekmeli ve inceldiği yerden kopartmalıyız. 

       Aksi halde hiçbir şekilde bizleri ciddiye almayacak, yaptırımımız olmayacaktır. 

       Elbette ABD ile restleşmenin ülkemize faturası olmayacak demiyorum. Ama Hz. Hüseyin (as) misali, “onursuzca yaşamaktansa, şereflice ölürüz.” 

         Ben kendimi bildim bileli bir anti Amerikancıyım. Kahrolsun Amerika, Kahrolsun İsrail diyenlerdenim. ABD bana vize vermediğinde vize alanlar, ABD’de gezip tozanlar bari şimdi duruş göstersinler. 

       Yıllardır Ak Parti’nin ekmeğini yiyip, kefen giyip şov yapanlar bari şimdi bir duruş göstersinler. 
ABD konsolosluğunun önüne yığılıp ABD ülkemizden defol desinler. 

       Suudiler bu zor günümüzde yanımızda olmayıp ABD ve İsrail’in yanında yer aldınız, sizin bir itiniz ölünce biz üç gün yas ilan etmiştik, ama siz bizim ekonomimizin batırılmaya çalışılmasını sadece seyrediyorsunuz .

       Bu zorlu süreçte dost kim, düşman kim elbette görmeli, ona göre kartımızı almalıyız. İran, Azerbaycan, Katar,  Rusya, Çin, Almanya gibi ülkelerin attıkları adımlarda unutulmayacak, bizleri arkadan vurmak isteyenlerde unutulmayacaktır. 

Tweet