Biraz da Siyaset Konuşalım 

            31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerin hazırlığı harıl harıl devam ediyor. Tüm partiler ülke genelinde kazanabilmenin hesaplarını yaparken, adaylarda aday olmanın hesabını yapmaktadırlar.

            Ak Parti son müracaat tarihini 12 Kasım olarak açıklamıştı. Daha sonra 16 Kasım’a uzattığını duyurdu. İşin özünde müracaat sayısının az olması tarihin uzamasına sebep oldu desek yeridir.

            Mesela Iğdır’da 11 Kasım’da bir tek Çetin İden müracaat etmişti.12 Kasım’da ise aday sayısını çok göstermek için parti içinde ki eski ve yeni yöneticilerden Ahmet Pala, Mahmut Yusufoğlu, Hasan Güneş ve Umut Yılmaz müracaat etmişti.

            Yani adaylık müracaatında bulunan ve bizler içinde değerli kişiliğe sahip olan bu kardeşlerimiz gerçek aday sayılmıyorlar. Elbette dilekçe veren gerçek adayım der, ama birbirimizi kandırmanın da manası yok… Eğer bu kişiler gerçek aday kabul edilselerdi, Ak Parti yaptırdığı telefon anketinde, Umut Yılmaz hariç Nurettin Aras, Adil Aşırım ve Nevruz Erez ismini vatandaşa sormaz, partiye dilekçe verip aday adayıyım diyen kişilerin ismini de sorardı.

            Kaldı ki bu kişiler partiye resmi başvuru yapmamalarına rağmen bu kişiler halka soruluyorsa eğer mevcut müracaat edenlerin aday gösterilmeyeceği gerçeği de ortaya çıkmış olur.  

            MHP ile Ak Parti ittifakı, Ak Partililerin açıklamaları ve MHP’lilerinde cevap vermesinin ardından rafa kalkmıştı. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Lideri Bahçeli bir görüşme yaptılar. İttifak’ın yeniden gündeme geldiği görüşmenin ayrıntısı henüz kamuoyuna açıklanmış değil. Muhtemelen ittifak yapılacak olan iller arasında Iğdır’da var.

            Varsayalım ki Iğdır’da ittifak oluştu.

            Mesela; MHP’li bir aday Ak Parti’den aday gösterildi. MHP’de kapısına kilit vurdu. Böyle bir tablo da İYİ Parti’nin adayı sizce ne kadar oy alır?

            Mesela; MHP üzerinde ittifaka karar kılındı ve Ak Parti Iğdır’da kapısına kilit vurarak MHP’nin adayını destekledi. Ak Partililer MHP’ye ne kadar oy verir?

            Ortada bir samimiyetsizlik olduğu sürece, hangi formülü derseniz deneyin kazanmanız zor gözüküyor. Bir kere İnsanlara tepeden bakmayı bırakıp sahaya inin. İletişim kurarken seçmeni maraba, kendinizi de ağa rolüne koymayın. İnsanlarla konuşurken alay eder gibi davranmayın. Diyalog kurarken tehdit eder gibi konuşmayın. Halka yakınlaşmak adına sadece kendi partilileriniz ile iletişim kurmayın. Size eleştiri getiren birini ekmeğinden etmeye çalışmayın, Samimi olun samimi.

            Samimiyet kavramının ne olduğunu bilmeyenler, sadece çıkarları doğrultusunda insanlara yaklaşırlar. Bu ülkenin değerlerine hakaret edenleri kazanıyorum ayağıyla savunursan, bu ülkeyi sevmeyip küfredenleri baş tacı yaparsan, ihanet içinde olanları farklı ambalajlarla sunarsan, şantajcıları, kriptoları çalışma arkadaşı yaparsan samimiyetten uzak hareket etmiş olursun. Haliyle gün aday olmaya gelince de aday bulamazsın. Çünkü kimse mahalle baskısını göze alıp aday olamıyor. Herkes kaçak güreşip puan almaya çalışıyor.

            Mesela; Ak Parti’den adaylık müracaatı bu kadar mı olmalıydı? Veya toplum üzerinde etki ve yetki sahibi olanların aday adayı olması gerekmiyor muydu?

            Hiç kimse kusura bakmasın, Ak Parti genel merkezi sahayı objektif olarak değerlendirememiştir. Hep birtakım etki ve etkenlerden etkilenerek karar vermiştir.

            Hakeza MHP’de seçmeni okuyamamıştır. Dün Alaattin Çakıcı affı istenmiş, ertesi gün Çakıcı’nın adamları olduğu iddiasıyla ülke genelinde operasyon yapılmış ve MHP’den ise hiç ses çıkmamıştır. Bu hareket bile MHP açısından iyi bir görüntü değildir. Yani etkisiz ortak olacağımıza, olmayız daha iyi diyecek bir irade ortaya konulmamıştır.

            Çözüm sürecinin bitimiyle başlayan yol kesme, araç yakma, hendek olayları, tutuklamalar, belediye başkanlıklarına kayyum ataması süreçleri HDP’nin bittiği şeklinde yorumlanıp sunulmuştu.

            Ancak sahada durumun hiçte öyle olmadığı görüldü. Bazı bölgelerde Ak Parti’nin aday bulamaması, etkili aday çıkaramaması her şeyi apaçık ortaya koymuş durumdadır. Ben Ak Partiliyim diyenler yerel seçimde sessizliği tercih ediyorlarsa, durup düşünmek gerekir diye düşünüyorum.  

            Ama tüm bu olumsuzluklara rağmen yine tepeden bakmalar, her şey yolundaymış gibi davranmalar, böbürlene, böbürlene gezmeler devam ediyor. Nasıl olsa seçim sonrası kriptolar bir araya gelecek, yalan yanlış raporlar dikkate alınacak ve iş yine, işe yaramayanlara teslim edilecektir. 

            Evet, sesimizi duyan yok, sadece kendimizi avutmak için yazıp duruyoruz. Ama olsun en azından doğruları ortaya koymak gibi onurlu bir görev yapmış olalım. Sonuçta 31 Mart’ta her şey ortaya çıkacak ve kimsede sonuca itiraz edemeyecektir. Sadece şöyle bir fark olacak, bu gün dişlerini ağarta, ağarta ortalıkta gezinenler, yarın yine geldikleri yerde boy gösterdiklerinde sadece şaşırmış gibi yapılacaktır.

            GARİP BİR ÜLKE, GARİP BİR ŞEHİR

            Türkçe de “GARİP” buralı olmayan, kimsesiz, gurbette yaşayan ve ilginç anlamında kullanılır.

            Iğdır’a uyan bölümü, “çok garip deriz ya hani” işte burası Iğdır’a çok uyuyor. Iğdır gerçekten de çok garip, ilginç bir yer. Bazı çukur kişilikler bir anda değişebilir. Kara dediğine bir anda ak diyebilir. Ve aynı zamanda da GARİP, kimsesiz, yetim şehir.

             Her isteyen istediği gibi at koşturur, çıkıp dur diyen olmaz.

              Her isteyen Ankara’yı yalan yanlış bilgilerle doldurur, gidip bunlar yalandır diyen çıkmaz. Gerçi dese de itibar eden olmaz.   

              Her isteyen kendi kafasına göre, adam alır, adam atar, adam kayırır kimseden çıt çıkmaz.

              Yani “saldım çayıra, Mevlam kayıra” demekten başka çare yok. Yine de temenni ederiz ki her şey güzel olsun.

Tweet