Cabbar ŞIKTAŞ SİYASİ GELİŞMELER
Tarih : 2021-01-15
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



SİYASİ GELİŞMELER

Doğruyu söylemek gerekirse Iğdır, Iğdır olalı hiç bu kadar ruhsuz bir siyasi dönem görmemişti.

Bu ruhsuzluğun bir yıllık dönemi hiç şüphesiz pandemi sebebiyledir. Covid-19 hastalığı, baş gösterdiği günden itibaren doğal olarak bir mutsuzluk başlamış ve insanlar içe kapanmakla birlikte eve kapanmışlardır.

Nihayet sağlıkçılara aşı vurulmaya ve randevular alınmaya başlandı. İnşallah bir an önce herkese aşı yapılır, sonuç alınır ve başımızdaki bu bela da bertaraf olup gider.

Ama genel olarak siyaset çok heyecanlı seyrediyor diyemeyiz.

Partilerin üzerinde sanki bir ölü toprağı var. Eskiden olsaydı adaylık düşünenler, partileri aşındırırlardı.  Ama şimdi uzaktan uzağa görünüp kayboluyorlar.

Ak Parti’nin iktidar partisi olması hasebiyle ve beklentisi olanların gidip gelmesi sayesinde hareketli olduğu görülüyor. Vatandaşın Ak Parti’ye gidip gelmesinin yanı sıra Parti yöneticilerinin vatandaşı ziyaret etmesi partinin hareketli olduğunun ve çalıştıklarının bir göstergesidir. Ancak diğer partilerde böyle bir aktivite görülmemektedir.   

Şüphesiz ki parti genel başkanlarının ve genel merkezlerinin belirlediği politika da ülke genelinde etkili olmaktadır. Yani yerelde parti, çok başarılı bir aday gösterse de genel merkez, ülke genelinde rüzgarı yakalayamadığı takdirde başarısızlık kaçınılmaz olur.

TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE DEĞİL, SİYASET DE ESKİ SİYASET DEĞİL

Türkiye’nin kalkındığını, güçlendiğin vurgulamak için “Türkiye, eski Türkiye değil.” denilir ya hani, ben de “Siyaset de eski siyaset değil.” diyorum.

18 yıl önce Ak Parti tek başına iktidara geldiğinde inanılmaz bir güce sahipti. 18 yılda ister istemez yıprandı. Bir de kendi içinde siyaset yapanların ayırılıp parti kurması görmezden gelinmeyecek bir gerçektir.

Ak Parti tabanı az veya çok bir şekilde yeni kurulan partilere kaydı. Bu durumu görmezden gelmek ve bu kaybı telafi etmeye ihtiyaç duymamak büyük hata olur. Zira Ak Parti’de siyaset yapan veya siyaset yapıyor gözüken ama oy zamanı oyunu başka partilere veren bir kitle de var. Ülke genelinde bu kişilerin sayısı hiç de azımsanmayacak düzeydedir. Ak Parti’nin hem kendinden ayrılan seçmenden hem de yanında durup oy vermeyen, zaman zaman fitne çıkaran, Ak Parti’yi tartışma malzemesi yapan kişilerden yakasını kurtarması gerekmektedir.   

Nitekim MHP’den ayrılan İYİ Parti, şu anda MHP ile aynı oranlarda oy alıyor. Yani dün dikkate almadıkları İYİ Parti’yi bugün geri çağırıyorlar.

Demek ki onu bunu itip kakmak siyasette çok da işe yaramıyor.

Yola çıktıklarını bir tarafa itip yolda buldukları ile devam edenler hesap hatası yaptıklarını iş başa düştüğünde öğreneceklerdir.

Seçmeni, partilileri bir şekilde bir çatı altında tutmak; siyasetin olmazsa olmazıdır.

Bir de tabandan gelen sese kulağını kapatan bir siyasi parti mutlaka oy kaybına uğrar. Bu kayıp belki de partinin iktidarını veya pozisyonunu kaybetmesine bile sebep olabilir.

Yerel ve genel siyasi denklemlere baktığımızda şöyle bir analiz yapabiliriz.

AK PARTİ

Yıllarca parti içinde yetki sahibi olan yöneticiler; vatandaşla aralarına mesafe koymuş, halka tepeden bakmış, tabandan gelen sese pek kulak asmamışlardı.

Partiden kopmalar ve oy düşüşü görülünce bizzat partinin genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN, partilileri uyararak “Halka tepeden bakanlar, bu partide siyaset yapamazlar.” şeklinde konuşmuştur.

Bu uyarıya ne kadar uyuldu bilemem. Ama bana sorarsanız tabandaki sesin aynı doğrultuda Cumhurbaşkanı’na aktarılmadığını söyleyebilirim.

Öz eleştiri insanı geliştirir. Her mantıklı öz eleştiriyi dinlemek, bundan ders çıkarmak çok önemlidir. 

Esnafın zor durumda oluşu, işsizliğin tırmanması, tarım ve hayvancılığın bitmesi mutlaka sorgulanmalıdır. Açıklanan bazı resmî rakamların halka yansımadığını görmek gerekmektedir. Teşvikler vardır ama bu teşviklerin yukarıda sıraladığım olumsuzluklara derman olacak nitelikte olup olmadığı sahadan teyit edilmelidir.

Söylemler yumuşatılmalı, insanlar meramını dile getirdiğinde üstünde baskı hissetmemelidir.

MHP

MHP, adı konmamış bir iktidar ortağıdır. Cumhur ittifakı ortaklığı kurmuş ama hükümette bakanlık almamıştır. Kim bilir belki bakanlık alsaydı hükümette bu kadar etkili olamazdı.

Bu bir stratejik hamle de olabilir. Ancak MHP de tabanından biraz uzaklaştı. MHP’liler unutuldu, MHP’li olmayanlar el üstünde tutuldu.

Nitekim İYİ Parti’nin ayırılışı, partili olanların dışlanması, Sinan OĞAN gibi Türkiye’de karşılığı olan bir simanın partinin dışına itilmesi gibi tutumlar doğru değildi.

Sonuçta her giden, birkaçını da beraberinde götürür.

Zira Iğdır’da da durum çok iç açıcı değildir. Varlar ama yoklar. 

HDP

HDP’nin geçmişte de günümüzde de ideolojik bir çizgisi olsa da parti içinde ideolojinin yerini adam kayırma almış, siyasi ayak oyunları diğer partilerden farksız devam etmektedir.

Kayyumlar, partinin daha çok kenetlendiğini vurgulasa da Deva ve Gelecek Partisi’ne bir hayli oy kaybettiğinin fevkalade farkında.

Şimdi inkar edilse de ilk seçimde bunu net bir şekilde göreceklerinden hiç şüphem yoktur.

CHP

CHP Iğdır’da hep vardır, hiç yoktur.

Eskiden Iğdır’da Orman Müdürlüğü kurulmadan bir orman şefimiz vardı. (Allah rahmet eylesin.) Tek kişilik bir kurumdu. Koordinasyon toplantılarına düzenli katılır ve şöyle derdi: 1992 yılında hiçbir faaliyetimiz olmadı, 1993 yılında da hiçbir faaliyetimiz olmayacaktır.

CHP de şimdilik böyle bir durumda. Ama süreç farklılaşabilir mi, Millet İttifakı güçlenir mi bilmem. Ama yabana atılmasın, derim.

İYİ Parti, Deva, Gelecek gibi partiler muhtemelen Millet İttifakı’nda birleşecekler.

Ancak rüzgarı değiştirecek söylem ve eylemleri nasıl olacak şimdilik bilemiyoruz.

Bir de partilerinde gereksiz konuşanların, az konuşmasın kendileri açısında daha hayırlı olur.

Hakeza bu tüm partiler için de geçerlidir.  

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.