Ziya Zakir ACAR TÜRK DİLİ
Tarih : 2023-09-25
Tüm Yazılar

Ziya Zakir ACAR



TÜRK DİLİ

Toplumda yaşayan insanlar arasında, iletişim aracı olarak, duygu, düşünce ve inanç birliği sağlayan dil, geçmişle gelecek arasında köklü bağlar oluşturmaktadır. Bugün bizler, geçmişimizle buluşabiliyor, tarihimizi, kültürümüzü sonsuza değin yaşatma kararlılığımızdan söz edebiliyorsak, bunda, Türkçe'yi sahiplenerek geliştiren düşün, yazın ve devlet adamlarımızın payı büyüktür.

 
Bir arada yaşayan insanların birbirlerini anlamalarına, tanımalarına ve düşüncelerini anlatabilmelerine, doğru iletişim kurmalarına olanak veren dil, aynı zamanda kitleleri birleştirme, yakınlaştırma ve kaynaştırma ögesidir.
 
Dil, duygu ve düşüncelerin anlatımını sağlayan en etkili araç olmasının yanı sıra, yapısı, kullanım olanakları ve sözcük dağarcığının genişliği ile düşünce gelişimini olumlu yönde etkilemektedir.
 
Anadolu'ya yerleşen ve bu coğrafyayı yurt yapan atalarımız diline sahip çıkmış, kültürünü yaşatmış, sözlü ve yazılı edebiyatın yetkin örnekleriyle dillerini kuşaktan kuşağa aktarmayı başarabilmiştir.
 
Bugün dünyadaki en eski diller arasında yer alan Türkçe, geniş bir coğrafyada yaygın olarak kullanılmakta, kardeş ülke ve topluluklar arasında güçlü bağlar oluşturmaktadır.
Milli kültürün ve kimliğin ayrılmaz parçası olan dil, aynı zamanda toplumları millet yapan temel ögelerdendir. Bu yönüyle, toplumsal yapıyı güçlendirmekte, gelişimin süreklilik kazanmasında etkin rol oynamaktadır.
 
Anadolu'da Türk birliğini oluşturmaya çalışan Karamanoğlu Mehmet Bey, 1277 yılında yayımladığı ünlü fermanıyla, milli benliğimizin oluşmasına ve bugünlere ulaşmasına
büyük katkı sağlamıştır.
 
Karamanoğlu Mehmet Bey'in Türkçe'nin gelişmesinde önemli aşamalardan biri olan bu girişimi, dilimizin korunması, yaşatılması ve yaygınlaşmasını sağlamanın yanı sıra ulusal birliğin korunmasında da önemli rol oynamıştır. Bu fermandan sonra devlet örgütünde yazı dili olarak Türkçe kullanılmaya başlanmış, şair, yazar ve düşünürler için Türkçe yeğlenen bir dil olmuştur.
 
Yine aynı dönemde yaşayan Yunus Emre'nin, kaynağı sınırsız insan sevgisi olan düşünce, değer ve bilgileri, özenle seçilmiş renkli, canlı ve arı Türkçe aracılığıyla günümüze ulaşabilmiştir.
 
Yunus Emre, eserlerinde felsefi derinlikle ve gelecekte insanlığa ışık kaynağı olacak mesajlarıyla, dünyanın ortak kültürel mirasındaki saygın yerini almış, dilimizin ve kültürümüzün gelişmesine sınırsız hizmetlerde bulunarak, insanları ortak düşünce ve duygu düzleminde buluşturmuştur.
 
İnsan sevgisi, kardeşlik, barış ve hoşgörüyü temel alan Yunus Emre öğretisi, tüm insanlığa şiddetin ve ayrımcılığın yaşanmadığı, barış içindeki bir dünyanın kurulabilmesinin yolunu göstermektedir.
 
Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustaf Kemal Atatürk, çağdaş dünyayla bütünleşmeyi öngören Türk inkılabının başarısı için, dil inkılabının gerçekleştirilmesinin zorunlu olduğuna inanmış, dil bağımsızlığını, milli bağımsızlığın ayrılmaz parçası olarak görmüştür.
 
Bir milleti tarih sahnesinden indirmek isteyen güçler, ilk önce o milletin dilini hedef alır.
 
Milletlerin, sonsuza dek varlıklarını sürdürebilmelerinin can damarı olan dilleri tahrip edilince, nesiller arasında milletin devamı için vazgeçilmez olan değerlerin nakli imkânsız hale gelir. Bir kuşak sonra, kültürel iletişim kesilir.  Milli kimlik yeni kuşaklara ulaştırılamaz. Sonra, o milletin bütünlüğü ve kültürünün tüm sembolleri tarihten silinip gider. Çünkü bir milletin varlığının temel unsuru; onun kültürü ve sesi olan dilidir.
 
Dil, bir kültürün canlı organizmalarını oluşturan varlığının, tek tek fertlerle ifadesidir. İnsan dilini terk edince, temsil ettiği kültür ve milli kimlik de tarih sahnesini terk eder.
Kaşgarlı Mahmut Divanu Lugati-t-Türk’te:
 
“Allah’ın devlet güneşini Türk burçlarında doğdurduğunu, bütün feleklerin onların toprakları üzerinde dönmekte olduğunu gördüm.” Allah onlara Türk adını verdi ve onları yeryüzüne hâkim kıldı. 
 
“Ant içerek söylüyorum, ben Buhara’nın sözüne güvenilir imamlarının birinden ve ayrıca Nışaburlu bir imamdan işittim. İkisi de senetleriyle bildiriyorlardı ki peygamberimiz kıyamet alametlerini ahir zaman karışıklıklarını ve Oğuz Türklerinin ortaya çıkacaklarını söylediği anda “Türk Dilini Öğreniniz; çünkü onların uzun sürecek egemenlikleri vardır.” Buyurmuştur. Bu hadis doğruysa sorumlulukları üzerine Türk dilini öğrenmek çok gerekli bir iş olur; yok, bu söz doğru değilse akla göre gereklidir.” 
Millet olarak ezelden ebede yürüyüşümüzün en kıymetli değerlerinden olan dilimiz, zengin bir edebiyatı, tarihi, sanatı kaldırabilme ve taşıyabilme gücüyle bunların cümlesi diyebileceğimiz medeniyetimizin ana direği hükmündedir.
 
İnsanlar arasında iletişimi, anlaşmayı, birlik ve beraberliği sağlayan dil, kültürlerin ve medeniyetlerin temel direği, gelenek ve göreneklerin nesilden nesile aktarılmasında en etkili araçtır.
 
Dünyanın sayılı dilleri arasında yer alan kadim dilimiz Türkçe, asırlar boyunca çok farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış bu topraklarda, milli kültürümüzün ve milli kimliğimizin oluşmasına vesile olmuştur.
 
Türkçemiz, söz varlığı, anlatım ve türetme yönünden güçlüdür. Yüzlerce yıldır dünyanın pek çok yerinde ve Anadolu’da konuşularak bu ifade gücünü kazanmıştır. Türkçemizin, sahip olduğu sözcük varlığının yanı sıra deyim, atasözü ve vecize hazinesi bakımından da dünyanın önde gelen dilleri arasında yer alması, milletimiz için bir gurur vesilesidir.
 
Milli değerlerimizin gelecek nesillere aktarılmasındaki en önemli vasıta olan güzel Türkçemizin, sosyal, kültürel, sanatsal ve bilimsel alanda daha yaygın ve doğru bir şekilde konuşulması ve etkinliğinin artırılması, sadece eğitimcilerimizin değil hepimizin ortak sorumluluğudur.
 
Türkçemizin özensiz kullanılması ve konuşurken yabancı dillerden alınan sözcüklerin tercih edilmesi Türkçemizin bozulmasına sebep olacaktır. Bu sebeple günlük hayatta ve sosyal medyada Türkçe kelimeler kullanmaya ve Türkçemizi doğru ve güzel konuşmaya özen göstermemiz gerekmektedir.
 
Bu vesileyle, güzel Türkçemizi doğru ve bilinçli kullanan bütün kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum. Türkçemizin gelişmesine ve zenginleşmesine katkı sunması temennisiyle tüm vatandaşlarımızın Türk Dil Bayramı’nı kutluyorum.

 

 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.