Cabbar ŞIKTAŞ BİZ DE İŞTE BÖYLE BİR MİLLETİZ
Tarih : 2023-09-27
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



BİZ DE İŞTE BÖYLE BİR MİLLETİZ

Eskilere gidip geçmişten örnek vermeden bugünü anlayamayız.

23 Şubat 1992 yılından Nahçıvan’dan Bakü’ye gitmiştim.

O tarihlerde Ermeniler Azenbaycan’ın Karabağ bölgesine saldırmış, henüz daha Hocalı katliamı gerçekleşmemişti.

Ama Karabağ'ın muhtelif yerlerinde savunmasız Azerbaycan halkı silahlı Ermeni çeteleri tarafından katlediliyor, kaçanlar kurtuluyor, kaçamayanlar oracıkta işkence edilerek şehit ediliyordu.

İktidarda Rus yanlısı Ayaz Mutlalipov vardı.

Çalıştığım Milliyet Gazetesi'nin Bakü temsilcisi Rehber Beşiroğlu’nu aradım ve Karabağ’a gitmek için izin talep etmesini söyledim.

İzin vermediler.

Ben de Bakü’de özellikle Şehitler Xıyabanı'na gelen Şehit cenazelerini takip ediyor, gazilerle röportaj yapıyor ve yapılan mitinglere katılıyordum.

25 Şubat'ı 26 Şubat'a bağlayan gece Karabağ’ın Hocalı kasabası Ermeni çeteleri tarafından basılmış ve insanlık dışı bir katliam gerçekleştirilmişti.

Kanım donmuştu. Yüzlerce kişi katledilmiş, binlercesi esir alınmış, on binlercesi şubatın ağır kış şartlarında yalın ayak dağ yollarından kaçarak Bakü’ye doğru yol almışlardı.

27-28 Şubat'ta Azatlık Meydanında, hala aynı yerde hizmet veren (poşt idaresi) postaneden yarım saatlik görüşme yazdırdım ve Milliyet Gazetesine durumu anlatmaya başladım.

Şöyle demiştim: “Ermeniler Karabağ’ın muhtelif kasabalarında katliam yapıyorlar. Basın mensuplarının Karabağ’a girmesine izin vermiyorlar. Bölgeyi bilen yerel gazetecilerin aktarabilği kararı ile bilgi sahibiyiz. Şehitler hıyabanında gazilerle görüştüm. Durum çok vahim. 1 Milyona yakın insan bölgeyi terk etmek zorunda kalmış. Ağır kış şartlarında yalın ayak dağ yollarından gelen halkın birçoğu yolda donarak öldü. Birçoğu esir alınmış. Kadın, çocuk, yaşlılar işkence edilerek öldürülmüş. Hamile kadınların karnı yarılarak bebeği çıkarılıp öldürülmüş, ele geçirilenlerin uzuvları kesilmiş, insanlık tarihinin ikinci Kerbelası yaşanmış.” dedim.

Postanedeki kulübeden bunları anlatırken gözlerimden yaş aktığını ve kulübenin önündeki onlarca kişi tarafından dinlendiğimi bile bilmiyordum.

Tabi bu arada öfkeyle birlikte iktidarda olan Rus yanlısı Ayaz Muttalibov’un da olaylara kayıtsız kaldığını, yardım göndermediğini söylüyordum.

Yani 1992 yılında Ermeniler öylesine vahşi bir katliam yaptılar ki insan, insan oluşundan utandı. Dağlar taşlar insandan utandı. Kuşlar, kediler, köpekler, insandan utanıp kaçmaya başladı.

Ağıtlar arşı inletiyor, bir milyon kaçkın, metruk binalara, tren vagonlarına, artık ne buldularsa oraya yerleşip naylonlarla etrafını kapatıp yaşamaya çalışıyorlardı.

Şu an gördüklerimin hepsi gözümün önünden bir film şeridi gibi geçip gidiyor.

Şimdilerde gidip ziyaret ettiğimiz Şehitler Xıyabanı, o tarihlerde böyle yapılı değildi. Sıradan bir kabristan gibiydi. Ve orada hem şehit anaları ile ağlamış, hem gazilerle sarılıp birbirimizi teselli etmişizdir.

YIL 2023

Aradan 31 yıl geçti.

2020 yılında 44 gün süren 2. Karabağ savaşı olduğunda Azerbaycan ordusu sivillere bir tek mermi bile atmadılar.

Ele geçirdikleri sivillere merhametli davranmış, esir muamelesi bile göstermeden ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra Ermenistan’a iade etmişlerdir.

44 günlük savaşının ardından yapılan ateşkes antlaşmasını Ermeniler 258 kez bozmuş ve sürekli bölgede yeni bir savaşın çıkması için uğraşmıştı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev sürekli uyardı. Anlaşmaya sadık kalın, dedi.

Ama Ermeni çeteleri aldırış etmeyerek sınır tanımaz pervasızlıklarını devam ettirdiğinde Azerbaycan’ın okkalı tokadı ile yerlerine oturdular.

Azerbaycan insan öldürme hevesinde olmadığı için bölgedeki çeteleri uyardı. "Teslim olursanız hiçbir sorun olmayacak, teslim olmaz iseniz tek tek öleceksiniz."

Aşırı ırkçı Diaspora ve Taşnak Ermenileri emrinde olan çeteler direnip ölürken, büyük bir çoğunluğu da silahlarını teslim ederek yaşamayı tercih etti.

Şu anda Hangendi vilayeti ve civarında bulunan Hocalı gibi kasaba ve köyleri boşaltan Ermeniler 1992 yılında yalın ayak bölgeyi terk edenler gibi terk etmiyorlar. Kimisi özel aracı ile tüm eşyalarını yanına alarak gidiyor, kimisi toplu taşıma araçları ile gidiyor.

Aç olanlara sıcak yemek ikram ediliyor.

Barınma sorunu olanlara barınacak yer veriliyor.

Hasta olanlar tedavi ediliyor.

Yani biz insanlığımızın gereğini yapıyoruz.

Askeri sahada savaş başkadır, sivil hakları başkadır.

Azerbaycan bugüne kadar sivil kadın, yaşlı, çocuk, genç hiçbir Ermeni’ye tek bir laf etmemiştir.

Oysa o kişilerin çocukları, amcaları, dayıları kısaca akrabaları 1992 yılında yüzlerce Azerbaycan vatandaşını katletmişlerdir.

Biz işte böyleyiz, savaş kuralları çerçevesinde savaşmasını biliriz ama katliam yapmasını bilmeyiz.

En kısa sürede Hankendin’de buluşmak ümidiyle…

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.