ÜLKÜ ÖCAL

Ak Parti Cumhur İttifakı adayı Ülkü Öcal’ın ismi açıklandığında ilk duyduğum sözler şunlar olmuştu.

Ülkü Öcal kimdir, nerelidir, bugüne kadar siyasetin neresinde var oldu, ailesi hangi siyasi oluşumda yer aldı, topluma hitap edebilecek mi, konuşması, diksiyonu kürsü hakimiyeti var mıdır gibi birçok soruya muhatap oldum.   

Bende tanıdığım kadarıyla Ülkü Öcal’ı anlatmaya, tanıtmaya çalıştım.

Eminim ki anlattığım, tanıtmaya çalıştığım kişiler söylediklerimden tatmin olmamışlardı.

Bence haklılardı, çünkü tanımadıkları birini tarifle tanımak yerine görerek, duyarak tanımak isterlerdi.

Ak Parti Ülkü Öcal ismini açıkladıktan sonra şehre gelen Ülkü Öcal sokağa çıkarak seçim çalışmalarına başladı ve insanlar Ülkü Öcal’ı tanımaya, söylediklerini duymaya, konusuna hâkim olup olmadığını görmeye başladılar.

Ülkü Öcal’ı tanıtmaya çalıştığım arkadaşlar Öcal’ı dinledikten sonra söylediklerimin doğru olduğunu onaylar şekilde “evet haklıymışsın, konuşurken tane tane konuşuyor, konusuna hâkim ve hiç not tutmadan hem soruları cevaplıyor hem de teknik verilerle aydınlatıcı oluyor.” Demeye başladılar.  

EL GÖZÜ TERAZİDİR

Bu söze kesinlikle katılıyorum.

Bakmayın siz insanların görmezden gelir hallerine, hepsinin gözü bir terazidir. İnsanı tartar, değerlendirir, eğrisini, doğrusunu ortaya koyar ve notlarını verirler.

Daha dün hiçbir şekilde dikkatlerin üzerinde olmadığı birisi bugün Iğdır halkının en çok konuştuğu kişi konumundadır.

Ülkü Öcal bu bağlamda siyasete sıfırdan başlayan biridir desek yeridir.

Şöyle ki geçmişinde hiçbir siyasi yıpranmışlık bulunmamaktadır.  

Siyaseten birileri ile yarış içinde olmamıştır.

Ne kimsenin kalbini kırmış ne de birileri onun kalbini kırmıştır.

Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz ve parti yönetimi de aranılan kriterlere uyduğu için Ülkü Öcal’a olumlu yanıt vererek aday olmasını benimsemişlerdir.

Bu şu anlama gelmesin lütfen, diğer adaylar geçmişte birileri ile yarış içinde olmuş diye aday olma hakları olmayacak mı, elbette olacaktır.

Ancak bu seçimde böyle bir kriter ortaya konuldu ve tercihte muhtemelen bu bakış açısına göre şekillendi diyebilirim.  

ÜLKÜ ÖCAL’I NEYLE ELEŞTİREBİLİRİZ?

Doğrusunu söylemek gerekirse muhalif bir yazar konumunda kendimi değerlendirip Ülkü Öcal’ı eleştirecek olsam nasıl eleştirirdim diye düşünmedim değil.

Belediyede çalışırken vatandaşın sorunuyla ilgilenmedi desem adil davranmamış olurum. Çünkü yetki verildiği sürece kanunlar çerçevesinde işini yapan bir bürokrattı.

Kanun dışına çıkmadı, vatandaşa zorluk çıkarmadı.

Hem kadın olması hem de kişilik olarak ağırbaşlı mütevazı olması sebebiyle makamına gidenlerde seviyeli davrandı, o da makamına gelenleri hoşgörüyle karşıladı.

Geçmiş dönem Belediye Başkanı Av. Murat Yikit görevinin son yıllarında belediye personellerinden iki kişiyi başkan yardımcısı atayacaktı. O tarihlerde kendince bir değerlendirme yaptı ve hem halkların kardeşlik bağlarının daha da sağlamlaşması ve hem de başarılı bulduğu iki kişiyi belediye başkan yardımcısı olarak atadı.

Başkan yardımcısı olarak atananlardan birisi Ülkü Öcal oldu, biriside Nesim Yikit oldu.

Allah’ın hakkıyla konuşacak olsak her iki başkan yardımcısı da kişilik olarak mütevazı, ağırbaşlı ve liyakatli kişiler olarak hizmet etmişlerdir.

Elbette hepimiz beşeriz, mutlaka hatalarımız, yanlışlarımız olmuştur, olacaktır da. Önemli olan Allah uzak etsin yüz kızartıcı suçlar işlemeyelim.

Bunun dışında hiçbirimiz evliya değiliz, ermiş değiliz.

Hatalarımızda olur, kabahatlerimi de…

Ama illa da birini eleştirmeye niyetiniz olsa, gözünün üstünde kaşın var der, kul hakkına girerek eleştiri yaparsınız.

Bazı kişiler Ülkü Öcal’ın DTP/DEM döneminde başkan yardımcısı olduğu için eleştiri getirmek istedi ama bu tutmadı. Aksine Öcal’ı daha çok haklı çıkardı. Ve Ülkü Öcal’ın insanları ayrıştıracak, ötekileştirecek bir yapasının olmadığı herkesçe bilinmiş oldu.

SÖZÜN ÖZÜ

Ülkü Öcal gösterilebilecek en iyi adaylardın birisidir diyebilirim.  

Kadın olması şehrimiz açısından bence son derece önemlidir.

Şöyle ki, kadın her zaman erkeklerden daha merhametli olur.

Kadın daha titiz davranır ve evini nasıl tertipli düzenli tutuyorsa, şehir de onun bir evi olacağı için şehrini de aynı titizlikle çekip çevirecektir.

İnsanları ayrıştırmayacak, aksine kardeşlik bağlarının kuvvetlenmesi için ana şefkati ile toplumu kucaklayacaktır.

SON SÖZ

Onlarca seçim geçirdik.

Her seçimin kendine göre heyecanı, gerilimi, neşesi vardı.

Bir gün öncesi ile bir gün sonrası vardı.

Bir gün sonra bir anda tansiyon düşecek, insanlar normale dönecek ve kazanan da kanunlar çerçevesinde hizmet vermeye başlayacaktır.

Onun için sakın ola kalp kırmayın.  

Sırf kazanmak adına iftira atmayın.

Küfürlü sözler ile birilerine hitap etmeyin.  

Yarın yüz yüze geleceğiniz insanları boş yere hırpalamayın.

Kalın selametle… 

Tweet