- Iğdır'da Nalburda çıkan yangın söndürüldü
- Iğdır’da 1 Bayrak, 1 Fidan , 1 Kitap Projesi Gerçekleştirildi
- TİCARET ODASI OLAĞAN MECLİS TOPLANTISINI YAPTI
- Iğdır Soykırım Anıt ve Müzesine Ziyaretçi Akını
- Vali Ercan Turan, İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu Toplantısına Katıldı
- İL JANDARMA KOMUTANLIĞI TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ GÜZERGAHLARI İLE AFİŞ-PANKART ASILABİLECEK YERLERİ BELİRLEDİ
- İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ GÜZERGAHLARI İLE AFİŞ-PANKART ASILABİLECEK YERLER,
- TAZİYE VE TEŞEKKÜR MESAJI
- TAZİYE TEŞEKKÜR MESAJI
- Taziye Teşekkür Mesajı
- İL BAŞKANI AYAZ 14 MAHALLE MUHTARIYLA BULUŞTU
- SENGER BAŞKAN MAZBATASINI ALDI
- TUZLUCA BELEDİYE BAŞKANLIĞI TÜRKAN’A VERİLDİ
- MEHMET NURİ GÜNEŞ MAZBATASINI ALDI
- ÜLKÜ ÖCAL’DAN SEÇMENE TEŞEKKÜR MESAJI
Bismillahirrahmanirrahim
İslamiyet’te bunca fırka olmasına rağmen Kur’an’ı Kerim dinin asil kaynağı olarak kabul edilir.
Bu şanı yüce kitabın Allah tarafından indirildiği ve kutsiyeti sabit
olduktan sonra, artık O’nun emir ve yasakları İslam’ın anayasasıdır.
Her Müslüman da karşısına çıkan bir meselede kendi aklı ile yorum
yapmadan ve başkalarının ne dediğine bakmadan ilk başvuracağı kaynak,
(gökten Cebrail emin vasıtasıyla hz. Muhammed peygambere inen, hiçbir
değişiklik ve tahrife uğramayan kıyamete kadar hükümleri geçerli olan)
Kur’an’ı Kerim’dir. İnsanlar arasında bazen gerçekler bazen de
kuruntular kabul görür. Mesela bazıları ecdatlarından gelen yanlış
doğru her şeyi kayıtsız şartsız kabul ediyorlar, bu gerçek insanlık
anlayışına ve Kur’an’a aykırıdır. Ama birileri tarihte geçmişlerin
doğrularını saygıyla anıyor ve yanlışlıklarını nefretle anıyorsa, bu
hem akla hem de Kur’an’a uygundur. Allah tebarek ve teala Bakara
Süresinin 65nci Kerimesinde şöyle buyurmaktadır. “İçinizden cumartesi
günü azgınlık yapanları bildiniz. Onlara, (Allah’ın rahmetinden)
kovulmuş maymunlar olun dedik.” Ayetin nüzul sebebine bakınca, bu ve
benzeri birçok ayet peygamber s.a.a zamanında yaşayan Yahudileri,
yüzyıllar önce yaşayan hz. Musa a.s dönemindeki babalarının yaptıkları
işler yüzünden kınamaktadır. Bu, sonraki kuşakların geçmişte yaşamış
olan babalarının işlerini onaylayıp onlarla övündükleri, yani aynı
niyeti taşıdıkları ve onların yaptıklarına razı oldukları yüzündendir.
Geçmiş soylarıyla övünen, milli bağlar yüzünden kendisini ondan bilen,
onlarla iftihar eden bir kimse, onların toplu olarak işledikleri
günahlarına, saldırılarına ve cinayetlerine ortak sayılır.
İslam dünyasında ikinci ana kaynak sayılan hadislerde de buna
geniş yer verilmiştir, ben sadece Allah Resulunun s.a.a bize ilim
kapısı olarak tanıttığı Hz. Ali a.s’den, fesahat ve belagatta Kur’anın
kardeşi olan o eşsiz eser Nehc-ül Belaga’dan bir hadisi aktaracağım.
Emir-i beyan 201nci hutbesinde şöyle buyurmaktadır: ”Ey insanlar! Ehli
azdır diye hidayet yolunda dehşete kapılmayın. Zira insanlar, doyumu
kısa, açlığı uzun olan bir sofrada toplamışlardır.
Ey insanlar! Halkı bir araya toplayan şey hoşnutluk ve hoşnutsuzluktur.
(Bir iş hususunda hoşnutluk veya hoşnutsuzluk sevap ve cezayı
genelleştirir.) Şüphesiz Semud’un devesini sadece bir tek kişi kesmişti
de hepsi bu duruma ses çıkarmayıp razı olunca Allah da azabı hepsine
göndermiş ve buyurmuştu ki: “Onlar onu (Salih’in devesini)
boğazladılar, sonunda hepsi de pişman oldular.” Çok geçmeden yerleri,
kızdırılmış demirin yumuşak toprağa girerken çıkardığı ineğinkine
benzer bir ses çıkararak yerin dibine geçti,
Ey insanlar! Kim dosdoğru yolda ilerlerse suya kavuşur, kimde
muhalefet ederse, çöle düşer. (su bulamaz şaşkınlık içinde bocalar)
Aynen bu gün bazı mezhep mensuplarının Resulullah’ın s.a.a torunu Hz.
Hüseyin’in a.s şahadet meselesinde olduğu gibi. Kendisinden sonra
taraftarlarının azlığı birilerini dehşete salmış İmam Hüseyin bin
Ali’nin mi? (Allah’ın selamı üzerlerine olsun) yoksa Yezid’in mi?
Yanında yer alma meselesinde bocalayıp durmuşlar. İşte her kim Allah’ın
tayin ettiği elçisinin tanıttığı ilim pınarından su içmeyen işte böyle
çıkmaza girer. Allah’ın kitabının ölçüsü olan Müminlerin amiri
takvalıların mevlası diğer bir veciz sözünde şöyle buyurmuştur: “Bir
topluluğun yaptığından razı olan, onlarla o işe girmiş gibidir; batıl
işe girenin ise iki suçu vardır: Onu yapma ve yapılmasına razı olmak
suçu.”
Allah bizleri ve Muhammed ümmetini hakkı tanıyıp haklının yanında
olmaya muvaffak kılsın. Körü körüne ecdatlarının yaptığı her cinayete
razı olanlardan etmesin ve bizi onların suçuyla hesaba çekmesin.
Şeyh Arslan BAŞARAN
Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanabilirsiniz.