Cabbar ŞIKTAŞ Zafer Sarhoşluğu Fazla Sürmezse İyidir
Tarih : 2006-05-23
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Kendimden örnek verecek olursam, hayatın akışı içersinde kimizaman zafer kazanmış, kimizaman kaybetmişimdir. Hem kazandığımda, hemde kaybettiğimde yine ben aynı ben olmayı tercih etmişimdir... Kazandığım zaman kaybedenlerin gönlünü almak için uğraşmış, kaybettiğim zamanlarda da sessiz sedasız yerimde oturmasını bilmişimdir... Kazanmak duygusunu tarif etmek güçtür. Sporda, Siyasette, Sivil otoritelerde kazanmak insana haz verir... En ufak bir yarışı kazanmak bile, koca koca dağları aşmak gibi güç verir insana... Bence ama asıl kazanmak bu değildir. Asıl kazanmak, insanı kazandıranların beklentisinin üstünde bir erdemlikle çalışmak, hoşgörüsü ve kişiliği ile etrafına örnek olmaktır... Bizler toplum olarak maalesef ki çoğunlukla bu düşüncede değil, daha bir kaba, daha bir ketum ve ne oldum delisi bir havayla zaferimizi kutlamaktayız... Her insanda kazanmışlığın verdiği bir zafer sarhoşluğu olur... Kimi insanda bu sarhoşluk bir gecede geçer, kiminde ise bu sarhoşluğun geçmesi uzun yıllar alır... Elbette olayı kişilere indirgemek doğru değildir. Şehrimizde seçilmiş bir sürü insan vardır. Kimi vekildir, kimi belediye başkanıdır, kimi sivil toplum kuruluş başkanıdır, kimi muhtardır, kimi dernek başkanıdır. Yani yukarıda saydığım bu görevlere kazanarak gelen her insan kırıp dökse, memlekettin hali ne olur. Zafer sarhoşluğu yaşanır yaşanmasına ama, kısa süreli yaşanır... Hergün sarhoş gibi gezip, etrafa rahatsızlık vermek hoş olmaz... Birgün sarhoşluğun etkisi geçtiğinde ve uyandığınızda çok şeyin yerle bir olduğunu farkeder hayıflanırsınız... Iğdır gibi kendinden emin bir toplumda böylesi davranışların pirim yapmadığı bir gerçektir. Yani kim-seye hava caka atmaya gelmez. Çünkü herkesin bir geçmişi vardır ve herkeste bundan haberdardır. Oturduğun koltuğun değerini bilmezsen indiğinde 9 şiddetinde bir depremin yarattığı enkazın altında kalırsın ve neye uğradığını şaşırırsın... Koltuk sihirli bir alettir. Onun üzerine oturan insan o tılsımı bozarsa koltuğu kendine uydurur. Yok eğer bozamazda o tılsıma uyarsa koltuğun dümenine kapılır ve o ne tarafa dönerse oda o tarafa dönerek sarhoş sarhoş gezer... Örneğin bazı insanlara sonradan görme derler... Elde ettiği makam, şöhret, para gibi aletlerin gücü ile yönünü değiştirebilir, kendi kişiliği ile değil, elde ettiklerinin gücü ile hayatına yön vermeye başlar. Buda zamanla onu kişiliksiz ve yapmacık bir hale soktuğundan, sonradan görme ünvanını hemencecik toplumdan alır... Bu sözüm ben dahil herkese söylenmiş bir sözdür. İsteyen istediği kadar hissesini alsın ve deprem şiddetini azaltsın. Yarınlar çok geç olmadan bugünden önlemlerini alsınlar...

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası