Cabbar ŞIKTAŞ Ayaklar baş, başlar ayak olmuş
Tarih : 2006-05-18
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Şairin birisi bölgesinde yaşanan gelişmelere isyan ederek “ayaklar baş, başlar ayak olmuş” diyerek seslenmiş halkına... Doğru demiş olmalı ki bugüne kadar binlerce köşe yazarı, bilim adamı, siyasetçi bu başlık altında sözler etmiş yorum yapmışlardır... Bu mısrayı hangi bölgede dile getirir-seniz getirin, mutlaka okuyucunun söyleyecek bir şeyi olur... Evet çok haklı söylüyor diyeceklerdir... Çünkü her bölgede Iğdır gibi hak etmeyen birçok kişi başta, edenlerde ayakta oturmuştur... Dün bir hocamla telefonda sohbet ederken, moralinin bozuk, ruh halinin buruk olduğunu hissederek ne oldu hocam hayırdır, problemmi var dedim. O da bana boşver yaaa... “ayaklar baş, başlar ayak olmuş” diyerek başka söze hacet bırakmadı... Bende bu sözden etkilenerek kendimce bir yorum getirmek istedim... Belki getireceğim yorumdan ders alır, hak edene hak ettiği mükafat verilir, ayaklar başa geçirilmez diye düşündüm... Iğdır nüfus olarak küçük ama bir okadar da sıkıntılı bir şehirdir... Tabanda hiçbir sıkıntısı olmayan ilde, tavanda kurtların ağız ağıza yatması, herkesin birbirinin kuyusunu kazması, çok çığırtkanlık edenin işinin daha çabuk halledilmesi, güçsüz, işsiz insanların arkasında kimsenin durmaması, seçilmişlerin kendi işlerinden başkasının işini düşünmemesi, atanmışların birçoğunun kendince koyduğu despot kuralların, baskıcı anlayışların çekilmez olması işi içinden çıkılmaz hale sokmaktadır... Burada herzaman olmasa da çoğu zaman ayaklar başa, başlarda ayağa oturtulur. Iğdır’ın yakın tarihine 2-3 yılına şöyle bir dönüp baktığımızda nekadar geri kaldığımızı fevkale farkedeceğiz. Geçenlerde bir işyeri sahibi arkadaşın dükkanına gelen pazarlamacı arkadaş, bölgeyi gezdiği için şu tespiti yapmış, 2-3 yıl önce Iğdır bölge illerine oranla çok hareketli bir ildi. Şimdi ise bölgenin en hareketsiz ilidir. Yani bizim tespitimizi doğrular bir bakış açısıyla bakıyor pazarlamacı arkadaş... Evet bizde aynı sözü defalardır söyleyip duruyoruz. Iğdır ticaret olarak her geçen gün geriliyor... Seçilmişler, atanmışlar bu durumu görmelerine rağmen hiçbir girişimde bulunmamakta, sanki her şey süt liman bir hava estirmeye çalışmaktadırlar... Elbette kimsenin cebine para koyun diyen yok... Zaten taşıma suyla dönen değirmen birgün yine durur. Ama esnafın önü açılsa, Nahcivan kapısından ticaret yapma olanağı sağlansa hiç değilse esnaf, halk evinin günlük nafakasını çıkarmış olur... Her yeni bir gün yeni bir proje üreti-yoruz. Ancak henüz netice almış değiliz... Bence yeni projeler üretmek yerine, kısa va-dede insanlarımızın işsizliğinin önüne geçmek adına Nahcivan kapısını daha işlek hale getirmek gerekir sözünü yine tekrarlıyorum... Nahcivan kapısı belki bir saplantı. Ama alternatifi olan buyursun söylesin ben de kamuoyu ile o bilgiyi paylaşayım...

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası