Cabbar ŞIKTAŞ GÖRÜNEN KÖYE KILAVUZ OLMAK
Tarih : 2006-05-01
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Beşeriz şaşarız. Ülke gündeminden pay çıkarmak istiyorum güzelim Iğdır'ımıza. Memleketimizin güzel insanlarının yarınlarından ümitsiz yaşadıklarını görmek üzüyor beni... İnsanların ümidi olmalı, yarınlara hevesle güvenle bakabilmeliler... Dostlarıyla paylaşmalılar güzellikleri... Acıları dostlarının varlığıyla unutmalılar... Güzel olmalı herşey, güzel gözükmeli... Evet güzel olmalı da, nasıl yapmalı... Bir şehir düşünün ki, orada hiç kimse biri biriyle problemli olmasın... Herkes etrafına pozitif enerji saçsın... Öyle bir şehir düşünün ki; idarecileri herkesi bağrına basıp idare etsin... Kimsenin rengine, duruşuna, fiziğine göre davranmasın... Kapısı sözde değil, yürekte açık olsun... Derdini söyleyenin derdine derman olunsun... Herkes potansiyel suçlu gözükmesin... Karşısında konuşana konuşma hakkı verildiği kadar, söylediklerine azıcıkta olsa itibar edilsin... Edilebilse var olan problemlerin çözümünde cddi yol alınabilecek... Güzelim Iğdırda insanlar gittikçe fakirleşiyor... Çaresizlik içerisinde kıvranıyor... Yanımız da koskocaman sadece ve sadece yolcuların gidip geldiği bir kapı var. Adı Hasret kapısı, adı Nahcivan kapısı, adı ‘iki Devlet bir millet’in buluştuğu kapı... Ne yazık ki birkaç yolcunun gidip gelmesinden öteye bir kapı değil... Eskiden yolları araç trafiğini kaldırmayan bir kapı... Bir zamanlar saatlerce geçiş için sıra beklenen kapı... Nede yoğun trafiğe sahipdi görünen umut kapısı... İşte gitmek için bize kılavuz gerek... Elini taşın altına koyacak babayiğitler gerek... Siz şairlerin nasıl ortaya çıktığını bili-yormusunuz? Doğrusu bende bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var, o da insan derde düşünce şair olur. Sıkıntı insanları ozan yapar, aşık, şair yapar... Iğdır halkı düştüğü sıkıntının pençesinde bu gidişle iyi şairler çıkaracak gibi gözüküyor... Ne yapsın garipler, pancar parası aldılar çoğu kesintiye uğradı... Kiminin su borcuna yetmedi. Kiminin aldığı krediye kesildi. Kimi kota kurbanı olduğu için ürünü tarladayken zarar etti... İşte bizim köyümüzde, köylümüzde taaaaa şurada duruyor... Onları ne arayan var, ne soran... Kimse gitmiyor yanlarına, giden sadece köylüden istiyor. Söz verenler götürmüyor. Elde avuçta yok, ama pantolon ütülü neye yarar... Cep boş... Biliyormusunuz sigortacılar bile bizim köylüye yüz çevirmiş... Kimse meyve ağacını dona karşı sigortalattıramamış... Dolu sigortası olur demişler ama don riski yüksek olduğu için hiçbir sigorta yanaşmamış... Vay benim gariban köylüm... Ülkemizin gidişatından ilimize çıkardığım görüntü sakın sizleri yanıltmasın... Durumu çok iyi olan, yaşam standartları sınır bölgesi olmamıza rağmen bizden çok çok iyi olan illerde var. Ama maalesef bizim ilimizin adı var ama kendi yok... Bulmak için kılavuza gerek var... Alalım kılavuzumuzu önce icra müdürlüğüne uğrayalım... Çekler, senetler habire protesto oluyor... Bankalar illallah etmiş... Verdikleri kredinin büyük bir bölümü ya kefilden, yada icra yolu ile borçlunun malvarlığı satışa çıkarılarak tahsil ediliyor... Vardamı vermiyorlar... Kimse parası olduğu halde icralık etmez kendini... İş terse dönmüş, hesap tutmamış ve sıkıntı icralık etmiştir... Allah yardımcımız olsun...

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası