1400 Yıllık yas ilk gün heyacanı ile devam ediyor… H. Muhammed (sav)'in torunu, Hz. Ali ve Hz. Fatıma (a.s)'ın oğlu Hz. Hüseyin ve 72 yakını Muaviyenin oğlu Yezit'e biat etmedi ve Kufe halkının yoğun isteği üzerine Kufe'ye hareket etti… Hz. Hüseyin Medine'den Kufe'ye hareket ederken binlerce destekcisi ile birlikte hareket etti ve Kufelilerde Hz. Hüseyin'i bekliyorlardı… Hz. Hüseyin Kufe yakınlarında Kerbela denilen çölde, Yezit ordusu tarafından muhasaraya alındı ve Kufe'ye girmeleri engellendi… Bu arada Hz. Hüseyin ile birlikte gelmekte olan, doğrusu ölüme giden kalabalık, “bu savaşta Peygamber torununun mağlup olmayacağını düşünüyorlardı. Savaş ganimetleri için Hz. Hüseyin’in yanında yeralan kalabalık, Yezit ordusunu görünce gece karanlığından yararlanarak birer birer Kerbelayı terkettiler... Geride kalan 72 genç ve yaşlı Hz. Hüseyin ile birlikte savaşmayı, kabul ettiler... Yezit boş durmuyor ve sürekli Hz. Hüseyin’e elçi gönderiyordu... “Gel bana biat et” diyordu. Hz. Hüseyin’de “ceddim resulullahın dini benim kanımla ayakta kalacaksa, ey kılıçlar doğrayın beni” diyerek Yezit’in elçilerini geri gönderiyordu... Bu olay birkaç gün sürdü ve Yezit başedemeyeceğini anlayınca Hz. Hüseyin Kervanının su yollarını da kesti... Binlerce ordu çadırların etrafında bir halka oluşturdular ve 3 gün boyunca kızgın güneşe rağmen Peygamber torunlarına su vermediler... Hz. Hüseyin Hak’dan yanaydı... Peygamber ardından Peygamber koltuğuna oturan bu kişi liyakatsiz işler yapıyor, bununlada yetinmeyip Peygamber torunundan biat etmesini istiyordu... Yani Hz. Hüseyin biat ederse Yezit saltanatını sağlama alacak ve “görüyormusunuz Peygamber torunu da bana biat ediyor diyerek” gücüne güç katacaktı... Hz. Hüseyin ise bu durumu bildiği için “haksızlık karşısında susmanın dilsiz şeytandan faksız olacağını bildiğinden” susmadı ve “Yezit sana biat etmem. Sen Zorbasın, Sen Katilsin, Sen İçki İçensin, Sen Köpek Oynatan ve Din derdi olmayan birisin, Sen Peygamber makamına layık değilsin” dedi ve bildiği doğru yoldan geri dönmedi... Hakla batıl savaşını görünürde batıl kazansa da, gerçekte hak kazanmıştır... 1400 yıllık bir matem hak olmazsa bu kadar yaşatılabilinirmiydi?.. Bir insanın en yakını öldüğünde bile bir iki yıl sonra unutulur gider. Ama Hz. Hüseyin’in kanı 1400 yıldır ilk gün ki gibi canlılığını korumakta, Yezit ise tarihin çöplüğünde yerini almıştır. Haksızlığa, Zorbalığa, Katilliğe başkaldıran Hz. Hüseyin şehadetiyle dünyaya çok önemli dersler vermiş ve vermeye de devam etmektedir... İnsanlık tarihinde örnek alınan yegane özgürlük örneği Hz. Hüseyin, tarihe bu sayede mesajını vermiş ve insanlığın haksızlık karşısında susmaması gerektiğini ortaya koymuştur... Günümüzde susan toplumların nasıl helak olduğu gün gibi ortadadır. Güçlüden yana tavır almak, doğruları görmezden gelmek hem insanlık onurunu yok etmekte, hemde toplumları, kavimleri uçuruma sürüklemektedir. Hz. Hüseyin zulme boyun eymeyip baş kaldırmıştır. “Şerefsizce yaşamaktansa ölümü tercih etmiştir...”