Iğdır ilinin kalkınması için yörede yaşayan halkın tüm imkanını seferber ettiğini söylemek mümkündür. Yöre halkı bölgesinin kalkınması için kendi dinamiklerini harekete geçirmekte ve bölgesine, imkanları ölçüsünde yatırım yapmaktadır. Gücü sınırlı olan vatandaşın daha fazla yapacağı birşeyde yoktur... Bilindiği üzere Iğdır 1992 yılında açılan hasret köprüsü ile birlikte kalkınmaya başlamış, vatandaş kazandığı parayı yatırıma ve yapılaşmaya dönüştürmüştür... Ancak son uygulanan Devlet ve yerel yönetim politikaları ile Iğdır işsizliğin, ticaretsizliğin pençesine itilmiştir... Yanıbaşımızda ki Van ilinde mazot ticareti en güzel şekilde yapılırken, maalesef Iğdır’da değil mazot ticareti yapmak, Nahcivan’a gidip gelen araçların gümrükte çektiği sıkıntıların haddi hesabı bilinmemektedir... Ben yıllırdır Nahcivan’a gitmediğim için, gümrüğüde görmüş değilim... Ama haftada birkaç kez gümrükle ilgili şikayet duymuyor değilim... Gümrük çalışanlarını zan altında bırakmamak için konuyu açmak istiyorum... Gümrükte pasaportların kontrolden geçtiği bir bilgisayar var... Bu bilgisayar genelde bozulur... Bilgisayar bozulunca gümrük sahasında biriken vatandaş pasaport işlemi yaptıramadığı için ülkesine dönemiyor... Kimi zaman pasaportları Iğdır’a getirip Emniyet Müdürlüğünde işliyorlar, kimi zamanda sistem arızasının giderilmesi için bekliyorlar... Saatler süren bu bekleyiş vatandaşı usandırmakta, işini engellemekte, ekonomik kayıplara sevketmektedir... Yani bir tarafta gümrüksüz, düzensiz Mazot getirilip ticareti yapılırken, Kanunlar şehri Iğdır’da her türlü kanun en ince ayrıntısına kadar uygulanmakta ve olmayan ticaretimiz sekteye uğramaktadır... Sınır ticaretinde Iğdır en gerilerde, kanunların ilk uygulandığı yer olma ünvanını hiçbir zaman elinden bırakmayan serhat şehrimiz Iğdır’da, maalesef ki ticaret tam durmuş, şehir hayalet şehir görünümüne bürünmüştür... GÜMRÜK KAPISI ÇALIŞMIYOR, 2500 TURİST’E NE OLDU... Ardı ardına toplantılar yaptık, gazetelerimizde boy-boy haberlerini yayınladık, Iğdır’ın Ağrı dağı, dağcılık Turizmi ile ihya olacağını savunduk... Valilik, Belediye, Otel sahipleri toplantılar yapıyor, gelecek olan Turistlerin isteğine göre tadilat yapmaları gerektiği vurgulanıyordu... Aradan aylar geçti, ne gelen var ne giden... Yıldızlı oteller “bizler hazırız, ama müşterilerimiz hazır değil” diyorlar... Umarız vadedilenlerden biride birgün yerine getirilir... FAKÜLTE DE DAHİL HERKESİN KATKISI VAR... Uzun vadeli yatırımlara herkesin katkısı olur... Örneğin Iğdır Devlet Hastanesi 10 küsür yıllık bir iş, bu işin başlangıçtan bitimine kadar iktidarda ve görevde olanların katkısı kaçınılmazdır... Fakültede aynı bağlamda uzun bir uğraşının eseridir... Ali Nihat Şıktaş ile Serdar Ünsal ilk kampanyayı başlatan kişidirler... Yani Vaktiyle bunun bir alt yapısı olmuştur ve bu altyapıya emeği geçen herkeste bu işe ortaktır... Sen yaptın ben yaptım demek yerine, biz yaptık desek daha yerinde olur... AK PARTİ GELENEĞİ DEVAM ETTİRMEMELİ... Iğdır’da suları henüz durulan Ak Parti Iğdır teşkilatı, memurla uğraşmaya başladı... Önceki yönetimlerde memurla uğraşmış ve içinden çıkılamaz, üstesinden gelinmez neticeler doğmuştu... Bugünde görüyoruz ki yine parti üyeleri kurumlar üzerinde varlıklarını kanıtlamak adına hamleler yapmaya başlamışlar... Aman dikkat, siyaset hata götürmez...