Dün akşam sohbet esnasında Ali Varol bir söz söyledi... “Haddini bilmezle oturanın, haddi bilinmez” diye... Belki bu bağlamda çok söz duymuş, konuşmuşuzdur. Ancak o anda o sohbet içerisinde söylenen o söz tam yerinde bir söz olduğu için köşeme konu ettim... Atalarımız nede güzel söylemişler... “bir insana olduğundan fazla değer veren, kendi değerini yitirirmiş...” Veya “bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim...” Bu iki atasözünden ve Ali Varol’un dediğinden anlaşılan apaçık ortada... Kalitesi düşük adamla oturup kalkan insanın, kalitesi onun ayarına iner. Toplumda bu hassasiyeti gösteren kişiler arkadaş çevresini seçerken itinayla davranırlar. Toplumun kabul gösterdiği kişilerle arkadaşlık kurar, toplumun kabul ettiği kişilerle sohbet ederler... Bu seçiciliği gözardı eden, önüne gelen insanla dostluk kuran ve gelişi güzel mekanları paylaşan kişiler, kendilerini toplumun kabul etmediği o kişilerden soyutlamaya kalkışsalarda hiçbir faydası olmaz... Bu bağlamda atasözleri fevkalede geçerlilik kazanır. Toplumun yaşam tarzını ve davranış biçimini iki kelimeyle özetleyen ata sözleri, insan yaşamının tümünde yapması gerekenleri ortaya koymaktadır... Kendine faydalı olan insan, şüphesiz toplumunada faydalı olur. Kendine faydası olmayan bir insandan topluma fayda beklemek mümkün değildir... Bir insan düşünün ki söylemlerinde iyi ve kötü insan ayrımı yapsın, eylemlerinde ise kötü insanlarla gününü gün etsin... O insanın hem inandırıcılığı kalmaz, hemde saygınlığı yiter...

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası