Gazeteciler olarak zaman zaman öz eleştiri yapar, topluma iyi mesajlar vermeye çalışırız. Bizler kendimizi ciddiye almasak da, bilmeliyiz ki birileri bizi ciddiye alıyor ve yazdıklarımızı en ince ayrıntısına kadar inceliyorlar... Bizleri ciddiye alanların güvenini yitirmeden kendimizi toparlamalıyız... Kendi yazdığımla çelişerek konuya girmek istiyorum. Bizi ciddiye alıyorlar ifadesi kullandım. Evet gerçekten de ciddiye alıyorlar. Ancak bir sorun var. Yazdıklarımızı ilgili ve yetkili makamlar ciddi ciddi okuyorlar ve başkada bir şey yapmıyorlar... İşte burada çelişki başlıyor. Ya bizi ciddiye alır gibi gözüküyorlar, yada yazdıklarımızı kaale bile almıyor, diledikleri gibi davranıyorlar... Öncelikle şunu çok iyi bilmemiz gerekmektedir. Biz, bizi ne kadar ciddiye alır ve işimizi ne kadar adabına uygun yaparsak, okuyucularımızda bizi o kadar ciddiye alır, ilgili makamlar önerilerimize o kadar önem verirler... Görüyorum ki, gazetelerde çıkan yorumlar, öneriler, haberler pekte birilerini ilgilendirmişe benzemiyor... Gazeteci yaptığı haber de veya yazdığı yorumda haklıysa haklılığı ortaya konulmalı, yok değilse gereken cevap verilmelidir. Yani her iki kurum içinde ciddiyetsizlik sergilenmemelidir... Evet kabul ediyorum, mesleğimiz biraz kaliteyi düşürmüş olmalı ki, ciddiye alınmamakta, yazdığı haberler ilgili kurumlar tarafından değerlendirmeye konulmamaktadır... Habercilik birilerini karalamak olmamalı, habercilik illa da birilerinin açığını kovalamakda olmamalı... Habercilik eleştiri dozunu kaçırmadan, istediğimiz hizmetin yapılabilmesini sağlayacak tarzda olmalıdır. Olayı kişiselleştirip, kişilik haklarını, insan onurunu incitici girişimlerde bulunmak, hem habercilik değildir, hem de yaptığımız mesleğin ciddiyetini düşürücü davranışlardır... İlimizin yığınla sorunu vardır. Bu sorunların giderilebilmesi için bizim öneride bulunmamız, yetkililerin de, önerimizi ciddiye alıp çözüme kavuşturması gerekmektedir...