Cabbar ŞIKTAŞ CENNET ANALARIN AYAKLARI ALTINDADIR
Tarih : 2009-05-27
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Hz. Fatıma’nın ölüm yıldönümünde, anaları yad etmek istedim… O analar ki bizim her şeylerimiz. Kahramanlıkta, sabırda, cesarette bizim eşleri benzerleri olmayan analarımız…
Hz. Peygamber’in canının bir parçası, Hz. Ali’nin eşi ve Cennet gençleri Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin’in annesi Hz. Fatıma’nın şahadetiyle birlikte anmak istedim analarımızı…
O analar ki cesaretleri eşsizdir…
O analar ki sabırları sınırsızdır…
O analar ki karşılıksız seven, sevdikçe doyamayan, gerektiğinde canını ortaya koyabilen fedakârlardır…
Çanakkale savaşında yine analarımız ön plandaydı…
Kurtuluş savaşında cesaretiyle isim yapan Nene hatunlarımız vardı…
Analarımız bizim her anımızda var olmuşlardı. Şimdide varlıklarını devam ettirmektedirler…
Tarihten günümüze, analarımızın kahramanlığını, duruşunu, cesaretini, merhametini anlatmaya kalkarsak, ormanlar kalem, denizler mürekkep olsa elbette ki yazıp bitiremez…
Ama kadınların en üstünü olan, Hz. Peygamberimizin kızı Hz. Fatıma’yı işaret etsek, yeter diye düşünüyorum…
Ama, Hz. Meryem, Hz. Asiye, Hz. Hatice, Hz. Hacer, Hz. Sara, Hz. Sümeyye,   şimdilik sayabileceğimiz eşsiz örneklerden birileridir…
Adını derin bağlantılar olarak koydukları Azerbaycan’ın Ana milletvekilleri, Türkiye’mize bir ziyaret gerçekleştirdiler… 
Peşleri sıra, farklı sözlerin, sohbetlerin konuşulduğu derinlikler ifadesinin kullanıldığı Azerbaycan Kadın Milletvekilleri  Guler Ehmedova, Qenire Paşayeva, Aynur Quliyeva, Lale Abbasova ve  Azeri Türk Qadınlar Birliyinin Baskanı  Tenzile Rustemxanlı  ülkemizde bir dizi ziyaretler gerçekleştirmiş,  Arslanın Erkeği-Dişisi olmaz  gerçeğini ortaya koymuşlardır…
Ana Milletvekilleri  ikinci vatanları Türkiye’ye geldiklerinde ellerine Garabağ  toprağını alıp getirmişlerdi… 
Getirilebilecek en değerli topraklarını dost kardeş ülkenin meclis başkanına hediye ettiler ve ‘işgal altında bulunan bir topraktır’ mesajını verdiler…
Bu cesaretin bir göstergesidir.
Analarımızın cesareti elbette ki bununla sınırlı değildir…
Kardeş ülke Türkiye’mize gelen Azerbaycanlı Kadın Milletvekilleri aynı zamanda Avrupa Şurasında Türkiye’nin Ermeni soykırımı konusunda tavırlarını açık ve net bir biçimde ortaya koymuş ve ülkemize desteklerini sunmuşlardır…
1915-20 yılları arasında yaşanan olayları görmezden gelip yok saymak, tarihle yüzleşmekten kaçmak demektir… Biz kendi tarihimizle yüzleşmekten kaçarsak, mahkumiyetimizi kendi ellerimizle imzalamış oluruz…
Azerbaycan Türkiye için çok önemli bir ülkedir. İki devlet bir millet mantığının reelde hayata geçmemiş olması, değerlerin ortadan kalkmış olması anlamına gelmez. Biz değerlerimizin farkında olursak, başkaları da bizim farkımızda olur…
Analarımız dediğimiz kadın milletvekillerinin Türkiye’ye gelişleri ve ortaya koydukları duruşları bence alkışlanmalı ve takdir edilmelidir. Çünkü onlar Ermenistan ile Türkiye arasındaki kapının açılmaması için gelmiş, öz kardeşlerinden hakları olan bir istekte bulunmuşlardı. Ve bu girişimi de çok onurluca yaparak gündeme damgalarını vurmuşlardı…
Ermenistan ile Türkiye sınırlarının açılmaması noktasında ortaya konulan duruş, toplumun geneli tarafından taktir görmekte ve de desteklenmektedir…
Ermenilerin ne Türkiye üzerindeki soykırım ve toprak talepleri unutulmuştur, nede Azerbaycan Karabağ’da yaptıkları katliamlar hafızalardan silinmiştir…

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası