Hep söylerlerdi gittiğinde tanıyamayacaksın diye… Aklımda hiçbir şekle koyamadığım, bir yere benzetemediğim Bakü’yü mutlaka tanıyacağımı sanıyordum… Nede olsa 10 yıl önce defalarca gitmiş, caddelerini sokaklarını ezberlemiş, tarihi, eskimiş binalarını hayalim de canlandırıyordum…
Bana hep tanıyamazsın diyorlardı ya, gerçektende öyle oldu…
Etrafta yapılan yeni binalar, parklar, bahçeler, yollar tanınmaz kılmıştı Azerbaycan’ı, İnturist otelden, Apşarondan eser kalmamıştı… Kızıl ordunun 20 Ocak’da yaptığı katliamın kokusu azatlık meydanında hissediliyordu. Ancak Azatlık meydanının simgesi  Domsavet  karanlık görüntüsünden kurtulmuş ışıl ışıl olmuştu…  Baş döndürücü güzelliği ile süslenen Bakü’nün tüm binaları ışıklandırılmış,  sokaklar gündüz gibi aydınlık, insanlar sabahlara kadar sokaklarda gezebiliyor, gönüllerince yaşamın tadını çıkarabiliyorlardı…
10 Yıl sonra Azerbaycan’da bir hafta kalmanın tadını, eşsiz bir güzelliğe sahip bulvarda çıkardım. Sahil çok uzun olmasına rağmen öylesine özenle dizayn edilmiş ki, saatlerce vakit geçirebilmek mümkün… Deniz havası, çimen havasıyla çarpıyordu yüzüme ve o baş döndürücü güzellik yaşama hevesi veriyordu adeta…
Azerbaycan’ın genç lideri Cumhurbaşkanı  Sayın İlham Aliyev, Azerbaycan’ı sil baştan inşa etmek adına  sıvamış kolları, en ince ayrıntısına kadar düşünerek yeniliyor, halkın daha rahat yaşaması için elinden gelen tüm imkanları seferber ediyor… Azerbaycan’a gelen işadamları gördükleri güven ve istikrar karşısında yatırım yapmakta, yeni binalar dikmekte ve gayrimenkul fiyatları her geçen gün artarak ilerlemektedir…
Bir başka olmuş Azerbaycan…
Baş döndürücü güzelliği ile cezbediyor…
Emin adımlarla büyümeye devam ediyor…
Küçük bir ülke olmasına rağmen, ismi çok büyük sesler getiriyor…
10 Yıl önce geldiğim Azerbaycan ile, şimdiki Azerbaycan arasında gözle görülür bir değişim olduğu hemen göze çarpıyor…
Kişi başına düşen milli gelir oldukça yüksek, tekli zenginleşme, yerini çoklu zengine bırakmış… Çalışan ve işini takip eden herkes kazanıyor. Yeni bir Dubai yaranıyor desek yeridir.  MANAT,  EURO ile aynı seviyede, insanlar tüm hesaplarını manat üzerinden yapıyorlar ve sonra uluslar arası dolaşımı DOLAR üzerinden gerçekleştiriyorlar…
Azerbaycan, Doğudan Batıya, Kuzeyden Güneye her şehirde, her ilçede ve köyde yenileniyor, yeni otobanlar ve yollar yapılıyor, ekonomisi gelişen ve güçlenen halk son model araçlar alıyor, yaşam kalitesi her geçen gün biraz daha yükseliyor… Devletin yer altı zenginliği halka yansıtılıyor.
Azerbaycan halkı Karabağ konusunda son derece hassas, Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in  ülke meseleleriyle ilgili yürüttüğü siyasete, muhalefet partileri başta olmak üzere halkın tamamı sonsuz destek veriyor…
Ermeni Lobisi’nin dünya ülkeleri üzerinde yürüttüğü lobi çalışmasına misilleme olarak yeni teşkilatlar kurulmakta, bu sayede hem Azerbaycan’ın tanıtımı yapılmakta ve hem de, Ermeniler tarafından işkal edilen Karabağ anlatılmaktadır…
Azerbaycan’da bulunduğumuz süre içerisinde çok önemli ve de değerli devlet adamları ile görüşmelerimiz oldu. Azerbaycan’ın Türkiye için önem arz ettiğini anlattığımız bu görüşmelerde, Azerbaycan içinde Iğdır’ın önem taşıdığı vurgulandı… Azerbaycanlı işadamlarının Iğdır’da yatırım yapması teklifimiz dikkate alındı, Diaspora çalışmalarının Iğdır’dan başlayarak hem Türkiye’ye ve hem de Türkiye Üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması fikrinin mantıklı olduğu kararlaştırıldı…
Azerbaycan gelişip güzelleşmekle birlikte dışa açılmaya çok müsait bir ülke,  halkın büyük bir çoğunluğu üniversite mezunu, dünyaya entegre olmuş bir yaşam tarzı benimsenmiş durumda, dünya siyaseti yakinen takip edilmekte ve yeniliklere açık bir tablo ortaya konulmaktadır…
Azerbaycan’ın sevilen, başarılı Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in eşi Sayın Mihriban Aliyev, Azerbaycan halkı tarafından üst düzeyde saygı görmektedir… Mihriban hanım Haydar Aliyev fondunu yönetmekte ve en ücra köşelere okul, hastane, kültür merkezleri, spor kompleksleri, cami yaptırarak Azerbaycan’ın kalkınmasına katkıda bulunmaktadır… Özellikle Azerbaycanlı hanımların sevgisini kazanan Mihriban hanımın kibirli birisi olmaması da bu sevginin artmasını sağlamaktadır…
10 yıl sonra gittiğim Azerbaycan’da edindiğim intiba elbette yazmakla bitmez, umarım kısaca özetlemişimdir…

Tweet