Azerbaycan’ın hassas olduğu tek konu Karabağ’dır diyebiliriz… 
Öyle ki önceki hafta  ülkenin Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev, Azerbaycan ordusunun 91. Kuruluş yıldönümünde  son sözü, sert söyledi…
Karabağ sorununun diplomatik  yollarla çözülmesi için her türlü diplomatik  adımı atan ve iyi niyetini arabulucu devlet başkanlarının girişimiyle ortaya koyan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, bu kez sert konuştu…
Geçtiğimiz hafta Azerbaycan silahlı kuvvetlerinin 91. Kuruluş yıldönümünde konuşan Aliyev;  "Azerbaycan savaş halinde yaşamaya devam ediyor”  dedi… Bu sözler dünyada irkinti yaratırken, sabrında sona erdiğini işaret etti…
Karabağ Azerbaycan’ın kanayan yarası, Karabağ Azerbaycan’a iade edilmediği müddetçe, bir milyon Karabağ kaçkını evlerine barklarına dönmediği sürece, Karabağ işgalden kurtulmadığı müddetçe, bu kanın akmaya devam edeceğini ima eden Aliyev, ordumuz her an savaşa hazırdır mesajını da vermiştir…
Vatan, Namus, Bayrak için gerekirse ölümü göze almalı, zillet altında yaşamaktansa ölüm tercih edilmelidir… Aksi halde ne millet olunabilir, nede vatanına sahip çıkabilirsin… 
Azerbaycan’ın genç Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, Azerbaycan Ordusunun kuruluşunun 91. Yıldönümünde söylemiş olduğu sözü iyi irdelemek ve iyi anlamak gerekmektedir…
Ermenistan, bir koltukta iki karpuz taşımaya çalışmaktadır. ABD ve Rusya’yı arkasına alarak,  laf kalabalığı ile, diaspora dedikoduları yapıp su yüzüne çıkmaya çalışmakta, haklılık naraları atarak illegal tutumunu legalleştirmeye çalışmaktadır…
Azerbaycan Cumhurbaşkanının bu kararlı ve sert açıklaması, Ermeni Diasporasının istediği gibi at koşturmasının önünü kesmiş, genelde dünya çapında ve özelde de Ermenistan’da ciddi bir telaş yaratmıştır…
Orta Asya’da elbette ki savaş istemek akıl karı değil,  henüz bağımsızlıklarını ilan etmiş ülkeler toparlanma aşamasında iken, yeni bir savaş istemezler…
Ancak Ermenistan’ın hem suçlu, hem güçlü politikası açık vermekte, sırıtmakta ve sabrı zorlamaktadır…
Birkaç ay önce arkasına ABD desteğini alan Gürcistan,  Rusya’ya kafa tutmuştu. Rus ordusu bölgedeki gücünü hissettirmek için anında karşılık vermiş ve Gürcistan’ı ciddi manada sarsmıştı… Ermenistan yakın komşusu Rusya ile dirsek temasında, ABD ile de, orada bulunan Ermeni Lobi faaliyetleriyle işlerini yürütmeye çalışmaktadır…
Bir koltukta iki karpuzu taşımak elbette ki mümkün değildir. Ne kadar dikkatli olsan, birini mutlaka düşürür kırarsın… Ermenistan barış yanlısı tutum sergilemek yerine, işi daha da çıkmaza sokarak kendi durumunu zorlaştırmaktadır.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev bölgede olan biteni iyi takip eden ve diplomatik kuralları iyi uygulayan bir liderdir…
Son nokta da, bu sözü söylemesi gerektiği için söylemiş ve niyeti bozuk olanların karşısına sert tavrını koymuştur…
Aylar önce yazdığım bir makalede, Ermenistan’ın zaman kazanmak için oyalama taktiği uyguladığını, Karabağ’ın savaştan başka çözümlenemeyeceğini vurgulamıştım…
Savaş kelimesi ne kadar hoş olmasa da, gerçeklerden kaçmak mümkün değildir…
Sayın Aliyev’in söylemiş olduğu “savaş halindeyiz” sözü bence yerinde ve zamanında söylenmiş bir sözdür…
Yani sözün bittiği yerde söylenecek tek sözdür…
Ermenistan, Türkiye dahil birçok devlet adamının arabuluculuğunu hiçe saymış ve inadında ısrarcı olmuştur… Azerbaycan’ın bu saatten sonra yapacak pek bir işinin olmadığını, topraklarını savaşla alması gerekiyorsa, savaşla almak niyetinde olduğunu beyan etmesi en doğal hakkıdır.
Yakın tarihte, Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde Ermeni çetelerinin uygulamış olduğu vahşet henüz hafızalardan silinmemişken, her bir Azerbaycan Türkünün toprakları işgal altındayken, dünyada ki Azerbaycanlıların ruh hallerini iyi hesap etmek gerekmektedir…
Azerbaycan halkının içi kan ağlamakta,  başları eğik, gönülleri buruk yaşamaktadırlar…
Bu olmazsa olmaz’ı ortadan kaldırmak için Devlet Başkanı Aliyev son sözü söylemiş ve savaş sinyali vermiştir…
Umulur ki, Ermenistan hayal peşinde koşmaz ve diplomasiyle çözülmesi gereken Karabağ sorununu savaş meydanlarına taşımaz…

Tweet