Cabbar ŞIKTAŞ BARIŞA ATILAN ADIM
Tarih : 2009-09-23
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Bir önceki yazım bayram arifesinde yayınlandı. Yazımın ardından gelen çok olumlu tepkiler hem mutlu etti, hem de barışı, benim sesli olarak düşünmem okuyucu tarafından ciddi manada beğeni kazandı…
Yazım yayınlandıktan önce ve sonra bu konuyu sürekli gündem yapan Dini Alimler,  her meclislerinde barış olması gerektiğini dile getirmiş, toplumu bu yönde Ayet ve Hadislerle ikna etmeye çalışıyorlardı…
MHP’nin verdiği iftar yemeğinde Kur’an okuyan ve ardından bir konuşma yapan Iğdır Ehlibeyt Alimler Derneği Eski Başkanı Veli Beder, o gün şöyle demişti: “Seçim sonrası bütün suç Alimlerin üzerine yıkılmaya çalışılmıştır. Eğer üç Alim hata etmişse, yine üç Alim bu hatayı düzeltir” demişti…
Değerli hocamızın bu sözleri şehirde büyük yankı bulmuş ve halk arasında konuşulmaya başlanmıştır… Ramazanın son günlerine doğru “BAYRAMDA BARIŞILIR” başlıklı yazım, yine sessiz düşünen halkımızın sözlerine tercüman olmuş ve barış meselesi sesli düşünülmeye başlanmıştır…
Bayram arifesinde Barış adına Iğdır Sahibuzzaman Cami Hocası Cafer YÜCEL, genç alimlerimizden Celal YANIK ve  Tufan AKYÜZ’ün  girişimleri ile yine Dini Alimlerden Veli BEDER’in ağsakkallığı nezaretinde cami cemaati  arasında olan kırgınlıkların bertaraf edilmesi düşüncesiyle bir toplantı tertip edilmiş ve Vahdet duası okunarak barış sağlanmıştır…
Yine Bayram Namazında birçok Alim Bayram hutbesinde birlik ve beraberlik mesajları vermiş, iki bayram arası küs kalınmaması gerektiğine vurgu yapmışlardır…
Tamamen kişisel bir tercih olan barış meselesi, elbette kişileri ilgilendirir… Ancak o kişiler topluma mal olmuşlarsa ve onların küs oluşları toplumu incitiyorsa, sorumluluk bilinci içinde hareket etmek zorundadırlar…
Bayramda el uzatmayanlar, hiçbir platformda el uzatamazlar… Bayramda yazımızın ardından konuyu Cami hutbelerine taşıyan Alimlerin sözlerine itibar etmeyenler, ayrı zamanlarda da gerçek niyetlerini ortaya koymuş olurlar…
Sevinerek söyleyebilirim ki, yazımızın ardından değerli din adamlarımızın girişimleri netice vermiş ve Iğdır’da, bayram öncesi ve bayram sonrası ikinci bir bayramın yaşanmasına vesile olmuştur… 
Her türlü barışı destekliyoruz…
İnsanların konuşarak sorunlarını halletmesi tarafı olduğumuzu her platformda ortaya koyduğumuz bir gerçektir… Dün öyle değildi diyenler, lütfen kendilerini sorgulasınlar. Dün kulaklarını gerçeklere kapatanlar, bugünde kapama tarafı olurlarsa bu tamamen kendi sorunlarıdır…
Ben Iğdır’ımızın geleceği adına, birlik beraberliği adına toplumun kaynaşmasına vesile olan büyüklerimize, onların öncülüğünde kişisel durumlarını toplumun birlik ve beraberliğine kurban eden herkese şimdiden teşekkür ediyor, Sizleri Tarihin en büyük mazlumu Hz. Ali ile baş başa bırakıyorum.
Hazreti Ali insanlığa verdiği derslerde neler söylemiş:
* Övünmeye değer şeyler güçlü akıl, utanma, nefsinden sakınma ve eğitimdir.
* Sözün gümüş olsa da, ey nefis sükut (suskunluk) altındır.
* Şerefine düşkün olan kötü cevap almaktan kendini sakınır. İnsanların davranışlarını düşünerek ve gözeterek onlarla uyum içinde yaşayan kendi kişiliğini de korur.
* Halka saygınlık veren kişi, saygın tutulmuştur. Halkı küçümseyenlerse saygı görmemişlerdir.
* Seviyesiz insanların bana cahilce sözlerine karşılık vermekten tiksinti duyarım.
* İnsanların vefat eden akraba ya da dostları için feryatlarla ağlamalarına şaşırıyorum.
* Oysa ölüm cebimizde bize hep eşlik etmektedir, neden cahiller de feryadla karşılanır, ölüm neden böyle şaşkınlık yaratıyor.
* İnsanın dilekleri kendisine yakındır. Her şeyden çok insana yakın olansa ölümdür.
* Ey Allah’ım, kaç evin önünden geçtiğimde zevk ve yapay mutlulukla şenlenmişti.
* Ya siz bizi yok edersiniz ya da, biz sizi yok ederiz. Ya da barışı daha uygun görürsünüz.
* Kişinin karşılaşacağı bütün sorunların kolay olması beklenemez, bazılarının kolay olmasının yanında bazıları zor olacaktır.
* Zaman bana karşı maske takındı, beni tanımazlıktan -görmemezlikten geldi, bilmedi ki ben güne saygılıyım ve talihsizliklerin en korkulusunu bile kolay şeymiş gibi karşılarım.
* Yaşamın tecrübeleri doğru karar verebilmeyi öğretti, öyle ki artık beni bitirmeye -yok etmeye gelen şeyleri ben bitirip- yok ettim.
* Kişinin yapısını oluşturan öz iyi değilse, o kişinin ağzından iyi sözler çıkmaz.
* Öyle bir devir ki hiçbir arkadaşın senden hoşnut değil. Ve öyle bir devir ki hiçbir dostun sana dürüst ve gerçek dost değil.
* Mal mülk toplayıp biriktirme kime topladığın bilinmez.
* Ey karamsar; bilmelisin ki, bu devranın değişmeyen tek bir kanunu var o da değişmektir.
* İlim bayrağımdır, nereye gitsem benimledir kalbim onun ilmiyle doludur, sanma ki boş bir sandıktır.
* Bütün varımızı sunarız sadece, ekmek ve sirke olsa da.
* Bırak bu içindeki ikililiği atıl ateşe, sönmeye yüz tutsa da onu alevlendir.
* Eziyet etme, eziyete engel ol. Diline sahip ol, can feda olsun sana yardımcı olan dost arkadaşlığına.
* Yanlışını gününde görüp nefsine sitem edersen yanlışın faydaya dönüşür. Dünde kalan yaşam geçmişle yok olur gider.
* Mükemmel insan eksiklerini ve kusurlarını bilendir. En kötüsü ise
insanların doyumsuz isteklerinin ve hırsının peşine düşendir.
* Huzur ve barışcıllığı arkadaş edinmişe yakınlaş, arkadaşlığından mutlu olmadığın kişiden uzak ol.
* Çalışmak kadar dinlenmeyi de görev bil ihmâl etme. Sağlığınıza eza etmeyin, sağlığın bozulması kolaydır da onu elde etmek zor.
* Yumuşak huyluluğun bitmez tükenmez kaynağı ol. Kimseye asla eziyet etme, yaptığın şeyin sonuçlarını görür ve duyarsın.
* Üç şeyi kendinizde tutup saklayın: cesaretiniz, bilginiz ve malınız. İnsanlar bu üç sahip olduğunuz şeye düşmandır ve o insanları ancak bu üç şeyi kaybetmeniz sevindiri ve razı eder.
* Aşağılık insanlarla yakınlaşmaktan kaçın, onlar ki yapmacık sevgilerini gösterip içlerinde kötülüğü sakladılar. Onları hoşnut tuttuğun sürece sana sevgi duyarlar verili olmaktan geri kalırsan sana zehirlerini akıtırlar.

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası