200 gündür yattık Cem, kalktık Münevver… Eminim bu günden sonra insanlar çocuklarının ismini ne Cem koyacak,  nede Münevver…
Çünkü herkes bunaldı, halka gına geldi artık bu isimleri duymaktan…
Dünya’da dönen strateji trafiği, Türkiye’nin Dünya üzerinde yeniden yapılandırılmaya çalışılması, Ermenistan sınar kapısının açılması ve Kürt Açılımının konuşulduğu bu hassas dönemde, görsel ve yazılı yaygın basın işini gücünü bırakmış, Cem-Münevver cinayetini yazıp duruyor… 
Tamam anladık, dramatik bir durum. Keşke bu olay olmasaydı. Keşke Münevver’in Babası-Annesi kızım nerede, kiminle beraber, gecenin bir vakti nerede kaldı kaygısı taşısaydı ve bu olay hiç olmasaydı…
Ama artık yeter, şehit Ana-Babalarının, yetim kalan Çocukların, dul kalan eşlerin feryatları birkaç saniye ile geçiştirilirken, ismini telaffuz etmeye zorlandığım C-M’nin  cinayet olayı dünyanın en çok konuşulan konusu haline geldi nerdeyse… Tek gündemimiz C-M… Gerçi halende devam ediyor ama, Ergenekon haberi gibi sabah akşam 24 saat aynı haberle yatıp kalkılmaz…
Eminim benim gibi binlerce insan Tv’de, İnternette ve Gazetelerde C-M haberi görür görmez zampikliyor… Ben inanın öyle yapıyorum. Düşünecek, konuşacak, tartışacak o kadar derdimiz varken, bir tek bu konuyu konuşuyor olmamız, sinir bozucu bir durumdur…
Başbakanımız ABD’ye gidiyor, orada korumalar arasında bir arbede yaşanıyor ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı yapması gereken konuşmayı yapmayıp kaldığı otele geri dönüyor… Bunu konuşan, tartışan yok,  Başbakan’a yapılmış bu saygısızlık, Başbakan’ın nezdinde Türk milletine yapılmıştır deyip söz söyleyen, tepki koyan yok… Ama  C’nin yediği sucuk ekmek haber oluyor.
Hatta sucukçunun C’yle birlikte  satışının yüzde 40 arttığı haber yapılıyor… 
Ben C’nin sucuk ekmek yediği haberini ilk okuduğumda, midem bulanmış, o an bir daha sucuk ekmek yememe kararı almıştım…
Yurdum insanı C, sucuk ekmek yedi diye sucukçuya teberrüken akın etmişlerse, buda yurdum insanının bir katile duyduğu sempatinin, özentinin kanıtıdır demekten başka çarem kalmıyor… 
Saygıdeğer meslektaşlarım, sizin deyiminizle, ben taşrada, kendi halinde, zor şartlarda yayın yapan mahalli bir gazete ve yazarıyım… Ben bu yapılanın doğru olmadığını görüyorum da, siz yaygın basın mensupları bunu nasıl göremiyorsunuz… Bu olayı bir mağduriyeti ortaya çıkarma adına mı yayınlıyorsunuz? Yoksa Reyting uğruna mı? C-M olayını her ne sebeple bu kadar gündem de tutuyorsunuz bilmem… Bildiğim tek şey ülkenin içinde bulunduğu onca sorunun üstüne bu haberi koymanız, ne şıktır, nede ahlakidir…  
Gündem yaratacak konu bulamıyorsanız, dağılın taşraya,  bakın nasıl konular çıkacak karşınıza… Doğu ve Güneydoğuya gelemiyorsanız, yaşadığınız illerin varoşlarına gidip görün… Bir tarafta har vurup harman savuranları, diğer tarafta çöplüklerden toplanan yiyecekleri sofralarına koyanları görürsünüz…
İşsizlik ve geçim sıkıntısı ile mücadele eden yurdum insanının çaresizlikten makarna ve bulgura nasılda boyun eğdiğine şahit olursunuz…
Bakmak ile görmek arasındaki farkı, fark etmeliyiz… Laylaylom yaşamak istemiyoruz. Yaşayana da kızmıyoruz. Yaşamın sadece bundan ibaret olmadığını, gerçeklerle yüzleşilmesi gerektiğini ve sorunların masaya yatırılmasını vurgulamak istiyoruz…
Lafla karın doymuyor…
İcraat istiyoruz…

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası