Türkiye ile Azerbaycan arasında yaşanan kardeş kırgınlığının muhalefet partileri tarafından sürdürülüyor olması, siyasi etik ve iki ülkenin ortak çıkarlarına gölge düşürmekten öte değildir…
Hem Azerbaycan basınında, hem de Türk basınından edindiğimiz izlenim, Türkiye-Azerbaycan kırgınlığını her iki ülkenin muhalif siyasi partileri kendileri açısında bir kazanım olarak düşünmekte ve bu son günlerde ziyaretlerini sıklaştırmaktadırlar…
Olayları ve konuları birbirine karıştırmak gibi bir hastalığımızın var. Oysa net ve anlaşılır olursak, sorunu tespit edip, vatandaşı olduğumuz ülkenin idarecilerine yapılan yanlışları anlaşılabilir bir dille aktarabilsek, daha faydalı olacağımızı düşünüyorum…
Türkiye bir hata yaptı, Ermenistan-Türkiye maçına Azerbaycan bayraklarının alınmaması, Bayrakların o anki karışık atmosferde, sadece ihmalden ötürü üzerinde WC yazan bir çöp sepetine toplanması gibi sorunlar keşke hiç olmasaydı…
Madem oldu, orada ki görevli kasıtsız olarak böyle bir ihmalde bulundu, Bursa Valisi veya Hükümetten bir yetkili hemen olaya el koymalı,  özür dilemeli ve iki ülke arasında gerilime varan sorunun yaşanmasını önlemeliydi…  
Maalesef ülkemiz yetkilileri hem Ermenistan maçını çok abarttılar, hem de gerektiği gibi davranarak uluslararası diplomatik dengelere riayet etmediler…
Azerbaycan’ın misillemesi de şık olmadı…
İki yanlış bir doğru etmez…
Azerbaycan haklı iken hataya ortak oldu… Şehitlikteki Türk bayraklarının kaldırılması, Türk şirketlerinin önündeki Türk bayraklarının kaldırılması gibi durumlar pek hoş karşılanmadı… Ama unutulmasın ki, kaldırılan bayraklar, üzerinde WC yazan çöp kutularına da atılmadı…
Her ne olduysa oldu…
Şimdi bu durumdan pay çıkmak adına her iki ülkenin muhalefet partilerinin attıkları adım ve yaptıkları, açıkladıkları yine eleştirilebilir düzeydedir…
Öncelikle Azerbaycan muhalefet partilerinden,  Halk Cephesi Partisi ve Musavat Partisi ilk açıklamalarında Azerbaycan bayrağına yapılan saygısızlığı eleştirmeliydiler ki,  ardından Türk bayraklarının Şehitlik Hıyabanından kaldırılışını da eleştirme hakları olsun… 
CHP ve MHP’nin de Azerbaycan Bayrağına yapılan saygısızlığı eleştirdikleri gibi, Azerbaycan’da Türk bayraklarının toplatılmasını da eleştirmeliydiler…
Sırf siyaset olsun diye, siyaset yapmamak gerekir. Bugün siyasi iktidarlar birbiriyle anlaşamayabilirler. Ama sonuçta iki kardeş ülkeyi temelde kimsenin ayırmaya gücünün yetmeyeceği bilinen bir gerçektir. Bu gerçeği gölgelemek, “İki devlet, bir millet” anlayışını yaralamak hiç doğru bir siyaset değildir…
Tabanda böyle bir sorun var demiyorum. Eğer yanlış siyasetlere devam edilirse kısmi rahatsızlıklar elbette ki olacaktır. Tavandaki sorunun aklıselim bir şekilde halledilmesi ve kısa sürede çözüme kavuşturulması gerekmektedir…
Azerbaycan’ın Ermenistan hassasiyetini hepimiz bilmekte, aynı doğrultuda tutum sergilemekteyiz. Sözüm ona Azerbaycan’da yaptıklarını gözden geçirmeli, bizlerde… Azerbaycan’da görev verilenlerin görevlerini laikiyle yerine getirmeleri, dost ve düşman gözlemlerini iyi incelemeleri, tribüne oynamak yerine realitelerle ilgilenmeleri gerekmektedir…
Bugün gelinen noktaya baktığımızda, AKP hükümeti her şeyin çok güzel seyrettiğini, ekonominin tıkırında olduğunu, krizin teğet geçtiğini halen söylemektedirler… Ancak realitelerin hiçte öyle olmadığı, esnafın, memurun, işçinin, köylünün cebinin boş olduğu, içinde yaşadığımız toplumdan bilmekte ve görmekteyiz…
Yani tribünlere oynamanın hiçbir manası yok, gerçekçi olmak zorundayız… Gerçekçi olacak, tedbirimizi alacak ve sorunumuzu çözüme kavuşturacağız.
Yani bu bağlamda diyorum ki, gerek her iki ülkenin muhalefet partileri ve gerekse hükümetleri gerçekçi olmalıdırlar. Batan gemiden kurtuluş maalesef ki yoktur. Batarsak hepimiz boğulacağız…
Görev alanlar, görevlerini herhangi bir etki altında kalmadan, devlet çıkarları ve millet bilinciyle hayata geçirmelidir… Ben falanca görevdeyim, bari kaldığım süre içersinde kendi cukkamı doldurayım anlayışından uzak olmalıdırlar… Adamcılık, akrabacılık, taraftarcılık, cemaatçilik, falancalık, filancalık oynamamak gerekmektedir…
Aklımızı başımıza almalı, geleceğimizi düşünmeliyiz… 

Tweet