Aklınıza getirebileceğiniz ter türlü galibiyette havalara uçarsınız… Yere göye sığmaz, mutluluğunuzu mutlaka dışa vurursunuz. Birileri ile bu başarınızı paylaşmak istersiniz…
    Bir arkadaşınızla tavla oynadığınızda, tuttuğunuz takım galip geldiğinde, desteklediğiniz siyasetçi kazandığında, galibiyet sevinciyle coşar, kimi zaman zafer sarhoşu olursunuz…
    Kazanma mutluluğu, elde etme içgüdüsü her insanda var olan bir olgudur…
    Hiç kimse kaybetmek için bir iş yapmaz.
    Hiç kimse mutlu sonla bitmeyecek bir yarışın içinde yer almak istemez…
    Hep kazanan taraf olmak ister…
    Kimi kazanan sevinçten ne yaptığını şaşırır, zafer sarhoşluğu ile sağa sola toslayarak sayılı günlerini geçirir… Gün gelip çattığında, o sevinen, mutluluktan yere göye sığmayan kişi bir anda karalara bürünür ve yeniden aynı sevinci yaşamak için çareler aramaya başlar…
    Tavla oynayanlar bilirler…
    Tavlada rakibe karşı üstünlük sağlayan, başlar dalga geçmeye… Bazen şansı yaver gider ve oyunun sonuna kadar dalgayla oyunu kazanır… Bazen de dalgaya inat zar öyle bir döner ki, neye uğradığını şaşırır…
    Sevinç de, keder de şakaya gelmez…
    İkisini de dozajında yapmalı, ikisini de adabında yaşamalıyız…
    Konuyu tavlaya bağladığım için, tavlada yendiğim veya yenildiğim arkadaşlarım baya bir ilgileneceklerdir. Ama sevinci çılgınlığa, zaferi sarhoşluğa dönüştürmemek için verilebilecek en güzel örneğin bu olduğunu düşündüğümdendir…
    Yoksa arkadaşlarımı tavlada yenmek elbette ki keyiflidir…
    Yenildiğimde de tebrik etme erdemliliğini gösteririm…
    Keşke herkes hazmedebilse, keşke herkes kendi yapamadığını yapanları kutlayabilse, keşke hislerimizle değil, aklımızla mantığımızla hareket edebilsek… İşte bu keşkeleri  ortadan kaldırabilsek,  gerçeği daha iyi görür, birbirimizi daha iyi anlarız…
    Kimse şımarmasın, kimse ne oldum delisi olmasın, Iğdır 2010 yılı içersinde bir yerlere oturacak, farklı gelişmeler gösterecektir. Bu gelişmeler karşısında tavrımızı almalı, altyapımızı oluşturmalı, pastamızı başkalarına kaptırmamalıyız… 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası