Cabbar ŞIKTAŞ IĞDIRIN MESELELERİ
Tarih : 2010-02-22
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



    Hatırlarsanız bir zamanlar her siyasetçi kürsüye çıktığında ilk dile getirdiği konu, “Iğdır’a mutlaka bir salça, meyve suyu fabrikası kurulmalıdır” der, bu söylem üzerinden siyaset yaptığını zannederdi…
    Zaman geçti iki salça ve meyve suyu fabrikası kuruldu. Iğdır’ın sorunu salça fabrikasından ibaretse alın size salça fabrikası…
    Peki, nedir Iğdır’ın sorunu, hava alanı yapılıyor, Doğal gaz yanı başımızda ihale edilmeyi bekliyor, Duble yollarımız köstebek yuvası gibi olsa da yapılmış işte…
    Ne kaldı geriye…
    Iğdır bir anda büyük bir şehir olacak değil ya…
Biz halen elimizdeki çöpü yere atan, kamu malı bizim malımızdır mantığı taşımadan zarar veren, bizden olmayanların yaşama hakkının olmadığını düşünebilen, kendimizle barışık olmayıp, aksi fikir sunan herkese bin bir türlü iftira atmayı marifet zanneden bir toplumuz işte…
    Nedir peki sorunumuz…
    Iğdır’ın yazılmadık, çizilmedik nesi kaldı…
    Son aldığım bir bilgiyi de paylaşmak istiyorum…
    Ülkemizde ajanı olan tüm devletler, ajanlarını geri çağırmışlar…
    Kurulu düzeni olan ajanlar bu duruma isyan edince… Hükümetlerin yetkilileri şöyle bir açıklama yapmışlar… “Türkiye de ajanlık faaliyeti yapmanızın bir anlamı kalmamıştır… Oturduğumuz yerden televizyonlar aracılığı ile Türkiye’nin tüm bilgilerine ulaşabiliyoruz...
    Gizli ses kayıtlarını elde edebiliyoruz…Dolayısıyla sizlere ek ücretler vererek orada tutmamızın bir manası yoktur, ülkenize dönebilirsiniz” demişlerdir…
    Bu bağlamda koskoca Türkiye’nin açığa çıkmamış sırrı kalmazken, Iğdır’ın sanki yazılıp çizilmedik, dile getirilmedik sorunu kalmışcasına ikide bir, “bırakın bu işleri de Iğdır’ın sorunlarına eğilin” tarzındaki eleştiri ve öneriler artık hükmünü yitirmiştir…
    Elbette ki Iğdır’ın sorunları dile getirilmelidir. Iğdır’da olmasını istediklerimizin kamuoyu yönlendirilmek suretiyle elde edilmesi sağlanmalıdır…
Pek tabi bunlar yapılırken, arada ülke gündemine de vurgu yapmalı, ülke gidişatından ilimize de paylar çıkılmalı, eleştirilecek konular eleştirilmeli, hakkı verilmesi gerekenlerin hakları iade edilmelidir…
    Iğdır’ın aciliyet arz eden sorunları elbette ki vardır. Bu sorunları giderebilmek için öncelik şüphesiz hükümetindir.
    Bizler yalnızca sorunu dile getirmekle mükellefiz. Ötesi siyasilerin işi, bu devirde siyasilerin bu tür taleplere hangi yakınlıkla bakabilecekleri de ayrı bir tartışma konusudur…
Iğdır’da ki Iğdırlılar, dışarıda ki Iğdırlılar muhabbetini pek benimsemediğimi, zaman zaman yazılarımda bunun yanlışlığını ortaya koyan birisi olarak, şunu arz etmek istiyorum.
    Davulu uzaktan dinlemeyin, buyurun gelin davulcunun yanında durun ve bizlerin yapamadığını sizler yapın…
    Benimde saygı duyduğum bir konu, çeşitli sebeplerden ötürü il dışında yaşamak zorundasınız. Buna cidden saygı duyuyorum. Ama hesap sorar gibi yaklaşımlarında adilane olmadığını vurgulamak istiyorum.
    Iğdır’a gelemiyor musunuz?
    Eyvallah gelmeyin…
    Toplanın birkaç kafadar kurun bir firma, genel müdürünüz gelsin Iğdır’da sizin adınıza işler yapsın…
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve ülkenin birçok şehrinde işsiz güçsüz aç sefil yaşayan binlerce Iğdırlı var… Onların baba ocaklarına dönebilmeleri için olanaklar sağlayın…
    Yapılmayacak bir şey değil aslında, istenirse çok şey yapılırda, herkes bakmak istediği pencereden bakıp, görmek istediğini görme peşindedir…
Umarım meramımı anlamışsınızdır…

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası