Onları görüyorum yüce gök maviliklerinde,

Başlarında yıldızlardan taçlar taşıyorlar.

Yüreklerini sundular hep birlikte ellerinde,

Onlar hiç ölmediler, sonsuzda yaşıyorlar…

  “Canandan can yakındır.” demişlerdir. Canan tüm sevgililer, can ise insanın varlığıdır, benliğidir, kendisidir.

Kahraman milletimiz için candan da aziz bir şey daha vardır, o da “VATAN” dır.  Bizim için, candan aziz olan canan, “VATANIMIZ” dır.  Mithat Cemal Kuntay, “15 Yılı Karşılarken” başlıklı şiirinde dediği gibi “ Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak eğer uğrunda ölen varsa Vatandır.” Cennet Vatanımız Anadolu, uğrunda yüz binlerce kahraman koç yiğidin öldüğü, toprağı şehit kanıyla sulanmış, hududu şehit kemikleri ile çizilmiş, eşsiz bir coğrafya parçasıdır. Bu sebeple “Anayurt” olmuştur. Bu yüzden Vatanımızın toprağı kan kokar, altında nice yiğitler kefensiz yatar, neresini kazarsanız kemik çıkar. Onun için Büyük üsdat Mehmet Akif ERSOY  “ Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?  Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda” ve “Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı, düşün altında binlerce kefensiz yatanı” dememiş midir?

Anadolu’muzda analar, yiğit doğururlar. Onların hamurunu vatan aşkıyla yoğururlar. Onları bu toprağın ekmeği ve suyuyla besler, Vatan sevgisi, gazilik ve şehitlik türküleriyle ve de vatan sevgisini anlatan ninnileriyle büyütürler. Zamanı gelince koçlarına “Vatana Kurban Olsun” diye kına yakarlar, düğün şenliğiyle askere gönderirler. “Git evladım nöbet sırası sende” der, arkasından da “Haydi yiğidim güle güle git, ya gazi ol ya şehit” diye dua ederler. Yaşlılar veda için ellerini öpen bu yiğitlere; “Evladım ne olur, benim için de bir saat nöbet tut ta, sevabını bana bağışla” derler. Çünkü onlar Peygamberimizin (s.a.v.) “Hudutta düşmana karşı tutulan bir saat nöbet, dünya ve dünya üzerindeki şeylerden daha kıymetlidir” buyurduğunu bilirler.

Türk askerine Peygamber Efendimize nispet edilerek “küçük Mehmet” manasına “Mehmetçik” ismi verilmiştir. Mehmetçik vatanın dağına bayırına, ormanına çayırına, bütün Anadolu toprağına “Önce Vatan” yazar. Çünkü Vatan toprağı, Mehmet’in yavuklusudur, sevgilisidir, cananıdır. Bu canan ona canından da azizdir. Mehmet’in bu toprağı ibadet aşkıyla koruması, yeri gelince gözünü kırpmadan onun uğruna ölerek ölümsüzlüğü seçmesi işte bu sevdadandır, bu aşktandır. Mehmetçik şehitliğin ölümsüzlük olduğunu anne ninnilerinden, cami kürsülerinden ve Kur’an ayetlerinden öğrenmiştir. Mehmetçik hudutlarda nöbet tutar. O sayede milletimiz huzur ve mutluluk içinde, hürriyet içinde yaşar. 

Vatan olmadan bir milletin ayakta durması mümkün değildir. Bir milletin var olması, hayatiyetini devam ettirebilmesi ancak vatanına sahip olmasıyla mümkündür. Bizi şefkatli bir ana kucağı gibi bağrına basan bu toprakları yabancılara çiğnetmemek, ay yıldızlı bayrağımızı ebediyen göklerde dalgalandırmak, semayı çınlatan ezanı, gönülleri yeşerten Kur’an seslerini susturmamak, toprağın altındakileri rahatsız etmemek, üstündekileri de zillete ve esarete düşürmemek için canla başla çalışmak her Türk’ün görevidir. Vatan sevgisi, sevgilerin en güzeli ve kutsalıdır. Vatan sevgisi imandan sayılır. Ancak bu sevgi laf ile olmaz. Vatanını seven, onun uğrunda canını, malını feda etmekten çekinmez.

Vatan sevgisi, en asil, en yüce sevgilerden biridir. Gerektiğinde vatan için savaşmakta vatan sevgisinin bir tezahürüdür. Bizler vatan uğrunda kanlarıyla destanlar yazan, şehitler ve gazilerle dolu bir milletin çocuklarıyız. Ecdadımızın bu vatan topraklarını bizlere nasıl emanet ettiğinin bilinci içerisindeyiz. Vatan, uğrunda her fedakârlığı göstereceğimiz en değerli varlığımızdır.

Vatan için yaşamasını bilmeyen, vatan için ölmesini de bilemez. Önce bu vatan için yaşamak, bu aziz millet için yaşamak. Bu necip milletin ilerlemesi, istiklal ve istikbali için şuurla çalışmak şarttır. Millet ve vatanımızı seviyorsak, ama gerçekten seviyorsak, şu mübarek Anadolu toprakları üzerinde milli bütünlük, sulh ve selamet içinde ilelebet yaşamak istiyorsak, öz nefislerimiz de bulunan Türk karakterini muhafaza etmeliyiz.

Tarihimiz, vatan savunması uğrunda verilmiş nice savaşlarla doludur. Aziz milletimiz yurt savunmasını canı pahasına yapmış, sayısız şehitler vererek güzel yurdumuzu korumuş ve bizlere emanet etmiştir.

Vatanını her şeyden fazla seven bir Türk olarak, düşmanlarımızın çirkin gaye ve oyunlarını çok iyi bilmeli, düşmanın tuzağına düşmemek için çok uyanık olmalıyız. Birlik olmalıyız. Ayrılıklara düşmemeliyiz, zira birlikte dirlik, ayrılıkta hüzün ve acı vardır.

Hemen hemen şehit haberleri duymadığımız gün yok gibi. Ölüp de ölmeyene, ölüm cana minnettir. Ey hak için can veren, ölümün ne nimettir. (Necip Fazıl Kısakürek) Ağlıyor bu gece… Acın yürek yakıyor şehit anası “ANAM” sen üzülme o bir damla kan yerde kalmayacak!

Vatanımızın bütünlüğünü korumak amacıyla görev yapan Mehmetçiklerimize, hain ve kalleş terör örgütü tarafından namertçe pusular kurulmakta ve şehitler vermekteyiz. 

Yine Can Azerbaycan’ın Tovuz Bölgesinde Katil Ermeniler 12 Temmuz tarihinden itibaren saldırı düzenlediler. Can Azerbaycan’da şehitlerimiz var.

Şehitliğin faziletini anlatan hadis-i şeriflerinde Allah Resulü Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyuruyor: “Cennete girdikten sonra hiçbir kimse dünyaya gelmeyi arzu etmeyecektir. Yalnız şehitler böyle değil. Şehit, gördüğü ikramdan dolayı dünyaya dönme ve on kere şehit olmayı temenni eder.”(Tirmizî, Cihad, 25)

Bu haklı davada Can Azerbaycan’a başarılar diliyoruz. Her konuda yanındayız Can Azerbaycan… Seninleyiz Can Azerbaycan…

Tüm Şehit ailelerini saygı ile selamlıyorum. Türkiye ve Azerbaycan’da şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyorum. Ruhları Şad Olsun…