IĞDIR GÜNDEMİ
Iğdır’da son günlerin en güzel olaylarından biri Cumhuriyetimizin 100. Yılı nedeniyle hazırlanan ve uygulanan kutlama ve etkinlikler gündemin temelini oluşturdu. Gerekse okullarda, spor kulüplerinde, sivil toplum kuruluşlarında hazırlanan ve uygulanan programlar Cumhuriyetimizin anlam ve önemine yakışır bir şekilde icra edildi. Özellikle Fener Alayı Yürüyüşü muhteşemdi. Sayın Valimiz Ercan TURAN ve Hanımefendilerinin verdiği resepsiyon da harikaydı. 

Dernek olarak 18 Ekim 2023 Günü Kültür Merkezi Salonunda Belediye Başkanlığı ile ortaklaşa Zengezur’un Dünü ve Bugünü Konferansını düzenledik. Azerbaycan’dan gelen on iki misafirimizi ağırladık. 19 Ekim 2023 Günü aynı etkinliği Van’da Küresinliler Derneği ile ortaklaşa gerçekleştirdik. 

27 Ekim 2023 Günü Alyans Düğün Salonunda yine Belediye Başkanlığı Azerbaycan Diaspora Bakanlığı ve Derneğimiz işbirliğinde Cumhuriyetimizin 100. Yılı ve Haydar Aliyev’in 100. Yılı Fotoğraf Sergisi programını gerçekleştirdik. 

Cumhuriyetimiz 100 Yaşında, Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk hala kalplerde büyük bir sevgi ve saygıyla yerini taşıyor. 

Atatürk’e özgü “İnsan-Sevgisi”, her şeyden önce Türk milletinin moral yapısından güç alarak evrensel boyutlara ulaşmıştır. Nitekim böylesine bir gerçeği, Ata’nın Büyük Nutku da (1927) olağanüstü örneklerle kanıtlamaktadır. Açıkça görülmektedir ki, bu nutuk, Birinci Dünya Savaşından hemen sonra, yerinden, yurdundan edilmek istenen Türk’ün, yok olmaktan kurtarılması yolunda Ata’mızın, vatan, millet sevgisinden aldığı güçle Anadolu’ya koşup büyük işler başarmış olmasının öyküsüdür.
 
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Çanakkale’de bizlerle savaşırken ölen düşman erlerine ve onların üzgün analarına yönelik kısa nutkun taşıdığı anlam ise, eşine rastlanmamış bir dünya görüşünü yansıtmaktadır ve Ata, derin bir şefkat ve merhametle oluşan bu duyarlı davranışla, insanlık tarihine benzeri görülmemiş bir “Belge” armağan etmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk, Gerçek-Sevginin, dünya görüşündeki eşsiz yeri bakımından, Sevgi Sofrasını değerlendirmede başarılı olabilen dünya büyüklerinin hiç şüphesiz en başında gelmektedir.

Şehitlerimizin kanı ile kazanılmış bu topraklar için ölmeye hazır binlerce bedenin sırada olduğunu ve bu toprakların kültürel değerlerini kuşaktan kuşağa aktarılması hususunda emekleri gözeterek desteklerini sunmaya çalışmaktadır. Vatan herkesin ortak yaşam alanıdır. Koruyup kollamak ta herkesin en önemli görevidir. 

“İnsan vatanını sever; çünkü Allah’ın insanlara verdiği şeylerin en azizi, yücesi olan hayat; vatan havasını teneffüs etmekle, onu solumakla başlar. İnsan vatanını sever; çünkü Allah’ın insanlara bağışladığı şeylerin en parlağı olan göz; dünyaya ilk baktığı zaman, vatan toprağını görür. İnsan vatanını sever; çünkü vücudunun maddesi, bedeni, maddi varlığı vatanın bir parçasıdır. İnsan vatanını sever. Çünkü hürriyeti ve rahatı, hakkı, menfaati vatan sayesinde ayakta kalabilir. İnsan vatanını sever. Çünkü varlık sebebi olan atalarının mezarlarının bulunduğu toprak ile gelecekleri demek olan çocuklarının doğup büyüyecekleri yer vatandır. İnsan vatanını sever. Çünkü vatan çocukları arasındaki dil ve ortak çıkarlar ile gönül yakınlığı ve düşünce kardeşliği, birliği vatan toprakları üzerinde doğmuş ve oluşmuştur.

Biz oturduğumuz yerlerin her taşı için, mücevher, altın değerinde binlerce can verdik. Onun için vatanın her avuç toprağı, gözümüzde, o yolda kendini feda etmiş binlerce kahramanın hatırası, yadigârı, armağanıdır. Vatan, bize kılıcımızın ekmeğidir. Daima kendimize ait, yalnız bize ayrılmış biliriz. Daima kendimizden çok sever, canımızı uğruna feda ederiz; sev seve yolunda ölürüz.”

Jandarma Alay komutanlığımız ile Küçük Ağrı Dağı eteğinde 1940 Yılında şehit olan Mehmet Tavşan isimli şehidimizin mezarını bulup, Genel Kurmayın arşivinde mevcut olan görüntülerden yararlanarak Iğdır Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini Yaşatma ve Destekleme Derneği olarak aslına uygun olarak yeniden yaptık. Sayın Valimiz, Jandarma Alay Komutanımız ile birlikte mezar başına giderek Fatiha okuduk. Türkiye’nin en Yüksek Platosu olan Sedarbulak Yaylasının ne kadar önemli olduğu ve buralarda yapılacak bir sürü faaliyet yapılmasının gereği ortaya çıktı. 

Türkiye’mizde olduğu gibi, Iğdır’da bir şey üretmeyen insanlar yine iş başında. Dedikodu yapmak, çekiştirmek, eleştirmek…

Iğdır’da son günlerde çok güzel şeylerin yapıldığı ortada. Neden görmezlikten geliniyor. Sayın Cantürk ALAGÖZ, önce Iğdır Spora el atarak önemli başarılar elde etti. Birlik ve beraberliğin tesisini gerçekleştirdi. Yaptığı yatırımlarla, insanlara uzattığı elle gönülleri fethetti. Nitekim Milletvekili seçilerek daha güzel işler yapma şansını da elde etti. Bu arada AK PARTİ İl Başkanı Ali Kemal AYAZ’ın çabaları ve getirileri göz ardı edilemez. Iğdır’a önemli katkıları sağlamıştır. Yüz yılda gelmeyen yatırımlar bir iki yıla sığdırılmıştır. 

Bizler muhalefeti, muhalefet olmayı çok seven bir toplumuz. Geçmişi hiç hatırlamayız. Ya da hatırlamak işimize gelmez.  Bol bol eleştiririz. Bireysel istekler, bireysel talepler…

Kimse kimsenin yaptığı işlere, icraatlara bakmaz. Bazı siyasi kurumlar vatanseverlikten dem vururlar, geçmişte olduğu gibi şimdi de hiç taşın altına el koymazlar, ahkâm kesip muhalefet olmayı marifet zannederler. Veya öyle talimat alırlar. Birlik ve beraberliğin tam zamanı iken bu ayrışmaya gerek var mı?

Namık Kemal ne demiş.
Sıdk ile terk edelim her emeli her hevesi,
Kıralım hâil ise, azmimize ten kafesi.
İnledikçe eleminden vatanın her nefesi;
Gelin imdada diyor, bak budur Allah sesi.

Memleket bitti, yine bitmedi hâlâ sen-ben;
Bize bu hâl ile bizden büyük olmaz düşmen;
Dest-i a’dâdayız Allah için ey ehl-i vatan,
Yetişir terk edelim gayri, hevâ vü hevesi…

 Muhalefet yapmak için önce herkes kendisini sorgulamalıdır. En günahsız olan ilk taşı atsın. Kendisini, fikirlerini ve icraatlarını ispat etmeden muhalefet yapmayı, kimse kendine hak olarak görmemelidir. Bulunulan makamlar yıllar boyunca ülkede ve dünyada olan yanlışlıklara ve insanların birbirlerine olan öfkelerini boşaltma yeri değildir. İnsanları kırma yeri hiç değildir.
“Siz birbirinizden ayrılırsanız, hepinizi ok gibi birer birer kırıp parçalarlar: Oysa birlik olursanız, hiç bir kuvvet sizi kıramaz.” (Oğuz Kağan)

“Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur.” (Mevlana)

“Sesini değil sözünü yükselt! Yağmurlardır yaprakları büyüten gök gürültüleri değil.” (Mevlana)

Bu arada; Dünyanın yükselen gücü Türk Devletleri Teşkilatı’nın 10. Zirvesi Astana’da başladı.

Türk devletleri başkanları, “Türk Devri” ülküsüyle bir arada. 

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devri’ni Türkiye ile devam ettirmeyi ve Türk dünyasının, dünyanın yükselen gücü olmasını hedefliyor.”
Türk devletlerinin bir araya gelerek oluşturduğu Türk Dünyası Teşkilatı (TDT) her geçen gün daha çok güçlenerek adını yükseltiyor.

Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’ın üye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Macaristan ve MİRZİYOYEV konuşmasına Bilge Kağan’ın sözüyle başladı

Liderlerin yaptığı açılış konuşmasında Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in konuşması ilgi odağı oldu. Konuşmasına büyük Göktürk Hanı Bilge Kağan’ın ünlü “Ey Türk milleti, kendine dön, özünü anla daha da yükseğe çıkacaksın!” çağrısıyla başladı. Mirziyoyev, “Sözlerime büyük atamız, kadim Türk Kağanlığının kurucularından biri olan Bilge Kağan’ın şu çağrısıyla başlıyorum. ‘Ey Türk milleti, kendine dön, özünü anla daha da yükseğe çıkacaksın!’ İşbu ibretli sözler bu şiddetli zamanda Türk Devletleri Teşkilatının faaliyetleri ile olgunlaştığı ve büyüdüğü bir dönemde elbette çok manidardır. Dili, dini ve yürekleri birbirine bağlı olan kardeş halklarımızın sesleri şimdilerde dünya çapında daha güçlü bir şekilde çıkmaktadır” ifadelerini kullandı. “Tanrı Türk’ü Korusun”

Tweet