SAMİMİYETSİZ MÜSLÜMANLAR

Lafta Müslüman ama gerçek hayatta cahiliye devrindeki çöl bedevilerinden farksız bir Müslüman toplum var olduğu sürece İsrail ve Siyonistler daha çok kişiyi katlederler.

Bizler evlerimizde çoluk çocuğumuz ile bayram kutlarken Gazze halkı maalesef ki İsrail bombaları ile can veriyor.

Hamas Lideri İsmail Hanniyye’nin 3 oğlu ve üç torunu da Bayram günü İsrail bombalarına hedef olmuş ve şehit düşmüşlerdir.

Siyonist İsrail’in Filistin, Gazze ve Lübnan’da başlattığı soykırım dünyanın gözü önünde oluyor ifadesi bile yaşananlar karşısında anlam taşımıyor.

Çünkü batı katliamı savunuyor ve destekliyor.

Daha doğrusu Müslümanlara karşı Siyonist, Yahudi, Hristiyan ittifakı oluşturmuş durumda.

Yani katliamlar dünyanın gözü önünde oluyor demenin artık bir manası yoktur.

Çünkü Dünya’nın birçok devleti İsrail saldırılarına taraf olmuş ve destekliyor.

Bizde bir söz vardır.

Tilkinin kurnazlığı, tazının gevşekliğindendir.

Eğer ki tazı bana dokunmayan yılan bin yaşasın düşüncesinde olmasa, tilki de gelip kümeslere dalıp yediğini yiyip yemediğini de telef edemez.

Şu an İsrail’in durumu ile Müslümanların durumu bire bir aynı.

Suudilerin yıllarca bombaladığı, açlığa mahkûm ettiği Yemen direnişçilerinin Gazze’ye destek olmak amacıyla Kızıldeniz’de İsrail’e yük götüren gemilere operasyon yapmasına en çok kim tepki gösterdi?

Kesinlikle Müslüman ülkeler.

İsrail’e sattıkları ürünlerin yolunu kesen Yemenlilere “yaptığınız yanlıştır, ticaret yolunu kesemezsiniz” diyerek çemkiriyorlardı.

Sevgili okuyucular yazdıklarımı okuduğunuzda sakın beni yanlış anlamayın, ben din falan değiştirmedim. Aksine Muhammed-i Din’de kaldığım için bazıları yanlış anlayabilir.

Çünkü Muhammed-i Din’de “Komşusu açken tok yatan benden değildir.” Diyen Peygamberin getirdiği din ile şeyhler, tarikatlar, din simsarları, Kur’an satıcıları ile ben aynı dinde değilim.

Bugün bir kısım Müslüman, Siyonist İsrail’e kahrolsun derken bile yüreğinde eğer ki Müslüman kardeşine karşı bir kin besliyorsa onun kahrolsun sloganı sadece iki kelimeden ibaret bir sesten başka bir şeyi ifade etmez.

Muhammed-i Müslüman’ın kalbinde Müslüman din kardeşine karşı muhabbet olur, kin olmaz.

Dün sosyal medyada dolaşırken yığınla ne gördüm biliyor musunuz?

Keşke İran ile İsrail savaşsa da biz de çekirdek çitleyerek bu savaşı izlesek…

Bu, şu demektir.

İran mezhebi olarak bizden değil, hatta şu Şia’lar hiç Müslüman bile değil, keşke İsrail ile savaşa girip kaybetseler ve geberip gitseler demektir.

Ve bu düşünce de olan milyonlarca kişi ile ben aynı Müslümanlığı hiç kusura bakmayın kabul edemem.

Çünkü Müslümanlık’ta böyle bir şey yoktur.

Müslümanlık böyle bir şey emretmez.

Yapılanlar tamamen şu an karşı çıktığımız Siyonist İsrail ve işbirlikçilerinin içimize nifak olarak soktuğu bir oyundur. Bu oyunu din olarak özümseyen IŞİD zihniyetli bir insan da Müslüman değildir.

Daha açık ifadeyle mezhepçilik adı altında Müslümanlık bir tarafa itiliyorsa ve tamamen mezhep üzerinden dine yaklaşılıyor ise bunun Muhammed-i Dinle hiçbir alakası yoktur ve ben de o sözde Müslümanlardan değilim.

Tarikat şeyhlerinin yaşadığı şatafat Müslümanlığın neresinde var?

Bugüne kadar hangi bir tarikat şeyhi İsrail ve yandaşlarını kınadı duyan var mı?

Peki bu tarikat şeyhleri İsrail ve yandaşlarını kınamadığı için yaygara koparıp bu ne biçim tarikat, bu ne biçim din adamlığı, bu ne biçim şeyhlik deyip kınayan oldu mu?

Müslümanım diye geçinen arkadaşların öz eleştiri yapması gereken o kadar çok mevzu var ki, hangi birini anlatayım.

Belki sesimiz büyük kitlelere ulaşmıyor olabilir.

Bir kişi bile okuyup bundan ders alsa benim için bu yeterlidir.

Hamas Lideri Hanniyye’nin 6 evladı bir anda şehit oldu.

İnanın çok üzülüyorum.

TV’de çıkan haberlere bakmak bile istemiyorum.

Ama yaşanan bu vahim trajedi Muhammed-i Müslümanları üzdüğü gibi, keşke o coğrafyada yaşayan o insanlar da 1992 yılında Karabağ ve Hocalı’da yaşanan insanlık dışı vahşete üzülselerdi.

Halk eğer gerçekten samimilerse siyah çelenkleri bir tek İsrail büyükelçiliğine değil, sessiz kalan, hatta İsrail’e destek veren Müslüman ülkelerin büyükelçiliğine de bırakmaları gerekmektedir.

Adı Müslüman ve sendendir diye görmezden gelirsen, sen Muhammed-i Müslümanlık’tan çıkmışsın demektir.  

Meşrebi, mezhebi, mektebi, cinsi, ırkı ne olursa olsun müminler kardeşse, kardeşliğin gereği yapılmalıdır.

Ve bu kardeşlik her taraflı yapılmalıdır.

Herkes için söylüyorum sadece işinize gelen boyutuyla olaylara yaklaşırsanız ve bir külah çekirdeği alıp ekran başına geçip keyifle izlerseniz, biliniz ki hepiniz Muhammed-i yoldan sapmışsınızdır.

Allah İsrail, ABD, İngiltere ve Müslüman görünümlü işbirlikçilerine lanet etsin.

Tweet