Oruç İbadeti -2

Tarih : 2011-08-05 / Kategori : Genel Haber

Oruç İbadeti -2

Bismillahirrahmanirrahim
            2-Sahur Vakti:Kur’an-ı Kerim tam bir netlikle buyuruyor ki:”Sabahın aydınlığı (gecenin) karanlığından size belirinceye kadar yiyip için. (aydınlık belirdikten) sonra akşama kadar orucu tamamlayın.

          ” Sabahın aydınlığının, gecenin karanlığından ayrılmasından maksat, sabah gerçek fecir vaktidir. Sabaha karşı bir sefer şafak atar hafifçe aydınlanma olur, daha sonra hava tekrar kararır yaklaşık yirmi dakika sonra gerçek şafak söker. İşte birinci tan yerinin ağarması değil de ikinci tan yeri ağarmasıdır. Ayette buna vurgu yapılarak :”Sabahın aydınlığı (gecenin) karanlığından size belirinceye kadar yiyip için.” Diye buyurmuştur. Çünkü bir başka aydınlık daha söz konusudur, bunlar karışmasın diye tam bir netlikle beyan buyrulmuştur.
Ama biz görüyoruz ki sabahları bazı camilerden erken ezan sesi yükselmektedir. Bunun sebebi Ehlisünnet kardeşlerin ve bazı Şia kardeşlerin bu meseleyi riayet etmemesinden kaynaklanmaktadır. Belki de mantıkları şu olabilir, yemekten içmekten (orucu bozacak şeylerden) Müslümanlar çekilsinler. Oruca tam zamanında başladıklarına emin olsunlar. Veyahut Rasathanelerin yaptıkları hesaplar böyledir. İster Rasathane hesabı olsun ister başka maksat biz görüyoruz ki sabah ezanları vaktinden yaklaşık olarak 20 dakika erken okunmaktadır. Biz gözümüzle şahit olduğumuz ikinci fecir vaktinin (gerçek ezan vaktinin) ezanlardan yaklaşık 20 dakika sonra oluşudur. İnsan ezan vaktinin olduğuna tam emin olmadıkça yiyip içebilir, namaz da kılamaz. Eğer namaz kılarsa kıldığı namaz vakit girmeden ve daha namaz için herhangi bir farz emri söz konusu olmadan kılmıştır ki asla boynundan namazı kaldırmaz. Buna göre Mümin ve Müslüman kardeşlerimiz sabah ezan vaktine tam ve kesin bir bilgi ile yakin etmedikleri sürede yiyip içmelerinde bir sakınca olmadığı gibi sabah namazını da kılamazlar. Bu konuya İslam fıkhında Mevzu (konu) denir bunu belirleme mükellefin kendi uhdesinedir. Konuyu belirledikten sonra bu konu ile ilgili hükümü Müçtehitten sormalı ve Müçtehidin veya mezhep imamının verdiği fetvaya göre amel etmelidir.
3-Akşam İftar vakti: Bu konuda da Kur’an-ı Kerim açık beyanda bulunmuş alim ve Müçtehitlerimiz de açıklamışlardır. Yukarıda geçen ayette buyuruyor ki:” sonra akşama kadar orucu tamamlayın.” Akşam sözcüğüne dikkat etmeliyiz. (Gerçi meallerde akşam diye tercüme edilmiş ama orijinalinde “Leyl-Gece” sözcüğü geçmektedir. Sonuç olarak fark etmeyeceği için ben kelime üzerinde durmayacağım.) Akşam ne zamana denir? Acaba güneş battığında veya batmaya yaklaştığında gerçek bir ıtlak ile artık akşam oldu mu diyoruz? Yoksa gerçek manada gündüzden artık eser ve belirti kaybolduktan sonra mı akşam oldu diyoruz? İkinci şıkın doğruluğunda kimse şüphe etmez. Kesinlikle birbirlerinden farklı şeylerdir gece ile gündüz, buna göre de tamamen bir birlerinden ayrılmalıdırlar. Akşam veya Kur’an’ın tabiriyle gece artık gündüzden herhangi bir eserin kalmadığı zamana denir. Buna göre güneş battığında gece veya akşam olup güneşin eseri kaybolmuyor. Güneş battığında, dünya yuvarlak olduğuna göre doğuda kızıllık oluşuyor. İşte bu kızıllık güneşin tesiridir, bu eser kaybolduktan sonra ki bunun kaybolması başımızın üzerinden batıya doğru geçmesidir gerçek akşam vakti oluyor. Buna göre tam emin olarak Yüce Allah’ın “sonra akşama kadar orucu tamamlayın.” Emrini yerine getirmiş oluruz. Aksi takdirde gönlümüze göre oruç tutmuş sayılır, ilahi emre mutabık olan orucu tutmuş sayılmayız. Zaten Allah c.c Hz. Adem’i (a.s) yarattığı günden insanın en açık ve en azılı düşmanı olan, şeytan Rabbül-alemin olan Allah c.c ile kulları arasına böyle fasıla salmak istemiştir. Din konusunda ve dini ibadetler konusunda Müslüman çok dikkatli olmalıdır. Çünkü bu konuda düşmanı hem çok hem de çok güçlüdür. Her zaman en güzel en mükemmel şeylerin düşmanı çoktur. Hem Sahurda hem de akşam tam emin olarak hareket etmeliyiz. Birkaç dakika ile akşama kadar çektiğimiz zahmeti hiç etmeyelim.
Akşam ezanlarının farklı okunuşları sabah olduğu gibi büyük bir sıkıntı ve insanları şüpheye düşüren bir meseledir. Bizim açıklamalarımız dikkate alırsanız bu sıkıntıyı da aşmış olursunuz. Şayet şöyle bir soruyla karşılaşabiliriz. Derseniz hocam her gün güneşli değil bulutlu yağmurlu veya güneşin ve havanın açık olmadığı zaman ne yapmalıyız? Diyorlar ki “moşt numunei hervar est” bir avuç buğday yüzlerce kilo buğdayın numunesidir. Yılın sadece bir gününü ölçü alacak olursak yılın geri kalan günlerinin hesabı bellidir. Her gün 1-2 dakika ya uzanıyor yahut kısalıyor ona göre tanzim etmek mümkündür.
Mümin ve Müslüman kardeşlerim Rabbü-l Alemin Allah’ın emrettiği orucu eksiksiz ve şaibesiz tutmaya muvaffak olur bizleri de dua ederler. Allah tebarek ve teala bu mübarek ayı Müslümanlar için bereket, rahmet ve mağfiret, birlik ve dirlik ayı kılsın. inşallah.
Arslan BAŞARAN
Söğütlü  Mah. H.Muhtar UYSAL Camii Hocası

 

Facebook Beğenenler

  1. Göksel ADAR 2011-08-05 07:44:16

    Sayın hocam<br /><br />Bu fotoğrafınızı değiştirmenizi sizden rica edeceğim.<br />Bir din adamına yakışır bir fotoğrafınızı siteye koyarsanız sevinirim.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası