Hocalı Faciası Iğdır'da Anıldı

Tarih : 2012-02-25 / Kategori : Genel Haber

Hocalı Faciası Iğdır'da Anıldı

DOÇ. DR. EROL KÜRKÇÜOĞLU, ”HOCALI DA YAPILAN BİR TÜRK SOYKIRIMIDIR. ERMENİLERİN YAPTIĞI BU SOYKIRIMI DÜNYAYA İYİ ANLATMAMIZ LAZIM” DEDİ.     ÖĞRETİM GÖREVLİSİ  ASLANTÜRK AKYILDIZ ” ÇAĞIMIZIN EN ÖNEMLİ FACİALARINDAN BİRİSİ HOCALI’DIR.”    ZİYA ZAKİR ACAR ”HOCALI'YI UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ.”     YARD.DOÇ.DR.GÜRSOY SOLMAZ: “ERMENİLERİN YAPTIKLARINI ANLATMAYA KİTAPLAR YETMEZ”     DOÇ. DR. KEREM KARABULUT ”SINIR KAPILARI AÇILIRSA ERMENİLER AZERBAYCAN KARŞISINDA ZAFER KAZANIR” DEDİ

Iğdır-Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini Yaşatma ve Destekleme Derneği , Azerbaycan Evi Derneği ve Türkiye Azerbaycan Derneği Iğdır şubesince  organize edilen Hocalı şehitlerini anma programı Kültür sarayında gerçekleştirildi.
Kültür sarayında yapılan program da  Iğdır-Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini Yaşatma ve Destekleme Derneği Başkanı Ziya Zakir Acar yaptığı konuşmada Hocalı faciasına değinerek, ”Büyük Ermenistan yaratmak hülyasından bir türlü el çekmeyen ve "Yalan Ermeni Soykırımı" iddiasını gerçekleştirmeye çalışan Ermeni hayalperestleri, globalleşen dünyada millet ve ülkelerin yakınlaşması yolunda ciddi gelişmeleri ve çalışmaları olmaktadır. Dünyanın her yerine serpilmiş çok sayıda Ermeni teşkilatlarının geniş ve fazlaca maddi imkânları, Grigorian Kilisesi'nin teşkilatçı istikametinde işgalci devletlerin de desteğini alarak, büyük fırsatlar ele geçirmiş ve insanlığın geleceğini tehlikeye sokacak çalışmalar yapılmaktadırlar. Diasporadaki Ermenilerle, Türkiye üzerinde sömürgeci, emperyalist politikalarını ara vermeksizin uygulamaya geçiren onların destekleyicisi batılılar, itiraf edelim ki, hiç boş durmuyorlar. Dünyada yaklaşık 11 ülke meclisinde, sözde soykırımı onayladılar, Paris'ten sonra ingiltere-Cardiffte soykırım anıtlarını diktiler. Fırsat ve imkân buldukça, düzenledikleri seminerlerde geçmişi deşip, Türkiye'yi suçluyorlar. Peki biz ne yapıyoruz? Dışarıdan gelen saldırılara karşı ne yazık ki savunma durumunda kalan, davamızın gerçeğini anlatmaya çalışan tarihçilerimizi destekleyecek yerde, eleştiriyoruz, bu da yetmiyor, şimdi de "Ermenilerden özür dileyelim" diye dayatıyoruz. En üzücü olanı ise, unutuyoruz. Tarihte sivil Türkleri arkadan vurarak ün yapan ve bugün hâlâ kin, nefret duyguları saçmaya devam eden ve de "Soykırım" iddialarıyla dünya kamuoyunu bulandırmaya çalışanların marifeti, Hocalı'nın kanlı tarihinin ölüm yapraklarında saklıdır.” dedi.
Öğretim görevlisi  Aslantürk Akyıldız ”Çağımızın en önemli facialarından birisi olan Hocalı Katliamının üzerinden geçen  20. Yıl, acıları azaltacağı yerde, daha da artırmıştır. Zira vahşetin failleri ellerini, kollarını sallayarak dolaşmakta, hatta daha da ileri giderek vahşetin mağdurlarını suçlu gösteriyor ve maalesef bazı çevrelerde buna adeta alkış tutuyorlar Peki  niçin Hocalıda böyle büyük  bir facia meydana geldi ..?  Çünkü Hocalı; stratejik olarak Ermeniler açısından önemliydi. Stratejik olarak Karabağ Dağ silsilesinde Ağdam- Şuşa-, Askeran – Yollarının üzerinde olan Hocalı,  aynı zamanda da önemli bir Hava alanına da sahipti.
Hocalıda yapılan katliam, Soykırımın bütün tariflerine uymaktadır. “Cenevre sözleşmesi”, “İnsan Hakları Beyannamesi”, “Sivil ve Siyasi Haklar Ulusla Arsı sözleşmesi” , “Ateşkes Zamanında ve Askeri çatışmalar zamanı kadın ve Çocukların korunması Beyannamesi”  ve BM “ Soykırım Suçunun önlenmesi ve  Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşmesi’nin 2. Maddesinde yer alan “ milli, etnik, ırki veya dini bir gurubu kısmen veya tamamen imha etme” biçiminde tanımlanan Jenosit/Soykırım kavramı  ile tamamen örtüşmektedir. Ayrıca “BM soykırım Anlaşmasının” , soykırımı düzenleyen hükümlere tamamen uymaktadır.
Uluslararası Hukuk açısından Soykırım  tanımına uyan Hocalı Faciasının, Uluslar arası camiada Soykırım olarak kabul ettirilmesi için çaba harcama gerekmektedir. Bunun için tüm sivil toplum kuruluşları ve diğer platformlar  ortak aklın gerektirdiği bir strateji belirleyerek çalışmalara başlanmalıdır. Bu şekilde Türkleri Soykırımcı olarak göstermek için büyük uğraş veren çevrelere karşı bir nebzede olsa ciddi bir karşılı verilmiş olunur. Böylece, hem çağımıza kara bir  leke olara geçen bu facianın sorumluları ortaya konulacak,  Hem de Tarihi tersyüz eden, kronik Türk  düşmanı çevrelerine karşı ciddi bir tavır sergilenmiş olunacaktır..
Paneli yöneten Atatürk Üniversitesi İİBF öğretim görevlisi Prof. Dr. Kerem Karabulut, Ermenilerin yaptıkları katliamlara değinerek tarihte Ermeniler her dönem Türk düşmanlığı yapmışlardır yapmaya da bugün devam ediyorlar. Bizde Ermeni gerçeğini hür dünyaya anlatmalıyız. Ermeni diasporası çok güçlü, bizde aynı güçte diasporalar kurmalıyız, bunu Azerbaycan ile beraber gerçekleştirebiliriz.“ dedi.
Panelde konuşan Yard. Doç. Dr. Gürsoy Solmaz: ”Ermenilerin yaptıklarını anlatmaya kitaplar yetmez. Ermeni vahşetini  kitaplarla toplantılarla her alanda anlatmalıyız diyerek şunları söyledi: ”Büyük Ermenistan devleti hayali içinde olan Ermeniler 1915-1918 yılında yaptıkları Türk soykırımının bir benzerini 1992 yılında Azerbaycan’da uygulamıştır. Hocalı da masum sivil vatandaşları öldürmüştür. Hem de 20. asırda Ermeniler bunu yaparken arkalarına bazı güçleri alarak gerçekleştirmişlerdir. Arka planında ise Türk milletine karşı duymuş oldukları kin ve nefret vardır.”
Panelin konuşmacısı Atatürk Üniversitesi Fen edebiyat fakültesi tarih bölümü öğretim görevlisi Doç.Dr.Erol Kürkçüoğlu, “kendi coğrafyalarında bağımsız yaşamaktan başka amaçları olmayan savaşla yakından uzaktan alakası olmayan sivil vatandaşlar Hocalıda öldürülmüşlerdir.
Ermeniler Türklere soykırım yapmışlar bunun en yakın örneği Hocalı’dır. Fakat Dünyaya Türkler bize soykırım yaptı yalanlarını uydurmuşlardır. Türk tarihinde soykırım yoktur. Bizler merhametli darda kalanlara kucak açan insanlarız. Tarihe bakarsak Ermeniler 1918 yılında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde 519 bin Türk insanını şehit etmiştir. Tespit edilmiş 185 toplu mezar var. Bu gerçeği kamuoyuna iyi anlatmalıyız. Bilimsel değerdeki çalışmaları herkes bilmeli Ermeni yalanlarını yüzlerine vurmalıyız. Ermeniler hep kin ve nefrete dayalı siyaset yapmaktadırlar. Bugünde aynısını yapıyorlar. Türkler Ermenilere soykırım yapmamışlardır Soykırımı yapan Ermenilerdir. Fakat diasporaları sayesinde biz suçsuzken suçlu duruma düşürülüyoruz. Bu yalanlara karşı herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır. Arşivlerimiz açıktır isteyen bilimsel araştırma yapabilir. Ermenilerde gelsin incelesinler. Ermeniler Batı Ermenistan hayali kuruyor bunun içinde Erzurum da var Erzurum Türk şehridir. Bütün mezarlıklar Türklerindir. Mezarlıklarda bir milletin tapusudur. Dün Türk şehir olan Erzurum Türk şehri olarakta kalacaktır. Kimse hayal kurmasın” şeklinde konuştu.
Atatürk Üniversitesi İİBF öğretim görevlisi Prof. Dr. Kerem Karabulut ‘ta, her fırsatta Türk milletine karşı kin ve nefret beslediğini söyleyen Türk soykırımı yapan Ermeniler için Ermenistan sınır kapıları açılmalımı Açılırsa getirisi ne olur konusunda şunları söyledi : ”Türk milletine her fırsatta her türlü vahşiliği yapan Ermenilere sınır kapılarını açarsak ne olur. Ermenilerin 2009 yılında toplam ihracatı 700 milyon dolardır.Türkiye ticaret hacminin %1 kadar bile değildir.Bugün Ermenistan çok güç durumdadır. Türkiye Ermenilere kapıları açarsa Azerbaycan Ermenistan karşısında yenilmiş olacaktır. Ermeniler Zafer kazanmış olacaktır. Buna çok iyi dikkat etmek lazımdır. Kapı açılırsa Ermenistan ile ticaretimiz en çok olacağı 40 milyon dolar olur. Buda zor gerçekleşecek bir rakamdır. Sürekli Türkiye karşıtı politika izleyen Ermenistan yönetimleri, sınır kapısının ticarete açılmasıyla güçlenecek ve böylece daha demokratik ve barış yanlısı çözüm yolları zayıflamış olacaktır. Bu da Türkiye'ye karşı güdülen mevcut yanlış politikaları cesaretlendirecektir. Türkiye'nin ilk adımı atması, Ermeni Diasporası'ndaki sertlik yanlılarının uzun dönemde Türkiye'den "soykırım" ve "toprak talebi" konusunda daha fazla istekli olmaları sonucunu ortaya çıkaracaktır. Sınır kapısının açılması Türkiye'nin Azerileri veya Azerbaycan'ı terk ettiği anlamına gelebilecektir ki, bu onarılması güç bir hata olur. Bu durum Türkiye'nin Kafkasya'daki gayeleri ve stratejik çıkarları için uygun olmayacaktır. Türkiye Ermenistan sınır kapısının açılması konusunda çaba sarf etmesi gereken ülke Türkiye değil, Ermenistan Türkiye-Ermenistan sınırının açılması Ermenistan için hayati bir meseledir. Bunun sebeplerini şöyle özetleyebiliriz: Dünya ülkeleriyle bağlantılarının kurulması, hiçbir denize bağlantısı olmayan bir ülke olması.Türkiye'ye muhtaçlığının göstergelerindendir.
Hiçbir hakkı olmamasına rağmen, Türkiye'den toprak talebinde bulunması Soykırım iddialarının sürekli gündeme getirmesi, Karabağ sorununun çözümünde uzlaşmaz bir tutum izlenmesi. Ermenistan’ın siyasetini ortaya koyuyor” dedi.
Programa Iğdır Vali Vekili Türker Çağatay, Defterdar Mehmet Durusoy, Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Tahir Kaman, Karakoyunlu Belediye Başkanı Ziyatali Deliktaş, Azerbaycan’ın Kars Başkonsolosluğuna bağlı Iğdır temsilcisi Rafik Rüstemoğlu, Azerbaycan Evi derneği başkanı Nazım Karadağ, Türkiye Azerbaycan Derneği Iğdır il Temsilcisi Serdar Ünsal, İş adamı Ali Serdar Oba, Sağlık Müdürü Dr. Seyfettin Yeşilboya, Ağız ve Diş Hastanesi başhekimi Dr. Doğan Büyükdağ, vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları başkanları katıldı.

 

Facebook Beğenenler

Yorum yapılmadı!

Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanabilirsiniz.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası