CHP İl Başkanlığına İlhan Zor Seçildi

Tarih : 2012-04-02 / Kategori : Genel Haber

CHP İl Başkanlığına İlhan Zor Seçildi

CHP Iğdır İl Başkanı İlhan Zor, Iğdır İl Başkanlığına yeniden seçildi.

Türkiye’de ilk olağan 1.inci kongreyi gerçekleştiren CHP Iğdır İl başkanlığı olağan genel kurul toplantısını yaptı.
Tek liste giren İlhan Zor, içlerinde eski il başkanı Nazım Karadağ’ın bulunduğu ekibi ile CHP Iğdır İl başkanlığına yeniden seçildi.
Partililerin katıldığı, Iğdır İl başkanlığı olağan kongresinde 52 delegenin 47 oyunu alan İlhan Zor, yeniden seçilerek katılanlara yemek ikramında bulunarak teşekkür etti.
Kongre öncesi konuşan 22 Dönem Iğdır Milletvekili Yücel Artantaş” CHP  Köklü bir partidir. İl Başkanlığı görevini başarıyla yürüten İlhan Zor ve Ekibine partim adına teşekkür ediyorum. Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında partimiz her geçen gün güçlenmektedir. Türk milleti er geç bu AKP  iktidarını  anlayacaktır. Bütün partililerimizi birlik ve beraberlik içinde olmaya davet ediyorum. AKP Sayesinde Benzin 5 TL, Samanın kilosu 1TL’yi geçmiştir bunun yanısıra elektiriğe günlük gelen zamlar vatandaşı canından bezdirmiştir”dedi.
Iğdır İl başkanlığına yeniden Seçilen İl Başkanı İlhan Zor, seçim sonrası yaptığı konuşmada, siyasetin ilkeli yapılmasına sonuna kadar inanmış biri olduğunu belirterek, kongreden birlik ve bütünlük içinde daha da güçlü çıktıklarını ifade etti. Her türlü zorluğu yeneceğiz Açıklamasında Bulunan Iğdır İl Başkanı Zor, İçe dönük mücadeleyi arkada bırakıp bütün gücümüzle iktidar olmak için çalışacağız.
Partimize Emek Veren Değerli kardeşlerim Diyen CHP Iğdır İl Başkanı İlhan Zor, şunları kaydetti: "İktidar olmak için, halkımızın ekonomik, siyasi, demokratik, sosyal ve kültürel isteklerine cevap verecek bir iktidarı elde etmek için çalışmak üzere bir yönetim oluşturduk. Bu yönetim ile yolumuza devam edecek ve partimiz adına yakışır yönetim sergileyeceğiz. Bu
bir hizmet yarışıydı. Bizim asıl yarışımız yerel ve genel seçimlerdir. İl kongresinin ardından kazanan Iğdır ve Iğdırlı oldu, CHP oldu, demokrasi oldu. Bu gün Olduğu gibi Yarında birlik içinde Siz Partililerle partililer,le hep birlikte partimizin bayrağını yükselteceğiz." Dedi. Daha sonra CHP yönetimi ve 22. Dönem  Milletvekili Yücel Artantaş Atatürk anıtını ziyaret ederek saygı duruşunda bulundular.

 

Facebook Beğenenler

  1. Guest 2013-02-25 07:32:29

    DİNDARLAR ATATÜRKÇÜLERDEN DAHA CESURDURLAR. <br /> Çünkü bu dindarlar ne Allah’tan korkuyorlar nede utanıyorlar. Bakın dindarlar, hangi hurafeleri Allah’a yama edip sözde Atatürkçüleri bu hurafeler sayesinde sürü gibi güdüyorlar. Kanı mı istiyorsunuz? İşte dini sorularım, işte diyanettin sorularıma verdiği akıl ve ilahi ahlak dışı yanıt. Şimdi ben Atatürkçüyüm diyenlere soruyorum. Bizler gerçekten Atatürk sever miyiz? Yoksa dindarların hurafeleri tarafında güdülen sürüler miyiz? Eğer Atatürk’ü seviyor ve onun eseri olan Laik Cumhuriyeti korumak istiyorsan korkma yürekli ol sende sor. O zaman, dindarlar, silah gibi kullandıkları bu hurafeleri savunma yerine vallahi ve billahi Fare gibi sığınacak delik arayacaklardır. Eğer sormazsan erbain tuzağına düşersin. Din, dindarların tekeline bırakılmayacak kadar, önemli, hayati ve ahlakidir. Atatürkçü aydınların en büyük hatası, din benim ilgi ve bilgi alanımın dışındadır demesidir, Bunlardan birisi de ne yaz ki, bugün Atatürk’ün partisinde milletvekilidir. Dindarlar, bu silahı kırsal ve gecekondu bölgelerinde arka bahçeleri gibi kullanıyorlar. Partinin danışmanı ise, erbain kiralına övgüler yağdırmakla yarışıyor. Atatürk, Anıtkabirden başını kaldırıp bu hazin manzaraya bir baksa eminim ki, şöyle der, benim ve Anadolu bozkırlarında bu Laik Cumhuriyet için binlerce kefensiz yatanların emekleri ve esreleri, aşağıdaki hurafeler yüzünden bana dinsiz diyenlere ve kurduğum partinin dümeninde oturanlara haram olsun. <br /> DİYANET BAŞKANLIĞINA.<br /> Sitenizde diyorsunuz ki, dini sorular sorun. Bende bu çağrınıza uyarak soruyorum. Allah’ın varlığına, insanoğlunu Allah’la aldatıp onları çıkarlarım uğuruna köleleştirip sömürmek için sözde değil, özde inanan bir insan olarak soruyorum. <br /> ALLAH: Kadınları dövün, iki kadının şahitliği bir erkeğin şahitliğine bedeldir. Der mi? Mirasta kadına bir, erkeğe iki, erkekler kadınlardan üstündür, çünkü kazançlarıyla onları yaşatıyorlar. Der mi? Kuran bir öğütten başka bir şey değildir. Söyler mi? Kullarına beddua eder mi? Allah onları kahretsin der mi? Kullarına hayvan der mi? Sekiz çift hayvan yaratım. Der mi? Kullarına beddua eder mi? Kırk yaşına gelince bana yönelin. Der mi? Allah Kâfirlerin kökünü kesin. Söyler mi? Dağlara, taşlara atlara yemin eder mi? .Kutsal aylar çıkınca puta tapanları öldürün, buyruğunu verir mi? Bir insana şu kadını sana nikâhladım. Der mi? Hikâye anlatır mı? Bir insanla konuşur mu? Bir insanla güreşip ona yenilir mi? Bir insanla oturup oğlak yer mi? Büyücülük yapar mı? Önce senin dinin sana, benim dinim bana, bir süre sonra kim İslâm'dan başka bir dine yönelirse onun ki kabul edilmeyecek. Der mi? Ganimetlerin yarısı senin, yarısı Allah'ındır. Söyler mi? Benim yolum için, ölün, öldürün sizleri cennete koyacağım. Der mi? Bu dünyada şarabı yasak edip, öteki dünyada, şarap ırmakları akıtır mı? Şeytan haklı çıktı söyler mi? Hırsızlık yapanın ellerini sizler kesin. Faiz yenleri bana bırakın söyler mi? Zina yapan kadınlar için dört tanık getirin. Der mi? Ben dilemedikçe kimse iman edemez der mi?.İzinim olmadan Şeytan kimseye zarar vermez söyler mi? Ana kitap onun katında der mi? Zaman ve mekana göre tavır alır mı?. .Kullarına, aşağılık der mi? İnsana Merkep der mi? Kadınlar sizlerin tarlanızdır dilediğiniz yerden girin. Der mi? 50000 sene, bir güne eş değerdir. Söyler mi? Allah, kuluna salât eder mi? Tevrat ve İncil nurdur onlara uyun. Der mi? Şeytan haklı çıktı, kullarımın çoğunu yoldan çıkardı. Söyler mi? Dişe diş göze, göz, tecavüze tecavüz söyler mi? Ben dilemedikçe kimse iman edemez. Der mi? Onlar sırtlarına kitap yüklenmiş Merkep gibidirler. Söyler mi? Güneşin batıya kaymasından gecenin karamasına kadar namaz kılın. Birde sabaha yakın namaz kılın der mi? Gündüzün iki ucunda, birde sabah vakti namaz kılın. Akşamlarken, sabahlarken, öğle ve ikindi vakti namaz kılın. Der mi? Nerede beş vakit namaz? Bu kadar çelişkiye düşer mi? Zina eden kadın ve erkeğin her birine yüzer değnek vurun. Der mi? Sizleri yarattım, sonra aşağıların aşağısı kıldım. Der mi? Ey Peygamber, evlatlığının eşini sana helal, ama senin eşini evlatlığına haram kıldım. Söyler mi? Yazmaya devam edersem, daha yüz binlerce.<br /> Diyanet başkanlığına soruyorum. Yukarıdaki buyruklar, Allah'ın katına mal edilen birer iftira değil midirler? Çünkü yukarıdaki mesajdaki soruların tüm yanıtları, kutsal deyip sarıldığımız kitaplarda mevcut. Yanı kutsal denen kitaplara göre, Allah bu buyrukları göndermiştir. Eğer yoksa Allah'ın, azabı benim üzerimde olsun. Ya varsa? Hem Allah'ın varlığına inanacaksın, hem de bunca iftirayı, onun katına mal edeceksin. Bundan daha yaman bir çelişki ve daha korkunç bir günah olur mu? Allah, sizlerin: Namazını, orucunu, kurbanını, hacını, zekâtını, türbanını ve duasını kabul eder mi? Allah rızası için Allah'ın huzurunda soruyorum ve yanıt bekliyorum. İletişim kurarak bu konudaki fikirlerinizi almak istedim. Belki bu konularda yanlış kanıya varmış olabilirim. Acaba Kuran, sonradan korkunç bir şekilde tahrif mi edildi? Yoksa Türkçeye çevrisi yapılırken bariz hatalar mı yapılıyor? Bu konuda beni aydınlatırsanız mutlu olurum. Saygılarımla. <br /> DİYANET BAŞKANLIĞININ YUKARIDAKİ SORULARIMA VERDİĞİ YANIT:<br /> “ Allah’ın varlığına sözde değil, özde inanıyorum" cümlenizle daha sonraki yazdığınız cahilce tenkitlerinizin ne büyük bir çelişki oluşturduğunu farkedemeyecekkadar akli dengeniz bozuk durumda. Allah size acısın ve akıl versin” ( Diyanet Başkanlığı) Bana bu akıl ve ilahi ahlak dışı yanıtı verenler halen orda oturuyorlar. Ben Müslüman’ım diyenlerden bu mesajıma yanıt bekliyorum.<br /> EY DİYANET BAŞKANLIĞI BAKIN SİTENİZDE NE DİYORSUNUZ? <br />“ Misyonumuz, toplumun dinî ihtiyaç ve beklentilerine cevap vermek amacıyla İslam Dini'nin temel kaynaklarına dayalı doğru ve güncel bilgi ile toplumu din konusunda aydınlatmak, inanç, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek ve ibadet yerlerini yönetmektir. Vizyonumuz; Türkiye ve dünyada İslam Dini'ne ilişkin her hususta referans alınan, en etkin ve saygın kurum olmaktır.”(Diyanet Başkanlığı ) <br /> DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINA..<br /> Demek ki, Diyanet kurumu Allah’ın varlığına özde değil sözde inanmakta, çünkü vermiş olduğu yanıt bunun tartışılmaz bir kanıtıdır. Sizlerin misyonu ve vizyonu yukarıdaki iftiraları Allah’ın katına mal edip, bunları da sorduğum için de, şahsıma hakaret etmek midir? Sizlerde Allah’a inanıyorsunuz bende. Pek neden didişiyoruz? Ben diyorum ki, bu buyruklar Allah’ın hiçbir sıfatıyla bağdaşmaz. Ya sizler? Soruyorum. Bağdaşır mı? Bağdaşmaz mı? Eğer Allah’ın varlığına sözde değil, özde inanıyorsanız evet mi? Hayır mı? Yanıt istiyorum. Hem soru sor diyorsunuz, öte yandan soru sorduğum içinde şahsıma hakaret ediyorsunuz. O zaman sorularımızı sizler tanzim edin bizlerde aşağılanmaya ve hakarete maruz kalmadan soralım. Şahsıma yaptığınız hakaretten ötürü Laiklik ilkesini anayasaya koyarak bizleri bunca hurafelerden arındırmak isteyen büyük insan ve büyük devrimci Atatürk’ün tüm bu olup bitenlere rağmen, Laiklik ilkesinin önemimi hala idrak edemeyen, Diyanet denen kurumu şiddetle kınıyorum. Yasal haklarım saklı kalmak şartıyla, akıl dengesi yerinde olan, onurlu, yürekli, Tanrısal ahlaka sahip Atatürkçü Ulemalar arıyor ve sizleri, Allah’a havale ediyorum. <br />Not: Din konusunda, çağımızdaki aklın mağara çağındaki akla ram olması ne utanç verici bir durumdur. Belki bir yarar ulur diye gönderdim.<br />.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası